AK Parti Trabzon Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Av. Salih Cora Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında söz alarak önemli konulara değindi. 

Türkiye’nin jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin arttığı, küresel güç dengelerinin yeniden şekillenmeye başladığı bir dönemde sahip olduğumuz tüm kaynakları ortak bir anlayış çerçevesinde bir planla belirlenmiş hedefleri yönetmek suretiyle riskleri ve tehditleri karşılayabilen, fırsatları ise milletimizin kazancına dönüştüren, refahı ve adil bölüşümü her şeyin üzerinde tutan bir yönetim anlayışıyla ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için büyük bir mücadele ortaya koyduğunu belirterek, Bu bağlamda "istikrarlı ve güçlü ekonomi" mottosuyla para, maliye, gelirler ve dış ticaret politikaları ile bu politikaları güçlendirecek makroekonomik hedeflere ilişkin prensipler ortaya koyarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

“TARİHİMİZİN EN ŞİDDETİ KUR SALDIRISINA MARUZ KALDIK”

Türkiye'nin nasıl bir ekonomik cendereye girdiğini ve bu ekonomik cendereden nasıl çıktığını yeniden hatırlatmakta fayda gördüğünü ifade eden Cora, “2018'in ağustos ayında Türkiye, tarihindeki en şiddetli kur saldırılarından birisine maruz kaldı. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından malum odaklar ekonomimize darbe vurmak için bir başka saldırı başlattılar. Özellikle 24 Haziran seçimlerinden sonra bu saldırılar daha da arttı. Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch 13 Temmuzda kredi notumuzu düşürdü, 1 Ağustosta ABD 2 bakanımızla ilgili yaptırım kararı aldı. 3 Ağustosta Cumhurbaşkanımız tarafından yüz günlük eylem planımızın açıklanmasının ardından 10 Ağustosta da ABD Türkiye'ye yönelik vergi yaptırım kararları aldı. 13 Ağustos’ta Hazine ve Maliye Bakanımızın yeni tedbirler paketini açıklamasının ardından Standard & Poor's ve Moody'sin ülkemizin kredi notunu düşürmesi tesadüf değildir. ABD'li Rahip Brunson olayından sonra da ülkemizden döviz çıkışının teşvik edilmesiyle dolar 7,30 lira seviyelerine kadar ulaştı. Buna bağlı olarak sorunlar ardı adına gelmeye başladı. Sadece bir gecede 10 milyar dolardan daha fazla, ülkemizdeki cari kurun çok üzerinde döviz satın alma emirleriyle karşı karşıya kaldık. Dövizdeki yükselişle başlayan finansal dalgalanmadan, faizlerden enflasyona, büyümenin negatife dönmesinden işsizliğin artışına kadar pek çok konuda etkilendiğimiz tartışmasızdır” dedi.

“TEHDİTLER, ŞANTAJLAR, YAPTIRIMLAR VE TEHDİTLER KARŞISINDA PES ETMEDİK”

Suriye'de kurulmak istenen terör devletine izin vermeyen, ABD'nin emirlerine razı olmayan, Kudüs'ün ve Gazze'nin işgaline göz yummayan Türkiye'ye bu dik duruşunun bedelini ekonomik saldırılarla ödetmeye çalıştıklarını vurgulayan Milletvekili Cora, “Siyasi açıdan Türkiye'yi dize getiremeyenler, yaptıkları çirkin ekonomik saldırılar ve yaptırım tehditleriyle bize diz çöktürme amacı güttüler. Aslında tek amaçları vardı; bizi yıldırmak, pes ettirmek, kurdukları acımasız düzeninin aparatı yapmaktı. Biz ise bu tehditler, şantajlar, yaptırımlar ve darbe girişimleri karşısında asla pes etmedik. Yaşanan bu kur saldırısı kaybı karşısında, finansal piyasalarımızın sağlıklı yapısını korumak amacıyla Hükûmetimiz koordinasyonunda ilgili tüm kurumlarımız -özellikle Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin avantajları da kullanılmak suretiyle- hızlı bir şekilde birtakım tedbirleri hayata geçirdik. Alınan tedbirler sayesinde önce döviz kurları kademeli olarak normale döndü, bunu takip eden süreçte faiz, enflasyon ve ülke risk primlerinde de kademeli olarak düşüşler kaydedildi. Diğer yandan, geçtiğimiz yıl ilki açıklanan Yeni Ekonomi Programı'mızla ana hatları belirlenen dengelenme süreci öngörüldüğü şekilde cereyan etmiş ve Türkiye ekonomisi yaşanan tüm dalgalanmalara rağmen sağlıklı bir toparlanma sürecine girmiştir” ifadelerini kullandı.

