Başbakan Yıldırım, “Büyükşehir yasası ile mahalleye dönüştürülen köylerin muhtarları ile il ve ilçe müftülerine resmi nikâh kıyma yetkisi verilecek” diye konuştu.
Sonrasında bir yaygara ki sorma!
***
Neymiş efendim;
Adım adım din devletine…
Laiklik elden gidiyor…
Din olgusu kamusal alanda yaygınlaştırılıyor.
Kadın hakları elden gidiyor.
Vesaire!
***
Çüş diyerek başlayayım!
Bir konuya hâkim olmadan, sazan balığının varlığına talip olmakta üstümüze yok!
***
Yahu birader,
Müftü kelimesini duyunca neden bu kadar irkiliyorsunuz?
Belediye ki vatandaş devletin memuru da, diyanette ki müftü, Real Madrid’in forveti mi?
Bu ne yaman çelişkidir.
Papazın kıydığı nikâhı, müftüye neden çok görüyorsunuz?
Kaldı ki, devletin yasalarla hayatı kolaylaştırma görevi vardır.
***
Konuya şu pencereden bakalım.
2016 yılı resmi rakamlarıyla konuşacak olursam,
Bu memlekette sadece resmi nikâh yapanların oranı %1,8.
Sadece dini nikâh yapanların oranı ise %1,1.
Hem resmi hem de dini nikâh yapanların oranı ise zirvede; %97,1
***
Görüldüğü üzere makas bu denli açıkken, ortada seküler devlet olgusunu sıkıntıya sokacak bir durum söz konusu değil.
Sadece dini nikâh yapanların sayısı oldukça az.
Kaldı ki İslam dinine geniş bir çerçevede bakacak olursak, sadece dini nikâh yapmanın, kadın haklarını güvence altına almadığı için, İslam dini ile bağdaşmadığı, apaçık görürüz.
***
Devlet şimdi diyor ki,
Dini nikâh için evine imam çağırma…
Git müftülüğe, hem resmi nikâhını hem de dini nikâhını kıydır.
Yok, ben eski usule alışkınım diyorsan, ona da eyvallah.
Eski sistem de olduğu gibi kalıyor.
Bunda idrak edemeyecek ne var?
***
Yok efendim kadın haklarını korumuyor.
Ne alaka muhterem?
Asıl kadın haklarını korumayan sistem sadece dini nikâhın yapıldığı sistemdir.
Ki İslam alimleri bile bunu önermiyor.
Kadına bir güvence yok. Resmi nikâhla kazanılan haklar desen hiç yok.
***
Yok efendim, din devletine dönüşüyoruz, laiklik elden gidiyor.
Yahu bu ülke başörtüsü konusunda yıllarca büyük enerji harcadı.
Çok zaman kaybetti.
Ne oldu başörtülü öğretmen, başı açık velilerin çocuklarını cahil mi bıraktı?
Başörtülü doktor saçı açık hastasını sedyede mi bıraktı?
Bu ülkenin zamanının çalınmasından başka hiçbiri olmadı.
***
Müftülere ve muhtarlara verilen nikâh kıyma yetkisinin genel olarak sosyolojik bir talep olmadığı konusunda hemfikiriz ancak biraz önce bahsettiğim gibi, devletin yaşamı kolaylaştırma görevi vardır.
Kaldı ki seçenekli yasalarda, toplum nezdinde her zaman benimsenmiştir.
***
Bağlarsak;
Bu konu hakkında kopartılan yaygara, vicdan züğürtlerinin koro halinde repertuvarımızda var etmek istediği, çirkin bir provokasyon, paranoya ve kutuplaştırmaktan ibarettir.
Ki bana göre, uzaya gönderdiğimiz füzeler başörtüsüne takılmayınca, ihaleyi müftülere yıkmak istiyorlar.
 
 
SİVEREK CAHİLİNE DAİR;
Siverek’te Atatürk’ün heykelini orakla tahrip etmeye çalışan cahile ilişkin, meslektaşım Sertaç Hellaç sosyal medya hesabından güzel bir yorumda bulunmuş.
Yoruma katılıyor ve aynen aktarıyorum;
“Koca bulmak için ağaca kurdele bağlayanlar, heykele put diyor.”
 
PAHALI BİR ŞEHİRDE YAŞIYORUZ
Kaçmadan bir konuyu daha aktarayım;
Her yıl yüzlerce turistin ziyaret ettiği Trabzon’da pahalılık hat safhada!
Ahilik kültürü ise yerle bir!
Şöyle ki,
Telefonumun kırılan ekranını tamir etmek için benden 10 milyon dolar ve çatıya bir helikopter istediler.
Durum bu kadar vahim yani!