Rakip PSV Eindhoven kolay gol yiyen ama bir o kadar da kolay gol atan takım. Bu avantajı kullanmamız gerekirken kullanamadık. Oyuna iyi başladık. Pozisyon yakaladık ama bu baskımızın ardından savunma güvenliğini unuttuk. Bunun cezasını iki gol yiyerek gördük. Halbuki biraz sabırlı ve dikkatli oyun oynasaydık iki golü de yemez, mutlaka gol atardık ki; netice de golümüze de Olcan’la kavuştuk. Sezon başından beri aksayan savunmanın ortası yine aralarından adam sızdırarak çok açık verdi. Giray yine rakipten çekindi, uzak durdu. Mustafa ve Giray’ın süratleri, atılan ara toplarında kaçan PSV’lileri yakalamaya yetmedi. Orta saha futbolcuları da bir anlık şaşkınlıkla saldırmaya başlayınca Trabzonspor tamamen disiplinden çıktı.
PSV’liler gollerden sonra oyunu rolantiye almaya başlayınca Bordo-Mavililer toparlanmaya başladı. Oyunda denge kurdu ve Olcan’la gole kavuştu.
Onuncu dakikadan sonra eyvah diyen sporseverler dakikalar ilerledikçe biraz rahatladılar. Oyunun ilk yarısı dengeli geçti. Ama PSV Eindhoven süratli futbolcuları ile her an pozisyon yakalayacaklarını gösterdi.
Maçın başında yapmamız gereken sakin oyunu ikinci yarı başlayınca yaptık. Biraz daha organize oyun oynamaya başladık. Trabzonspor’da orta saha da yoktu desek yeridir. En çok ihtiyaç duyulduğu anda Colman yine saha da yok! Yerine Alanzinho girdi takım biraz hareketlendi. Serkan iyi niyetli. Koşuyor,pas atmaya çalışıyor ama yetmiyor. Serkan Trabzonspor’da orta saha oynamazzz...
Trabzonspor ikinci yarı uzun süre dengeli ama işi oluruna bırakan bir oyun sergiledi. Kazanma adına hırs ve mücadeleyi sahaya yansıtamayınca istediği skoru da alamadı.
Her şeye rağmen Trabzonspor biraz daha dikkatli olmalıydı. PSV aslında 17 ve 18 yaşındaki futbolcularıyla gençlere fırsat vermelisiniz diyor; görmek isteyenler için.
Avrupalı rakiplere karşı oynarken transfer edilen yabancı futbolcuların ne kadar eksik kaldıkları açıkça ortaya çıkıyor. Demek ki parayı daha çok verip, daha iyisini almak gerekiyor. Yoksa alınanların futbolumuza fazla katkıları olmuyor.