“SINIRLI BİR DURAKSAMANIN ARDINDAN ÇARKLAR TEKRAR DÖNMEYE BAŞLADI”

Yaşanan bu dengelenmenin doğal bir yansıması olarak, ekonomideki tüm paydaşlar genelinde bir borç azaltma süreci yaşandığını, ekonomik aktivitede sınırlı bir duraksamanın ardından çarkların tekrar dönmeye başladığını kaydeden Cora şöyle devam etti: “Sağlanan bu başarıda, az önce de ifade ettiğim gibi, etkin koordinasyon ve kurumlar arası eş güdüm çok önemli bir rol oynamıştır. Finansal piyasalarımızda yaşanan dalgalanmaları kontrol etmek ve o dönemdeki likiditeye ilişkin endişeleri azaltmak amacıyla öncelikli olarak finansal istikrarın desteklenmesi ve piyasalarımızın etkin işleyişinin sürdürülmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede, özellikle Merkez Bankasının hızla devreye aldığı tedbirlerle Türk lirası ve döviz likiditesine yönelik paydaşların ihtiyaç duydukları tüm likidite kendilerine sağlanmış ve oluşan tansiyon giderilmiştir. Böylece, bir yandan sağlanan likiditeyle öngörülebilirlik ve güven artırılırken diğer yandan da piyasa derinliği ve fiyat oluşumları yakından takip edilmiştir.”

''TL’YE GEÇİŞ VE İHRACATA YÖNELİK DÜZENLEME İLE ARZU EDİLEN SONUCA ULAŞILMIŞTIR”

Sözleşmelerde Türk lirasına geçiş ve ihracat bedellerinin yurda getirilmesine yönelik düzenlemelerle piyasalarda oluşan efektif talebin kontrol altına alınmasının hedeflendiğini ve arzu edilen sonuçlara da ulaşıldığının da altını çizen Cora “Bunu takip eden süreçte ise döviz kuru kaynaklı enflasyonist baskıların etkilerini dengelemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma gerçekleştirilmiştir. Yine, türev işlemlere karşı, döviz kurlarında gerçeklerle örtüşmeyen hareketliliklere karşı BDDK bankaların türev işlem hacimlerine yüzde 25 öz kaynak sınırı getirmiştir. Swap işlemleri kısıtlanarak döviz kurlarına yönelik olası spekülatif ataklar bertaraf edilmiştir” diye konuştu.

“BANKALARIN YILLIK TL KREDİ BÜYÜME ORANIYLA İLİŞKİLENDİRİLEREK

FİNANSMANA ERİŞİM KOLAYLAŞTIRILMIŞTIR”

Cora, Merkez Bankası tarafından yabancı zorunlu karşılık oranlarında artırım, Türk lirası zorunlu karşılık oranlarında ise indirim yapılarak Türk lirasının cazibesinin artırılmasının hedeflendiğini de belirtirken, şöyle devam etti: “Bu adımı desteklemek amacıyla Türk lirası zorunlu karşılık oranları, bankaların yıllık TL kredi büyüme oranlarıyla ilişkilendirilerek ekonomimizin ihtiyaç duyduğu finansmana erişim kolaylaştırılmıştır. Böylece, kredi büyümesini canlı tutan bankalarımız için fonlama maliyetleri bir miktar düşürülmüştür. Diğer yandan, Merkez Bankamızın faizleri tekrar hızlı bir şekilde aşağı çekmesi ve enflasyonda yakaladığımız düşüşle ekonomimizin sağlıklı bir büyüme için ihtiyaç duyduğu finansman erişimi artmıştır. Diğer yandan, yerel para birimiyle ticaret kur riskinin azaltılmasına ve reel sektörün borcunun sürdürülebilirliğinin sağlanmasına önemli katkılar yapmıştır.”

“SAYIN BAKANIMIZ ÜSTLENDİĞİ ZOR GÖREVİN HAKKINI LAYIKIYLA YERİNE GETİRMEKTEDİR”

Alınan tüm bu tedbirlerle bir yandan makroekonomik göstergelerde daha da iyileşme sağlanırken, diğer yandan da Türk lirasının daha doğru fiyatlanmasına yönelik bir çerçeve ortaya konulduğuna işaret eden Cora konumasında, “Bu kararlılıkla Türk ekonomisinin küresel ve bölgesel olarak daha ileriye gideceğine işaret verilmektedir. Sayın Bakanımız Berat Albayrak Bey bu kadar zor bir dönemde, Türk ekonomisinin doğrudan hedef alındığı bir ortamda üstlendiği bu zor görevin hakkını layıkıyla teslim etmektedir. Türk lirasının güçlenmesi, enflasyonun düşmesi, reel sektörün desteklenmesi, makroekonomik göstergelerimizin 2018 Ağustos ayı öncesinden de daha iyi seviyeye gelmesi bu zor ve sıkıntılı süreci püskürttüğümüzü göstermektedir” ifadelerine yer verdi.

