Nejat Yürür, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, stok affının dürüst ticaret  yapanı cezalandırmak ve haksız rekabete sebep olmak anlamına geldiğini belirterek şunları söyledi: 

“Maalesef devlet dürüst, işinde gücünde olan, kimseden çalmayan çırpmayan, harama el uzatmayan, sahtekarlık bilmeyen insanları sevmiyor! Onları azınlık durumuna düşürüyor. Fındıktaki stok affı sahtekara ‘stopajı ye’ diye verilen bir ikramdır. Devlet bu af ile sen ödemen gereken 3,1 stopaj vergisini ye diyor. Ama ben bu vergiyi yemiyorum. Kimsenin de yememesi lazım. Adam üreticiden ürün alıyor yüzde 4 yerine yüzde 1 vergi yatırıyor gerisini yiyor. Bu yapılan sahtekarlıktır.”

Stok affının nelere sebep olduğunu rakamlarla ortaya koyan Yürür, şöyle devam etti:

“Adam bende 500 ton fındık var diyor. Bu 10 trilyon yapsın. Bunun yüzde 1’i 100 bin lira. Adam 100 bin lira yatırıyor devlete. Devlet de gelmeden, bakmadan, ölçmeden, biçmeden beyanı esas kabul ederek tamam diyor. Bu yüzde 1 vergiyi alıyor, ama yüzde 4 vergiyi bağışlıyor. Bense 10 milyon liralık fındık alırsam 300-350 bin lira devlete vergi veriyorum. Ama adam 100 bin lira ile stok affı sayesinde kurtarıyor. Gerçekte böyle bir stok da yok. Yani elinde öyle bir fındık da yok.  Vergi kaçırılıyor devlet de buna izin veriyor. Devlet bunlara gerçekte stoku olmadığı halde stok affı ile ön veriyor. Dürüst, devletin kurallarına göre işini yapan tüccarın da önünü kesiyor.  Öbürü o zaman yüzde 3 öne geçiyor. Yüzde 3 haksız kazanç sağlıyor.”