Aslında bu ülkedeki huzura ilk darbe, o günkü gazete manşetiydi, yaptığını beğendin mi manşetiyle ismine tezat bir karanlığa zemin hazırladı o gazete .
Bir ilkeli, etik gazetecilik faciası bir provakasyon hadisesiydi o başlık.
Öyle de oldu ya. Güya Trabzonlu Ekrem İmamoğlu’nu aşağılamak ona vicdan yaptırmak, Türkiye’yi doldurup İmamoğlu-PKK-Terör algısı yaratmak, şehitlerin Sorumlusu Ekrem İmamoğlu’dur denmek istendi. İşte Türkiye’yi karıştıran provakasyonun dik alası buydu. Fitili ateşleyen bu olaydı. Bu olayın sorumlularının da bence sorgulanması gerekmez mi?
Sonrasında şehitlerimizden Yener Kırıkcı’nın Ankara’da ki cenazesinde istenmeyen bir olay yaşandı. Cenazeye katılan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk atıldı. Yumruk atan kişi, dün akşam Adli Kontrol Şartıyla serbest bırakıldı.
O, şehit acısıyla yüreği yanan alandakilerden biriydi…
Şehit cenazesinde yüreğindeki acıyı hiç tasvip etmediğimiz bir şekilde söndürmek istedi.
Sonrasında kimse şehit acısını, o şehidimizin kahramanlığını konuşmadı.
Herkes olmasını hiç istemediğimiz şekilde bir parti liderine, Sayın Kılıçdaroğlu’na atılan yumruğu konuştu.
Benzeri bir olayda 2012 yılında Trabzon’da yaşanmıştı.
Yine Hakkari'de terör saldırısı sonrası şehit düşen 8 askerden Trabzonlu Piyade er Ali Yasin Erosmanoğlu’nun İskenderpaşa Camiinde, kılınan cenaze namazı sonrasında dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin protesto edilmişti. O dönem Şahin, aracına binip hızla bölgeden uzaklaşmasa sonrasında ne olurdu valla bilemiyoruz…
Yine o dönemde Şehidimiz Erosmanoğlu’nun arkadaşları ile olan kahramanlığını kimse konuşmadı.
Herkes bugün ki gibi, Şahin’in protesto edilişini konuştu..
Hatta üzerinden 7 sene geçti, ailesi dışında şimdi kim hatırlıyor kahramanımızın adını…
İŞTE O OLAY
İki kahraman, iki benzer olay…
Birinde Kılıçdaroğlu, birinde Şahin protesto edildi.. Kaldı ki bu şekilde farklı illerde bir çok olayı daha sayabiliriz. Hiç birinde kahramanlarımızın adı konuşulmadı.
Keşke hiç şehit haberi gelmesede, kahramanlarımızın adlarını farklı şekilde mesela düğün yaparken, ya da yaşlı birine yardım ederken veya eğitime muhtaç bir öğrenciyi okula götürürken ansak…
Peki bunun için ne gerek.. Mevcut durumda askeri mücadelenin yanında, iyi bir ekonomi ve kararlı bir siyasi irade…
Askeri mücadele her dönem başarılıydı, şimdi ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ortaya koyduğu kararlı irade teröre karşı bugün alınan başarının sırrı olsa gerek…
Gecesini gündüzüne katıp, ülkenin bütünlüğüne kast eden hainlere karşı kelle koltukta mücadele eden, siz sıcak yatağınızda yatarken o ailesinden evladından ayrı bir şekilde bayram seyran demeden Cudi’de, Kabar’da, Tendürek’te mehmetçikle sathı Müdafa yapan İçişleri Bakanımız Trabzonun evladı Süleyman Soylu’ya saldırılar, istifa çağrıları art arda gelmeye başladı.
Evet genel başkanın maruz kaldığı hareketi kınamak, yuhlamak tasvip etmeyerek tepki göstermek her partilinin hatta vatandaşın hakkı. Ama bunu siyasi malzeme yapmak, alakasız bir yerden konuya maydonoz olmak gerçekten yakışıksız gülünç bir durum.
Herkes yerini ve haddini bilmeli. Kimse yangına benzinle gitmemeli. Bile bile lades dememeli. Kimse siyasi rant uğruna bir şehit cenazesini veya yakınını kullanmamalı. Kimse bu ülkede huzuru sağlayanlara münferit bir olayla çamur atamamalı. Türkiye eski Türkiye değil. Çağ teknoloji çağı. Her şey herkesin gözü önünde cereyan ediyor.
Artık hersey açık ve net görülüyor. Kimin kimi yemek istediği, kimin kimi yıpratmak uğruna ne tür iğrençliklere zemin hazırladığını, kimin kendi koltuğu uğruna başkasının ikbaline darbe vurmak istediğini herkes biliyor görüyor ve seziyor.
Bu ülkeni evlatları, bu ülkenin hizmetkarlarını, bu ülkenin yaralı yüreklerini, bu ülkenin kahramanlarını kirli siyasetinize alet ettirmez.
Trabzonlu her nerede olursa olsun, seçilmiş olsun, atanmış olsun, hangi görevde olursa olsun, ülkenin mihenk taşıdır ve her zaman her herde bu ülke için canı pahasına gerekeni yapmaya devam edecektir.
Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz. Herkes işini yapacak.
Binlerce kurşun yiyerek, binlerce can vererek kurtarılan ve kurulan bu topraklar uğruna can verenleri, can verenlerin yakınlarını ve o insanları savunanları bu millet göstere göstere yapılan münferit bir olayla harcatmaz.
Bir kez daha CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun maruz kaldığı fiziksel tepkiyi kınıyor, Olaylar nedeniyle adını bile hatırlamadığınız şehit sözleşmeli piyade er Yener Kırıkcı Kahraman şehidimize Allah’tah rahmet diliyor, bu ülkenin değerlerini harcamak isteyenlere boşa ümitlenmemelerini söylemek istiyorum.
