Birileri çıkıp MHP Genel Başkanına bu soruyu sormalı. Yaptıklarıyla, yapamadıklarıyla, tabandan gelen seslere kulak tıkamasıyla, yaptığı matematiksel hesaplarla Devlet Bahçeli’nin MHP’yi getirdiği konumun değerlendirilmesi bu partinin geleceği açısından önemlidir. Genel seçimlerde alınan 12,9'luk oy oranını kendilerine yeter diyorlarsa, iktidara talip olma niyetleri yoksa kazanılmış koltuklarını koruma derdinde iseler, partiyi küçülterek kendi çapları elverdiğince kendi kontrollerinde yönetmek istiyorlarsa, bu yolda gitmeye devam etmelidirler.

Bu arada olan, bu harekete gönül vermiş, partisinin üyesi, delegesi, yöneticisi ve oy vereni vermeyeni ile el ele, omuz omuza görmek isteyen gönüldeşlerine oluyor. Sayın Bahçeli kendi yöneteceği bir parti oluştururken bırakın iktidardan uzaklaşmayı, kendi parti tabanından bile uzaklaşıyor. İstanbul İl Kongresinde bunu daha net gördük. Delege tartışma istemiyor fakat genel başkanını değişmekte kararlı. Bu nedenle Devlet Bahçeli’ye yakın olan mevcut ve yeniden başkan seçilen Abdurrahman Başkan’ın üst kurul delege listesi delik deşik oldu. Üst kurul delegeleri çizilerek Koray Aydın’a yakın isimler yazıldı. Bir nevi delege Koray Aydın dedi. Bahçeli burada da tabanın tavrını görmek istemeyecektir.

Bahçeli’nin parti içinde yaptığı ülkücü hareket için küçük kendisi için önemli adımları Trabzon çapında değerlendirelim. Mesela 15 Temmuz da yapılması planlanan kongre iptal edildiğini biliyoruz. Bunun nedenlerini hiç düşündünüz mü? Bakın ben size bir açıklama yapayım sizde matematik dehası Sayın Bahçeli’nin ne hesaplarla koltuğunu Koray Aydın’dan korumaya çalıştığını anlayın.

Yıl 2012 aradaki sıfırı atın ne kaldı 2 ve 12 bunları toplayın kaç etti 14.

Bu sayı size bir şey ifade etti mi?

Etmedi mi?

Biraz daha açalım o zaman.

MHP’nin Trabzon’da üst kurul delegesi sayısı 14 dür.

Bu 14 kişi partinin geleceği adına Genel Kurulda oy kullanır ve Trabzon kongre yapamazsa bu 14 oy kullanamaz. Gördünüz mü hesap dehasının yaptığı ayak oyunlarını ve bu oyunlara alet olup şehrimiz üst kurul delegelerini taca atanları.

Hatırlanması gerekir ki şimdiki yönetimin üst kurul delegeleri büyük kongrede oy kullanma hakkına sahip değil. Eğer Kasım Ayından önce bir seçim yapıp Üst Kurul Delegelerini onaylamazsa Kasım ayında Trabzonlu MHP'lilerin sesi kesilmiş olur.

Amaç Kasım Ayında Parti başkanlığı seçimlerinde Koray Aydın’a oy verme potansiyeli olan bu 14 kişin o seçim ortamına alınmama işinden başka bir şey değildir.

Sayın Bahçeli siyasetin yaygın bir hastalığı olan koltuk sevdasına tutulmuş gibi gözüküyor. Olaylı bir kongre ile partinin başına geçen, eski ülkücüleri tavsiyeye gidip partiden uzaklaştıran, 2011 seçimlerinde ise baraj altında kalmamak için geri çağıran, parti tabanından gelen seslere kulak tıkayıp hayırda hayır vardır kampanyasıyla kan kaybeden, ülkücü ocaklarında görev bekleyen geçleri kullanamayan, kanı kaynayan o gençleri sırf hata yapabilirler diye meydanlardan olabildiğince uzaklaştıran, ülkücü bürokratlara sahip çıkamayan, her geçen gün zaten az olan liderlik vasıflarını kaybeden Sayın Bahçeli’nin neye hizmet ettiğini ben çözemedim.

Trabzon’un İl Başkanı Birinciye tek tavsiyemiz şudur ki bu çekişmelerin çözüleceği yer sandıktır. Bu bilinmelidir ve MHP ye mikro ölçekte bir ışık tutmalıdır. Genel Merkeze örnek olabilecek bir süreci başlatmalıdır. Partisini demokratik bir kongreye götürmeli veya istifa edip bu tıkanıklığı açmalıdır. Trabzonlu delegelerin olmadığı bir seçimle tekrar seçilecek genel başkanın bu ilde saygıyla karşılanması çok zor olacaktır. Ve bu oyunlarla kendi içinde demokratikleşemeyen kendi tabanına ulaşamayan, yeni seslere heyecanlara kulak tıkayan bir partinin de iktidara yürüyebileceğini düşünmüyorum.

Bu gidişin sonunu da hiç de iyi görmüyorum.

Diğer partiler şimdiden Belediye seçimlerine hatta Genel seçime hazırlanırken MHP kendi tabanını bölme adına bir çekişmeye sahne oluyor. Öyle ki Kendi Millet Vekili Koray Aydın’ın önünü Aydın’ın memleketinde kesmeye çalışıyor. Partili partisiz Trabzonluların bu olaya vereceği tepki hiç hesap edilmiyor. İşte tüm bu işleri hesap edebilenler zaten iktidara yürüyor.