Türkiye’nin birinci gündeminin terör haline geldiğini ifade eden Pekşen, “Türkiye’nin birinci gündemi terörse bunu çözecek olan birinci merci de TBMM’dir. Dünyanın hiçbir yerinde terör ulusal iradenin kabul etmediği bir yöntemle çözümlenememiştir. Terörü çözmek istiyorsanız ulusun iradesinin bu yöndeki çözüm iddiasını doğru algılamak ve ona yönelik gerekli girişimlerde bulunmak gerekiyor. Parlamentonun insiyatif kullanması gerekir. Doğru olan TBMM’nin Türkiye’nin çok önemli bir sorununu gündeme alıp bu sorunun kaynaklarını, etkileyenlerini, bundan sonraki sürecini enine boyuna tartışıp ve buna göre karar vermesiydi. Ancak ne yazık ki bunu yapamadık. Terör konusunda 78 milyonun tamamının birikimi var. Uzun yıllardır ülkemiz teröre maddi manevi bedeller ödemiş bir ülkedir. O halde ‘terörün çözümünü ben biliyorum’ demek doğru değil. Terör konusunda 78 milyonun bu konuda bir görüşü var. Söyleyeceği söz de var. 78 milyonun iradesinin yansıdığı yer de parlamentodur. Meselenin ayrıntılarıyla müzakere edileceği doğru yer parlamentodur ama bu gerçekleşmedi. Meclis araştırmasına ilişkin önergemiz reddedildi. Bu üzüntü vericidir keşke önergemiz kabul edilseydi. Önergemiz kabul edilseydi Türkiye bu konuyu gerçekten nasıl çözebileceğini müzakere edebilecekti” şeklinde konuştu. 

TERÖRÜN ULUSLARARASI ÇIKAR ÇATIŞMALARINA  İLİŞKİN BOYUTUNA BAKMAK LAZIM
Türkiye’de son günlerde artan terör olaylarını yalnızca o bölgede kullanılan terör örgütleri vasıtasıyla yapıldığını düşünmenin hata olacağını kaydeden Pekşen, “Terör, terör örgütlerinin tek başına yaptığı bir iş değildir. Terör örgütlerinin arkasında ekonomik, siyasi çıkarlar nedir buna bakmak lazım. Türkiye’nin Ortadoğu’daki siyasi ve ekonomik kayıplarına bakıldığı zaman bu kayıpların kimin eline geçtiğini iyi irdelemek gerekiyor. Terörü besleyen unsurlardan en önemlisi budur. Bir tarafın kaybettiğini, kim alıyor? Buna bakmak lazım. Türkiye bu bölgede ekonomik olarak bir kayba uğruyor. Siyasi olarak kayba uğruyor. Ülkemizin kaybettiklerini kim alıyor buna bakmak lazım. Meselenin uluslararası çıkar çatışmaları ekseninde de irdelenmesi gerekiyor. Buna bakacak olan ise devlettir. A B C partisi olarak değil, devletin bu yönde bir görüşü olmalı. Parlamentoda partilerin milletvekilleri olarak 78 milyonun hukukunu korumak için oradayız” dedi.