“ENFLASYONLA MÜCADELEDE ATTIĞIMIZ ÖNEMLİ ADIMLAR MEYVESİNİ VERMEYE BAŞLAMIŞTIR”

Enflasyonla mücadelede attıkları önemli adımların meyvesini vermeye başladığının altını çizen Milletvekili Cora “Perakende satış hacmi bir önceki aya göre artmıştır, borsa 106.000 puanın üzerine çıkmıştır, TÜFE'de son üç yılın en düşük rakamlarına ulaştık, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün verilerine göre büyüme tahmini eksiden çıkmış, artı yöne doğru evrilmiştir; Tüketici Güven Endeksi, Hizmet Sektörü Güven Endeksi, Finansal Sektör Güven Endeksi'nde önceki aylara oranla önemli oranda bir artış vardır, imalat sanayisinde de olumlu gelişmeler vardır” dedi.

“BAKANLIĞIMIZIN YAŞANAN SÜREÇLERE RAĞMEN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ

BORÇ YÖNETİMİ BAŞARISI ÖDÜLLENDİRİLMİŞTİR”

Uluslararası sermaye piyasalarına ilişkin değerlendirmeleriyle alanında itibarlı yayımcı kuruluşlardan biri olan Global Capital’in, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın yaşanan zorlu süreçlere rağmen gerçekleştirdiği borç yönetimi başarısını ödüllendirdiğini hatırlatan Cora, “Bakanlığın uluslararası tahvil ve Eurobond ihraçlarını gerçekleştiren birimi, uluslararası piyasaların büyük belirsizliklerle boğuştuğu, kur ataklarının yaşandığı, diplomatik sorunların etkisinin hissedildiği zorlu ekonomik şartların yaşandığı bir dönemde en doğru araçlarla, en doğru zamanlarda, yatırımcı reflekslerini en iyi analiz ederek borçlanma süreçlerini en başarılı yöneten birim olarak değerlendirilmiştir” şeklinde konuştu.

“DİK DURAN BİR LİDER VE LİDERİNE İNANARAK ARDINDAN GİDEN

BİR MİLLET SAYESİNDE ÇOK ŞÜKÜR BUGÜNLERE GELDİK”

Ülkemiz için "Ekonomisini çökerttik; bunları batırdık, bitirdik" diyenlere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın akılcı ve sağlıklı politika yönetimi ve milletin desteğiyle ayağa kalkarak cevap verdiklerinin vurgulayan Cora sözlerini şöyle tamamladı: “Kenetlenerek bunu başardık, tarihteki bütün zorluklar karşısında olduğu gibi âdeta küllerimizden yeniden doğduk, devlet ve millet ele ele vererek bu sınavı başarıyla geçtik. Terör olaylarından yaptırım tehditlerine, hain darbe girişimlerinden ekonomik saldırılara, birlik ve beraberliğimizi bozacak oyunlara rağmen karşı karşıya kaldığımız olaylar karşısında dik duran bir lider ve liderine inanan ve ardından giden bir millet sayesinde çok şükür bugünlere geldik. Bugünlere gelene kadar da millet olarak büyük bedeller ödedik. Ama hamdolsun ki biz de milletimizin bize olan güveni karşısında mahcup olmadık, milletimizin başını öne eğecek, onları üzecek, güçsüz hissettirecek bir durumla karşı karşıya bırakmadık. Türkiye üzerinde elini kolunu sallayarak planlar yapma, tehditlerle, terör eliyle ve yaptırım gücüyle hizaya sokulma dönemleri artık sona ermiştir. Artık, kendi kendine yetebilen, kimseye boyun eğmeyen bir Türkiye vardır; mazlumların ve baskı rejimleriyle ezilen milletlerin umudu olan bir Türkiye vardır. AK Parti iktidarı olarak Cumhurbaşkanımızın dirayetiyle birlikte önümüzdeki dönemde daha cesur ve kararlı adımlar atarak ülkemizi hak ettiği yerlere ulaştıracağız. Sayın Bakanımızı ve ekibini yaptıkları bu başarılı çalışmalardan dolayı tebrik ediyorum. 2020 yılı bütçesinin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”