18 Mart Şehitler Günü ve bu tarihe ''Şehitler Günü'' adını veren Çanakkale Deniz Zaferinin 97’inci yıldönümünü, haklı bir gurur içinde idrak ettiklerini belirten MHP Trabzon Merkez İlçe Başkanı yardımıcısı Levent Bakkaloğlu, şu ifadelerde bulundu;

"
Tarihte eşine rastlanmayan bu büyük destan, yaklaşık 850 sene süren fetihler ile üç kıtada hükümran olan atalarımızın, yıllar süren bir çekilmenin ardından, başladıkları topraklar olan Anadolu’yu savunma ve vatan ilan etme savaşıdır.

Bu açıdan Çanakkale Savaşları yalnızca bir askeri başarı değil, izzeti nefsi ve haysiyeti ile oynanmak istenen büyük Türk milletinin topyekûn ayağa kalktığı bir diriliş ve yükseliş abidesidir.

‘Ben size ölmeyi emrediyorum’ nidalarının gök kubbeyi kapladığı ve dalga dalga düşman saflarını perişan ettiği tarihi zaferin adıdır Çanakkale.

Bilinmelidir ki, Çanakkale ruhu ve şuuru bugün bizim ihtiyacımız olan en önemli ve vazgeçilmez güç kaynağıdır.

Bunun içinde fitneye, ihtilafa, etnik nifaka, ihanete, teröristle müzakereye, çözülmeye, işbirlikçiliğe, teslimiyetçiliğe ve yabancı hayranlığına yer yoktur.

Tarihin her döneminde, emperyalist güçlerin Türk milletinin varlığına kast eden girişimlerine, inanç ve azimle karşılık verilmiş, çok yönlü saldırı ve tertipler milletimiz tarafından her zaman boşa çıkarılmıştır.

Bu nedenledir ki, aziz milletimizin bağımsız yaşama konusundaki tavizsiz tercihinin izlerini; Çanakkale'nin derin sularında, Conkbayırı ve Anafartalar’ın siperlerinde kefensiz yatanların destansı mücadelesinde görmek ziyadesiyle mümkündür.

Ne üzücüdür ki, içinde bulunduğumuz zaman diliminde; milletimize yönelik tehditlerde azalma olmamış, aksine kaygı verici bir artış yaşanmıştır. Dün olduğu gibi, bugün de aziz milletimiz varlığını devam ettirebilmek için şehitler vermekte, buna karşılık vatanımızın dirliğinden rahatsızlık duyan odaklar ihanet tohumlarını fütursuzca saçmaktadırlar.

Nitekim böylesi anlam yüklü bir dönemde, milletimizin, dramatik sonuçlar doğurması kuvvetli ihtimal olan çekişmelerle hırpalanması ve tedirgin edilmesi bu durumun bir yansıması olarak değerlendirilmelidir.

Her ne pahasına olursa olsun, bu coğrafyada bulunmanın bedelini kanla ödeyen aziz milletimiz, siyasi fantezi ve ihtiraslarıyla; geleceğimizi tartışılır bir hale getirmeye çalışanlara asla imkân tanımayacak, bunu yapanlara da demokratik tepkisini ilk fırsatta mutlaka gösterecektir.

Her karış toprağını, kutsal kanlarıyla sulayarak, Anadolu’yu vatan yapan ve bize emanet eden kahramanların bugünkü torunlarının da yeri ve zamanı geldiğinde, kutsal vatan görevinden kaçınmayacaklarını akıllardan asla çıkarmamak lazımdır.

Bölücü teröre karşı gösterilen amansız mücadelede, kahramanca mücadele ederek şehit düşen vatan evlatları, söz konusu vatan olduğunda nelerin yapılabileceğini, bu zamana kadar dosta düşmana açık bir biçimde göstermiştir.

Bundan sonra da, şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olan son Anayurdumuzu ve Cumhuriyetimizi aynı ruh ve anlayışla korumak hepimizin namus borcu olmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle; 18 Mart Şehitler Günü vesilesiyle başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, asil kanlarını bu topraklara akıtarak Hakka ulaşan bütün aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyoruz. "