61SAAT HABER SERVİSİ 

Cumhuriyet Halk Partisi 25. ve 26. dönem Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen düzenlediği bir basın toplantısı ile uzun süredir devam eden sessizliğini bozdu. 

Toplantıda ilk olarak sözü CHP Trabzon İl Başkanı Güzide Uzun alırken, Uzun açılış olarak şu ifadelere verdi

Parti meclis üyemiz Pekşen, Trabzon’daki gidişe büyük moral katacaktır. Trabzon’da iyiyiz, morallerimiz yüksek, buraya katkı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum hepinize. Haluk Bey’den Türkiye profilini çizmesini istiyorum, Trabzonla ilgili de söyleyecekleri var tabii ki sözü ona bırakıyorum.

Pekşen, konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi…

BURASI İZMİR; NİĞDE, TRABZON DEĞİL!

Yerel seçimlere 5 günlük kısa bir süre kaldı, yerel seçim mi yapıyoruz ülkenin kaderini mi konuşuyoruz ikisi birbirine karıştı.

Hiçkimse yerel yönetimlerin halka sunacağı hizmetle meşgul değil. Çünkü ülke ağır bir süreç içerisinde. FOX tv’de Türkiye’nin özeti bir cümle vardı sabah. AKP’nin İzmir adayı diyor ki, burası İzmir; Niğde değil, Trabzon değil… Ben Trabzonluların vicdanına bu cümleyi yazdım. Artık Türkiye’nin yoksul illeri arasındasınız. Ülkenin ekonomiden sorumlu bakanına göre Trabzon yoksul insanların kentidir.

2002’DE 52 BİN KİŞİ İDİ, BUGÜN 525 BİN OLDU

AKP’den önce, 2002’den önce neymiş Trabzon’un hali bakalım dedik, bir baktık ki yaklaşık 52 bin civarında insan yoksulluk sınırındaymış. Benim vekillik yaptığım dönemde 456 bindir, bugün ise 525 bin olmuş… Kentin neredeyse 4’te 3’ü yoksulluğa, açlığa mahkum olmuş. Bu sürpriz değil. Bunu yıllardır söylüyoruz. Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Celladına aşık olmuş bir bölge insanına döndü Karadeniz insanı. 

Ya açlığa mahkum, ya başka illere. Bir bakın, nüfusu göç veren, işyerleri kapanan, tarımı elinden alınan bir kenti konuşuyoruz. 

Toplumda yoksul insanları kamufle ederdik, Karadeniz insanının geleneği vardı. Yoksul insana düğününde, cenazesinde çaktırmadan yardım yapılırdı… Şimdi kuyruğa sokuyorlar onları! Bunlar yoksuldur, patlıcan kuyruğuna dizdik onları. 

TEK BİR AKP’Lİ ARIYORUM, 3 GÜN TRABZON’DAYIM ÇIKSIN YÜZÜME KARŞI SÖYLESİN!

Ben soruyorum, Trabzon’un herhangi bir ilçesinde, bırakın CHP’li İYİ Partiliyi, bana bir tane AKP’li seçmenin ben bu ilimde ilçemde önümüzdeki 1 yıl içerisinde, 3 yıl içerisinde, 5 yıl içerisinde çocuklarıma parlak bir gelecek görebiliyorum diyen bir tane AKP’li arıyorum. Yönetici, üyeleri değil, seçmeni çıksın desin, ben çocuklarıma bir gelecek görüyorum. Üniversiteye giden gencime, sahada, tarlada, bürokraside gelecek görüyorum diyebilecek tek bir AKP’li arıyorum. Varsa çıksın yüzüme karşı söylesin, 3 gün Trabzon’dayım. Bıktık yalandan! Yalanın bedelini oy veren de ödüyor, gerçekleri söyleyen de ödüyor…

İklimi değiştirdiler, yağmaladılar. Dereleri, sahilleri yağmaladılar… Akçaabat beton yığını, Of katledildi her yer perişan… Şimdi git sandığa oy ver… Oy verirken önce vicdanına sor,  o vicdan sana ne diyor? Bir iktidar, bir tek alanda insanlara umut vaat etsin, bunu da ben yaptım desin. 

Trabzon bu halde de Ankara farklı mı, Kayseri farklı mı, Niğde farklı mı? Muğla’daydım, insanlar perişan haldeler… Narenciyeleri tarlada kalmış, herkeste bir endişe… Herkesin kafası karışmış. Bu fotoğraf ile seçimlere gidiyoruz.

Trabzon’da bu fotoğraf ile seçimlere gideceğiz. Bugüne kadar seçtiğiniz belediye başkanının size bıraktığı eser ne? Kocaman sulu boya haritası, kocaman gözle boyanmış haritalar onun dışında bir şey yok. Gerçek, Yomra’dan Arsin’e giderken kentin tepesine çökmüş olan beton yığınları… Akçaabat’ta durum farklı mı? O inanılmaz güzel, Ankara’ya kadar ürettiklerini gönderen örnek olmuş Akçaabat’ın insanını giderek yoksullaştırıp orada yaşanmaz hale getiren bir beton yığını. Bunun, toplumun vicdanındaki sızıntısını örgüt olarak, CHP’liler, İYİ Partililer olarak anlatmak durumundayız.

TRABZON BASINI OLAĞANÜSTÜ BASKILARA DİRENDİ

Trabzon basını benimle ilgili geçmişten bugüne kadar inanılmaz destek vermiştir. Çünkü bir şeyler ortaya koyduğunuzda sahiplendiler. Olağanüstü baskılara rağmen Trabzon basını direndi. Ama bugün yine söylüyorum, bu ağır travmadan Trabzon’u kurtaracak olan basındır. Sokak sokak, gerçekleri insanlara duyuracak olan cesaret de güven de vardır Trabzon basınından.

Eğer Trabzon Türkiye’nin yoksul kentleri arasında sayılıyorsa, ki bunu ben biliyorum bana telefonlar geliyordu. 2 telefondan biri yoksullukla ilgili idi. Ama bugün Türkiye’nin geleceğinde Trabzon’un kalıcı bir etki bırakması düşünülmüyor. Ne oldu o Trabzon’a? Çocuklarınız için iş ararken, Ankara’da Trabzon’da iş arıyordunuz şimdi acaba Kanada’ya göndersem cenazeme gelebilir mi? diye düşünüyorsunuz.

Bugün Trabzon’a Nihat Zeybekçi tarafından yakıştırılan açlığa ve yoksulluğa mahkum insanlar statüsünü, kent Pazar günü sandığa gömecektir ve 3000 yıldır dünya ekonomisine katkı veren kent özelliğini yeniden inşa edecektir diye düşünüyorum hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.