Panelin başında Nevzat Aydın’ı yere göğe sığdıramayan, Türkiye’de girişimcilik adına önemli bir isim, önemli bir örnek olduğunu belirten Ali Sabancı, Nevzat Aydın’ın arşivinden öyle fotoğraflar yayınladı ki davetlileri kahkahaya boğuldu.
Fotoğraflarla Nevzat Aydın’ın girişimcilik Hikayesini anlatan Sabancı’nın ekrana yansıttığı Bordo Mavi forma ile kolbastı oynarken ki fotoğrafı büyük alkış aldı.
Yemek Sepeti com’un sahibi başarılı işadamı ve Trabzonspor Başkan Yardımcısı Nevzat Aydın internet ile tanışmasını ve sektöre girişini şu sözlerle anlattı;
''Yemek sepetinden önce İnternet ile ilgili bir şey yapma fikri vardı. İnternet ile 1994 yılında oldu tanışmam. Bizim internet ile tanışmamız erken oldu. Daha şanslıydık. Üniversitede tanıştık.
Bilgisayarda görmediğim bir fotoğrafı indirirdim o zaman. Akşama kadar downlond olmasını beklerdik. Bir gün sürerdi bir fotoğrafı indirmem. Akşam eve giderdim, bilgisayara indirip kuracağım program ile fotoğrafı görmek isterdim O da nesi, fotoğrafın sadece yüzde 20’si yüklenmiş. İnternette geçirdiğim 10. Dakikada hayatımın geri kalanında hep internet ile ilgili bir şey yapacağım dedim. Üniversite eğitimimi bitirim bu kulağa hoş gelen internet şirketlerinin doğduğu silikon vadisine gitmeyi planlamıştım. Bunu yaptım. Okulun bitmesine kısa bir süre kala Türkiye’ye geldim ve yemek sepetini kurdum''
ANNE BABAM ENDİLEŞİYDİ
Ailesinin başlarda tedirgin olduğunu okulu bırakmasını istemediğini belirten Aydın, ‘Annem babam devlet memuruydu. Biriktirdikleri paranın tamamını benim yurt dışında eğitimim için harcanıyordu. Bizimkilere ‘Ben artık üniversiteyi bitirmek istemiyorum, gelip Türkiye’ye yemek satmak istiyorum dedim. Babam 6 ay sonra yemek satsan olmaz mı dedi. Bende yapayım olmazsa okuluma devam ederim. 660 milyon dolarlık işi 80 bin dolarlık sermaye ile yaptım’ ifadelerini kullandı.
ORTAKLARIMI SEÇERKEN YAKIN ARKADAŞLARIMI SEÇMEDİM
Ali Sabancı’nın ortaklarını nasıl seçtiniz sorusuna ise Aydın, ‘Ben kendim iyi yapabileceğimi biliyordum. Yani istekli ve internet konusunda bilgiliydim. Zayıf olan taraflarım için iyi ortaklar seçtim. Teknik tarafta benden daha iyi birilerini seçtim. Restaurant ile ilgili Cem vardı mesela işi biliyordu. Hayattaki en yakın arkadaşlarımla değil, tanıdığım ama alanlarında benim istediğim alanlarda en iyi kişilerle yola çıkmaya çalıştım. Sonradan finanstan iyi olan bir arkadaşı ekibe aldık. En iyi arkadaş ile en iyi işin yapılması mümkün değil. İşin içine para ve emek dengesi girince iş çok farklı yere gidiyor.
İYİ MAAŞ VERMEM
Ben birini işe alacağımız zaman, mutlaka onunla 10-15 dakika yemek sepeti yapısına kültür anlamında ne katacağını, o tutkuyu taşıyıp taşımayacağını, tutkusunu ölçerim. Hayatta tutku ile yaptığın ne var diye sorarım. Bu her şey olabilir. Tecrübe gereğinden fazla önemsendiğini düşünüyorum. Şimdi ben 80 bin dolar ile 660 milyon dolarlık bir şirket oluştururken kendi tecrübemle bunu yapmadım ki işe aldığım kişiye tecrübeyi sorayım. Allah’tan çok bana benzeyen insanlar yok etrafımda. Ben bana eksiklerimi söyleyecek insanlarla çalışmayı seviyorum. Aksi sıkıcı oluyor. Mesela bizdeki ilk 15 çalışanın 11’i ile halen devam ediyoruz. Mesela yemek sepetini satarken biz 147 kişiye 25 milyon dolar dağıttık. Bu satış fiyatının yüzde 4’ü eder. Kurum kültüründe hep paylaşmak vardı aslında. Para anlamında çok iyi maaş veren firma olmadık. İyi maaş veremedik’ şeklinde konuştu.
DAĞILMAMAK İSTEDİK
Sektörde yemek sepeti gibi başka alanlara da girmemesinin nedenini ise Aydın şöyle açıkladı, ‘Odaklanmak gerekir. Bir işe odaklanıp onu en iyi yapmak gerekir. İlk başladığımız zamanlarda ‘ne iş yapıyorsunuz denildiği zaman ‘Ben yemek sepetinin sahibiyim’ dediğimde ‘Başka iş yapmıyor musunuz’ diyorlardı. Biz bunu dağıtmadık. Sadece en hızlı ve çeşitli şekilde müşteriye hizmeti oluşturmak. Sadece yemek işini hızlı paketi çağrı merkezini en iyi şekilde yapmaya odaklandık. Mesela biz çağrı merkezine çalışan alırken geçmişte çağrı merkezinde çalışan birini almayız. Çünkü onlar hep kısadan kestirmenin yöntemini bilirler, işin kolayını bulurlar’ dedi.
Çalışanlarına neden para dağıttınız sorusuna ‘Neden bu parayı dağıttınız diye sorarlar. Çünkü bunu hak ettiler derim herkese. Hak edene hak ettiğini verecekseniz. Etmeyene de vermeyeceksiniz. Biz çok maaş vermedik, ama hak edene gerektiğinde hak ettiğini verdik’ cevabını veren Aydın bir ortak alırken veya bir işe yatırım yaparken yatırımcının karakterine çok önem verdiğini, girişimcinin karakterinin çok önemli olduğunu, taşın altına elini koyup bu işi sonuna kadar getirip getirmeyeceğinin çok önemli olduğunu ifade etti.
