61SAAT HABER SERVİSİ

CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, CHP Trabzon İl binasında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

GÜNGÖR "ZOR DURUMDAYIZ"

İlk olarak konuşan il başkanı Turgay Güngör "Ülkenin içte ve dıştaki durumu ortada. Trabzon ile ilgili bir kaç şey söyleyeceğim. Sürmene'nin ne hale geldiğini görüyoruz. Yapılan binalar ortada. Direnip, mücadele etmek gerekiyor. Suç duyurusunda bulunmak bile değişik yorumlanıyor. Şiddetle kınıyorum. Boztepe'de güzelim bir top sahası vardı. Beton yığınına dönüştü. Boztepe'nin silüetini bozdu. Yomra'daki imar yolsuzluğu Beşikdüzü'nde her şey ortada. Trabzon önceleri Türkiye'nin en temiz en güzel kentlerinden biriydi. Yeşil bittiği gibi temizlik de biti. Çöpler zamanında alınmıyor. Sıkıntı yaşıyoruz. Sorunları çözmek yerine bize saldırıyorlar. Yol kenarla otoparklardan vatandaşlar yürüyemiyor. Kent otopark haline geldi. 12 yıldır Çömlekçi'deki kentsel dönüşüm yürümüyor. Zağnos hala sahile kadar inemedi. Yapılmadığı takdirde sürekli söyleyeceğiz. Zor durumdayız ülkeyi yönetemedikleri gibi kenti de yönetemiyorlar. Çömlekçi'ye otoparklara gidip durumları anlatacağız. " dedi.

PEKŞEN "%100 BAŞARI SAĞLADIK"

Güngör'ün ardından söz alan Pekşen "Trabzon'da ne kadar isabetli bir siyaset yaptığımızı herkes öngörüyor. Ne sorun varsa o sorunlar objektif anında kayıtsız kalmadan müdahil olmaya gayret gösteriyoruz. Sorunları sahiplenme ve çözme biçimimiz toplum tarafından karşılık buluyor. Seçmenlerin gönlünde bir ışık yakmasına neden oluyor. İçme suyu sorunu çözüm yoluna girdi. Kolibasil içeren su kaynağına yeniden ihale yapıldı. Birçok konuya el attık. Akyazı konusundaki savsaklamayı günlerce dile getirdik ve ortadan kalktı. Uzungöl'de Çamburnu'nda yaşananların hepsini gün be gün anlattım. İyi araştırıp doğru anlatarak kamuoyunun kafasında soru işareti bırakmadık. CHP Hangi konuya el attıysa 100'de 100 başardı. Neye el attıysak iddialarımızın tamamı doğru çıktı.

YAYLALACILARIN KILINA ZARAR GELEMEZ

Yeni bir problem ile karşı karşıyayız. Karadeniz'deki yayları Karadenizlilerin ellerinden alacaklarını söylemiştim. Bugün Trabzon'da yayın yapan gazetelerin tamamında bu öngörümüz haber konusu olmuştur. O günlerde bunlar gerçek değildir diye saldırıyorlar. İçişler bakanı da durumun vahametinin farkında. Gelinen aşamaya bakıldığında gönlümüzdeki aslan yaylacıdır. Yaylada üreten katkı sağlayan Karadeniz’in geleneklerini yaşatan yaylacı varsa onun yanındayız kılına zarar gelemez. evini de faaliyetlerini de yapacak elimizden geldikçe destek olmaya çalışacağız. Yağmacılara karşı çıkıyoruz. Bugünlerde yaylalarda yıkım kararı aldıklarına baktığımız niye yıktıklarını ve niye yıkmadıklarını anlamıyoruz. Yıkılmayanın arkasında kim var amcası dayısıdır. Yıkılan garibanın kabahati nedir.

SÜRMENE BELEDİYE BAŞKANININ KAÇAK VİLLASI

Hangi yasa bunu belirlemelerine olanak verdi. Bütün bunlar toplumun vicdanını sızlatmaya devam ediyor. Yaylacılarımızın evlerine dokunmayın. Bunlar onların anaların ak sütü gibi helal kendi gayretleri ile yaptıkları evledir. Yıkacaklarınız varsa önce Yomra, Şehir Merkezi ve Sürmene Belediye Başkanının kaçak villasından başlayın yıkmak istedikleriniz kaçak yapılarsa hiç itirazımın olmaz yanınızdayız. Yayla evlerine el uzatırsanız mücadeleye direnmeye devam edeceğiz. Sonuç alacağımızı herkes biliyor.

FINDIĞA EL ATTIK, FİYATLAR GERİ ÇEKİLDİ

Sözlerine fındık süreci ile devam eden Pekşen "3 ay önce fındık konusuna el attık. Senaryoyu kumpası taşıdık. Fındık Türkiye'nin gündemine oturdu. Bakanın Türkiye'ye dayattığı fiyatın tamamı geri çekildi.

