Bir dizi programa katılmak için dün Trabzon’a gelen KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bugün Avrasya Üniversitesi’ni ziyaret etti. Ziyarette kendisine Üniversite Mütevelli Heyeti Başakın Ömer Yıldız plaket verdi. Burada Kıbrıs Müzakareleri ile ilgili konuşan Eroğlu, 1959-60’larda başlayan Kıbrıs Görüşmeleri’nin 1963’de kendilerinin Cumhuriyet’ten dışlanmaları ile bir süre durduğunu ve 1968’de tekrar müzakereler başladığını hatırlattı. Derviş Eroğlu, halen müzakere masasında olduklarını belirterek "Ucu açık müzakereler devam ediyor. Şu anda üzerinde hassasiyetle durduğumuz konu artık bu müzakereler ucu açık devam edemez. Benim resmimi düşünün genç bir doktor olup mezun olduğumdan beri Kıbrıs olaylarını yaşıyoruz. Bir çok yerde çalışıp geldikten sonra bile Kıbrıs sorunu hep masada, yıllarca tutanak okuduk şimdi de tutanak yazıyoruz. Kıbrıs müzakerelerine bir son verme zamanı gelmiştir. Oturalım bir zaman limiti koyalım. Diyelim ki biz 6 ay içersinde şöyle veya böyle bitirmek de kararlıyız. Anlaşabileceğimiz masada anlaşamamakta mümkündür. 48 yıldan beri müzakere masasında Kıbrıs konusunun görüşülmeyen ve tartışılmayan tarafı kalmamıştır. Niyet varsa 1 hafta içersinde anlaşma yapılabilir. Ama komşumuzda niyet yok. Bizi Cumhuriyetten dışladıktan sonra Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti onlara bırakılmıştır. Avrupa Birliği Türkiye’yi üye yapmazken problemli bir devlet olan Rum Kesimini Avrupa yapmıştır. Türkiye’ye gelince Kıbrıs sorununu çöz denmiştir. Bu işin hikaye tarafı tabi Kıbrıs sorununu çözülse de bugün için Avrupa Birliği’ne girmesi mümkün görünmüyor. 2023 ‘den sonra Türkiye’nin çok güçlü olacağını düşünürsek o zamana Avrupa Birliği kalır mı onları da tartışmak gerekir. Biz Kıbrıs’ta mağdur edilen tarafız ama maalesef ambargo altına yaşayan taraf da biziz. Bütün dünya bize ambargo uygulamaktadır. Ambargo altında müzakereler devam etmenin bir anlamı yoktur” diye konuştu.

devamı 2.sayfada...

KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, Kıbrıs’la ilgili 3 garantör devletin olduğunu belirterek “Türkiye, Yunanistan ve İngiltere. Bu 3 ülkenin katılımıyla 5’li zirvede biz bu sorunu çözmeye çalışalım. Çözülüp çözülmeyeceğini o zaman dünyada görsün, anlasın. Atık çözülecekse çözülür, çözülmeyecekse de herkes kendi yoluna” dedi.

Kıbrıs Müzakereleri ile ilgili konuşan Dr. Derviş Eroğlu, ambargo altında müzakereler devam etmenin bir anlamı olmadığını kaydetti. “Biz ambargo altında müzakere masasına oturduğumuz sürece hele birde ucu açık şekilde devam edecek düşüncesi kabul görürse demek ki benden sonra kaç nesil müzakere masasında dirsek çürütecek” diyen Derviş Eroğlu “Rumların uzlaşmazlığına dünya seyirci kalacak. Onun için biz diyoruz ki ‘Kıbrıslıca bir çözüm’ Rumlar tarafından istenmiştir. Kıbrıslıca bir çözüm olacaksa sadece Rum’un istediği değil benim istediğim de olacaktır. İki tarafın istekleri bir ortak noktada buluşturulacak. Ona göre müzakere devam edecek. Aksi takdirde 2013 Şubat ayında Rumlar’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Bu nu dikkate alırsak bu arada görüşmenin de bir anlamı yok. Teknik düzeyde güven alıcı önlemleri görüşelim. Şubat ayında kim Cumhurbaşkanı olacak bilemeyiz ama biz çözümü ortaya koyalım. Hangi koşullarda müzakere edeceğiz onu tartışalım. Bizim inancımız şu ki ucu açık müzakerelerden sonuç almak mümkün değildir. Maalesef ayrıca güvenlik konseyinde savunucuları var. Ağa babaları var. Rusya gibi Çin gibi Fransa gibi bizim lehimize olan her şeyi veto etme gibi alışkanları var. Onun için genel sekreter özel temsilcisi Kıbrıs’a geldiğinde tavrımızı ortaya koyduk yeni bir dönem başlıyor. Yapılması muhtemel toplantılarda genel sekreterin özel temsilcisine ‘Biz Kıbrıs sorununu çözmek için üzerimize düşen görev ne ise yerine getireceğiz’ dememize rağmen Rumlar’ın itirazı ile çok taraflı toplantıda olmamıştır. Kıbrıs’la ilgili 3 garantör devlet vardır. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere, Bu 3 ülkenin katılımıyla 5’li zirvede biz bu sorunu çözmeye çalışalım. Çözülüp çözülmeyeceğini o zaman dünyada görsün anlasın artık. Çözülecekse çözülür, çözülmeyecekse de herkes kendi yoluna. Çok şükür açıkta değiliz. Anavatanımız Türkiye yanımızda” ifadelerini kullandı.

“MÜZAKARE MASASINDA HAVANDA SU DÖVMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Uluslararası hukuka göre devlet olarak tanınacak bir yapıları olduğuna dikkat çeken Eroğlu “Anavatan Türkiye tanıyor bizi bu bizim için yeterli. Başka devletlerin de bizi tanıması en çok arzumuzdur. Anlaşmadan çok uzak olduğumuzu ben de söylüyorum. Rum Devleti’nin Cumhurbaşkanı aday olmayacağın açıkladığında Kıbrıs’ta bir anlaşma yönünde ışık görmediğini ifade etmiştir. Benim muhatabım bunu söylerse demek ki biz müzakere masasında bundan sonra havandan su dövmeye devam edeceğiz. 6 aylık Avrupa Birliği dönem başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı seçimi dikkate alınırsa bu dönemin ölü bir dönem olduğunu anlamak mümkün. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yeni bir masa ve yeni koşullar yeni müzakere olacaksa sadece Rumlar’ın istediği şekilde değil bizim de istediğimiz şekilde kurulacak bir masada görüşmeleri devam ettirmezde fayda var diye düşünüyorum. Ancak müzakereler başlarken bir umutla başlamıştık. Rum Kesimi’ni tanıdıkça ve yazılanları okudukça anlaşmaya yanaşmayacaklarını anlıyorum. Sadece almaya yönelik bir düşünceleri var. Vermeden almak sadece Allah’a mahsustur. Vermeden almak istiyorlar. Sen durmadan almak istiyorsun. Biraz da Ali Cenaplık göster biraz da bize vermekten bahset. Ama bunların böyle bir niyeti yok. Alıp vermenin olmadığı bir masada anlaşmanın da olmayacağını söylemek her halde zor olmasa gerek” diye konuştu.
Ardından Trabzon Dünya Ticaret Merkezi’nde geçen ve burada 'Gold Expo Karadeniz Mücevher, Altın, Gümüş, Malzeme ve Saat Fuarı' açılışına katılan ve fuarı gezen konuk Cumhurbaşkanı daha sonra Maçka ilçesindeki tarihi Sümela Manastırı’na gitti.