Allah Resûlü o gün Hira’daki buluşmayı manen bizlerin de yaşayabileceğini “Kur’an’ı ezberleyip okuyan kişi, vahiy melekleriyledir.” (Buhârî, Tefsîr(Abese), 1) sözüyle müjdelemektedir. Hira’dan ve Cibrîl-i Emîn’in Allah Resûlü ile yapageldiği Ramazan mukabelelerinden bize tatlı bir yadigâr olarak kalan mukabele geleneği, bugün de evlerimizde, cami ve mescitlerimizde sürüyor. 

 Hiç elimizden bırakmadığımız, akıllarımızdan çıkarmadığımız ve gönlümüzün en mutena köşesinde paha biçilmez bir mücevher gibi sakladığımız Kur’an’ı, bilhassa Ramazan’da baştan sona kadar okuyarak hatmedişimiz, hatim kelimesinin ‘mühürlemek’ ve ‘sonlandırmak’ anlamlarından ilham alarak Kur’an’ın kalbimizde perçin, nefsimizde mühür, amel defterimizde şahit olması içindir. Yoksa bu hatimler asla bir sonu, bir hitam ve bitişi dile getirmez. (Soner Gündüzöz, Orucu Anlamak, Ankara-2012, s.79-80 )

GÜNÜN DUASI: “Rabbimiz! Bizi, inkâr edenler için bir sınama konusu yapma. Bizi bağışla ey Rabbimiz! Çünkü kudret ve hikmet sahibi olan ancak sensin.” (Mümtehine, 60/5)

GÜNÜN SÖZÜ: Ramazan mübarek ay, mü’minlerin balayı; Hatırla der, suyu bal kaybedilmiş sılayı. 78 Bu kaçıncı Ramazan, daha kaç tane kaldı? Renk uçuk, nakış silik, ocak sönük... Ne kaldı? 78 Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı; “Bilinmez”i bilirler, bilseler ağlamayı. (Necip Fazıl Kısakürek)

TRABZON BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İFTAR SONRASI RAMAZAN SOKAĞI ETKİNLİKLERİ: 
 Kur’an-ı Kerim Tilaveti, Şerbetçi, Yüz Boyama, Palyaço, Mesnevi’den Hikayeler, ünlü Şov, Ney Dinletisi, Sema Gösterisi, Mehteran…