Lisansüstü eğitimin iki açıdan öneminin büyük olduğunu belirten Göçer, ‘’Lisansüstü eğitimin iki açıdan önemi büyüktür. Birincisi ilgili kişi açısından, kendini geliştirmek, üzerine bir şeyler koyabilmek, sahip olduğu meslek alanında yetkinleştirmek ve uzmanlık kazanmak amacıyla büyük önemi vardır. İkincisi ise ülkeye katkısıdır. Lisansüstü eğitimde yapılan bilimsel bir çalışmadan ise beklenen iki tür fayda vardır. Bunlardan bir tanesi bilimsel fayda yani o ilgili bilim belli bilgileri, bulguları analiz ederek alanına sunacağı katkılardır. İkincisi daha da önemli olan faydası ise, topluma oluşturduğu artı değerdir. Yani bilimsel çalışmanın toplumsal, sosyal bir faydaya dönüşebilmesidir. Bulunduğu bölgeye, ülkeye ve genel olarak da dünyaya nasıl bir katkı sunabilmiştir, bu katkı ne ölçüde bir sosyal faydaya dönüşmüştür, bu çok önemlidir" dedi.

"Avrupa ve ABD'nin çok gerisindeyiz"
Ülkemizde araştırmacı sayısı bir milyonda bin 700 olduğunu belirten Göçer, "Lisansüstü eğitimde, aynı lisans eğitiminde olduğu gibi Avrupa’nın ve ABD gibi bu alanda hedeflerini yakalayabilmiş ülkelerden maalesef çok gerisindeyiz. Bunu bazı rakamlarla ortaya koyabiliriz. Ülkemizde 1990’lardan sonra özellikle yükseköğretimde başlayan hem öğrenci sayısı, hem üniversite sayısındaki artış bugün gelişmiş ülkeler dediğimiz Avrupa ve ABD’nin yine de oran olarak çok gerisindedir. Lisansüstü eğitimde de aynı tabloyla karşı karşıyayız. En anlamlı kriterlerden bir tanesi Lisansüstü eğitimde okuyan öğrencilerin Lisans öğrencilerine o ülkedeki oranıdır. Buna baktığımız zaman ülkemizdeki oran yüzde 10-12,4 aralığındadır. Oysa Avrupa Birliği’ne baktığımızda bu rakam yüzde 36 olarak görünmektedir. Amerika’da ise yüzde 41-42 oranlarına çıkmaktadır. Şöyle anlamlı bir rakam daha verelim. Milyon nüfus bakımından araştırmacı sayısı önemli bir veridir. Avrupa Birliği ülkelerinde milyon nüfus başına yaklaşık 6 bin, bizde ise milyon nüfus başına henüz bin 700 civarındadır. Bir anlamlı kriter daha vermek gerekirse 10 bin çalışana düşen araştırmacı sayısı Avrupa’da 87, OECD ülkelerinde 70, bizde 34 civarındadır. Henüz bu konuda çok anlamlı bir noktaya geldiğimiz söylenemez" diye konuştu.

"Araştırmacı sayımız 150 bin civarında"
Bugün itibariyle ülkemizdeki araştırmacı sayısının henüz 150 bin civarında olduğunu belirten Göçer, 2023 hedeflerinin önemli olduğunu ifade ederek, "Lisansüstü eğitim ve araştırmacı sayısının artırılması bakımında 2023 hedefleri önemlidir. Ne kadar hedefin uzağında olsak da hedeflenen 300 bin araştırmacı sayısıdır. Bugün itibariyle ülkemizdeki araştırmacı sayısı henüz 150 bin civarındadır. Dolayısıyla bu hedefin tutturulabilmesi için de özellikle araştırmacı sayısı içinde doktoralı mezun sayısı çok daha fazla göz önüne alındığı için yılda yaklaşık 20-25 bin doktoralı mezun vermek durumundayız. Oysa ki şu anda ülkemizdeki gerçek, yıllık 5 bin doktoralı mezundur. ABD ile kıyasladığımız zaman yılda 40-45 bin doktoralı mezun olduğunu görüyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinde de hemen hemen 30-35 bin aralığında olduğunu görüyoruz. Japonya, Güney Kore gibi ülkelerle de kıyasladığımız zaman hedeflere ulaşma bakımından çok iyi bir yerde olmadığımızı söylemek gerekir" şeklinde konuştu.

"Yerli üretimin anahtarı araştırmacı"
Yerli üretimin anahtarı da araştırmacıda olouğunu kaydeden Göçer, "Yerli üretim çok önemli, özellikle ekonominin dışa bağımlılıktan kurtulması veya milli savunma sanayinin dışa bağımlılıktan kurtulması açısından önemli. Fakat bu işin anahtarı da mümkün olduğu kadar araştırmacı sayısını arttırtmaktır. Çünkü araştırmacı sayısı arttırılarak ancak bu alanlarda ilerleme sağlayabiliriz. Ekonomik koşulları yerine getirmiş olsanız da bu alanda nitelikli araştırmacı yetiştirememişseniz bu alanlarda yapılan atılımlar çok fazla bir anlam ifade etmeyecektir. Ülkemizdeki son yıllardaki gelişmeler bu bakımdan önemlidir. Lisansüstü eğitimle birlikte nitelikli araştırmacı yetiştirilmesi özellikle yerli üretim bakımından, ülke ekonomisi, dışa bağımlılıktan kurtulma açısından çok önemlidir" ifadelerini kullandı.

"Avrasya Üniversitesi bölge için büyük şans"
Yüksek lisans eğitiminde Avrasya Üniversitesinin bölge için büyük şans olduğunu ifade eden Göçer, "Özellikle Karadeniz bölgesinin tek vakıf üniversitesi olan Avrasya Üniversitesi Trabzon başta olmak üzere, bölgede bulunan bütün iller için büyük bir nimettir. Lisans mezunu vatandaşlarımız burada bulunan Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri ve Sağlık Bilimleri Enstitülerinde yer alan programlarda yüksek lisans yapma hatta devamında doktora yapma şansına sahiplerdir. Şu an enstitülerimizde yüksek lisans ve doktora kayıtları devam etmektedir. Üniversitemiz yönetimi başvuruda bulunan öğrencilerimize yüzde 20 oranında indirim desteği vermektedir. Hatta bizden mezun olan öğrencilerimize bu destek yüzde 25 oranındadır. Kendini geliştirmek isteyen, araştırmacı niteliğini ön plana çıkarmak isteyen arkadaşlarımızı bekliyoruz. Gerek Yüksek Lisans Programlarımızda, gerekse doktora programlarımızda son derece nitelikli kaliteli bir eğitim verilmektedir" diye konuştu.