Bilmeyen vatandaş yerine CHP sayesinde ürünü kaç paraya satacağını belirleyen bir zaman sürecine geçildi. Vatandaş bize teşekkür ediyor. "

YAYLACILARIN EVİNE DOKUNMAYIN

Yaylacıların evlerine dokunulmamasını gerektiğini kaydeden Pekşen "Yaylardaki yıkıma toplumun vicdanını yıkacak şekilde devam etmeyin. Yaylacıların evine dokunmayın. Onlara bir proje gösterin. Evlerini nasıl yapacaklarına dair. Devlet bir sürü mimar çalıştırıyor. Yaylacılık yapısı göz önünde bulundurarak devlet katkı sağlasın hatta kredi versin itirazımız olmaz desteğimiz olur.

KTÜ'YE BAŞVURUN

Yaylaları gasp etmelerine izin vermeyeceğimizi bilmeleri gerekir.  Yaylalarda gölet yapılacağını söylüyorlar. Karşı değiliz. Bölgesel coğrafyaya uygun olarak bu tür işlere karar alınabilir. KTÜ gibi üniversitemiz var buraya başvursunlar. Doğaya zarar verip vermeyeceği o göletlerin katkı sağlayıp sağlamayacağına bilim karar versin. Böyle bir projeyi halk istiyor mu bakalım. Sümela, Uzungöl, Altındere ortada dikkatle takipçisiyiz.

DEVLET VATANDAŞA FIRILDAK YAPIYOR

Sözlerine devam eden Pekşen "Bir devlet vatandaşına film fırıldak yapmaz. Utanç verici. Binlerce yıldır kuruduğu 3-5 metre karelik arazisini almak için film fırıldak yapıyor. İmar planının güzergahı ne kanuni bulvarı. Yol nerden geçiyorsa 18 madde uygulaması ile bedelsiz olarak elinden alınıyor. Komünist dönemde ancak buna rastlanır. Vatandaşın arazisini, kaybetti.  İnsan hakları mülkiyet hakkına bedelsiz saldırıyı tazminata bağlamıştır. Bir sürü palavra söylüyorsunuz. Tarihler veriyorsunuz hiçbiri doğru değil şimdi vatandaşın arazisini elinden gasp ediyorsunuz.  3 kuruş para alacak vatandaş kanun getirip değiştiriyor. Senin arazinin üzerinden yol geçiyor ama 18 maddeye göre %40'ını bedelsiz alıyor. Adalet vicdan. Vicdan yoksa gerisi boş. Bir örneğine daha rastlamak mümkün değildir

Çözüm güney çevre yolunun yapılmasındır. 15 yıl geçtir imar konusunda bunu 2019'dan sonra biz yapacağız.

KTÜ'NÜN DURUMUNA DEĞİNEN PEKŞEN

KTÜ ile ilgili çok üzgünüm. İTU ODTÜ KTÜ'dür. Bugün Türkiye'nin mühendislik alanından KTÜ'nün izleri amareleri vardır. Türkiye'nin bilim insanları bu arada yetişti. Çok kıymetli siyasetçi ve bürokratlar yetiştirildi. Dünya bilimine araştırmacılığa verilen önem çökmeye başlayınca KTÜ'de çöktü. Üniversite camiası da vicdanı sızlayarak izliyor. Bilim araştırmacılığa daha fazla sarılmalıdır. Bilime siyaset karışması doğru değil. Üniversiteleri tarikatlara cemaatlere peşkeş çekip yuvalanmalarına izin verirse üniversite olmazlar toplumdaki saygınlıklarını kaybederler.

2. ÜNİVERSİTE'YE İHTİYAÇ VAR

Önemli olan Karadeniz’de yeni bir üniversiteye ihtiyaç var mı var. Buna kent planlayıcılar karar vermeli. Planlamacıların bu konudaki görüşleri öne çıkmalı. Biz siyasetçi olarak duygusal bakacağız bu doğru değil. Bu kentin sosyolojik değerleri göz önünde bulundurarak en doğru yer seçimini onlar belirlemeli. Dünya bambaşka eğitim alanları ile uğraşıyor. Fabrikada işçilik sona eriyor. Yerlerini robotlar alıyor. Tıp daha çok dijital yapılara kaymaya başladı. İnsan organlarını dijital olarak geliştirip bunlarla müdahale ediyorlar. Müthiş bir bilimsel çalışma var. Uçaklarda pilot anons ediyorlar yabancı. Yeteri kadar eğitim verilmiyor. O uçağı uçuran yüzlerce cihaz var hiç biri Türkiye'de yapılmıyor. Hizmetlerde çalışacak personellere ihtiyaç var. Buna ilişkin eğitim verecek üniversiteler kurulmalıdır. 1980'de Türkiye'yi hayranla izleyen Kore’yi şimdi biz izliyorum. Onlar eğitime yatırım yaptılar biz betonlara yaptık. Bugün dramatik bir halde devam ediyoruz. Onlar rakiplerimiz Avrupa geçeceğiz diyorlar bizim rakibimiz Afganistan Pakistan. " dedi