Hasan Kurt.

Trabzon’un en ünlü gazetecisi.

Mesleğin duayeni.

Matbaada hurufat dizdi. Haber peşine gitti. Yazdı, bastı ve dağıttı.

Ulusal medyanın Trabzon’daki aranan adamı oldu.

Fırtınalı yıllarda fırtınalı gazetecilik yaptı

12 Eylül öncesini yaşadı. Sağ sol çatışmalarında ölümlerden döndü.

12 Mart’ta genç bir delikanlıydı.

12 Eylül sonrası o da fikirlerini değiştirdi.

Temelini değiştirmeden.



Şimdi diyor ki…

“Sapına kadar milliyetçi, ulusalcıyım. Eskiden de öyleydim. Şimdi de…”



Hasan Kurt’la söyleşi yapmak hem çok kolay hem çok zor.

Dobra sordun mu, dobra cevap alıyorsun.

Mesela, çok ilginç bir tespiti var günümüz Türkiye’si için..

“Bu ülkenin iki okulu var militan yetiştiren. Biri imam hatipler biri de harp okulları.. Bunlar yüzünden ülke geriliyor..”



Tespite katılırsınız katılmazsınız, ben bu söyleşide daha çok Hasan Kurt’la gazetecilik üzerine konuşmak istiyorum..



Mesela Trabzon’da güne hangi gazeteyi ve köşe yazarını okuyarak başlıyor…



KİMSEDE DERİNLEK YOK Kİ OKUYAYIM
Hasan Kurt’a göre Trabzon’un medyasında yerel gazetelerinde derinliği olan kadrolu(!) köşe yazarı yok. O nedenle güne hiçbir köşe yazarını okumadan başlıyor.

Eğer asistanları gazetedeki çalışanları Kurt’a şunu okudun mu bak ne yazmış demeseler kimseyi okuyacak değil. Tabi bu cevabına karşı ben de bir karşı atak yaptı.. Dedim ki… “Yanı beni de mi okumuyordun…” Belki kırmamak için şöyle cevap verdi..” Arada seni okurdum..”


Hasan Kurt samimi de böyle dese Ali Öztürk ile Osman Diyadin’i arada okuduğunu sohbetimizin ilerleyen sürecinde ifade etti. Yusuf Turgut’u ise kiminle o gün yemek yediğini öğrenmek için arada okuyor.


TRABZON MEDYASI CAN ÇEKİŞİYOR
Hasan Kurt’la uzun söyleşimizi kelimesi kelimesine yazmak doğru ama burada ne siz okurlarımızı sıkmak istiyoruz ne de internet haberciliğine bir suikast yapmak.

O nedenle öz ve az ve de sansasyonel açıklamalarına yer vereceğiz.

Mesela Hasan Kurt’a göre Trabzon medyası can çekişiyor. Bütün gazeteler zarar ediyor. Baş başa giden bile yok. Buna rağmen bu gazeteler kendi deyimi ile bir inat uğruna çıkmaya çalışıyor. Trabzon’daki bütün gazetelerin zarar ettiğini basın ilan kurumunun ilanlar kesildiğinde hepsinin kapısına kilit vuracağına inanan Kurt’un kendi de öyle mi…?

İşte burada Hasan Kurt bir istisna olarak kendini ayırıyor ve şöyle diyor..

“Ben Trabzon’a gerekli bir gazeteciyim. Ben Trabzon’da bir denge unsuruyum. Ben Trabzon’un sigortasıyım. Benim adamın olmaz. Benim adamın Trabzon’un gerçekleri ve menfaatleridir…”

1,5 TRİLYON ZARAR ETTİM
Kuzey Ekspres’i kurduktan bu yana 1,5 trilyon zarar ettiğini belirten Kurt “ Kimseye göbekten bağlı değilim. Kendi öz sermayem ile bu gazeteyi çıkartıyorum. Onun için de Trabzon’da yazılamayanları yazıyorum. Onun için en çok okunan gazeteyim. Bugün Trabzon’da herkes güne beni okumakla başlıyor…”

EKSPRESİ SATIYORUM
Ve Hasan Kurt, işte söyleşinin en can alıcı bomba ifadesini de bakın nasıl açıklıyor..

“Benim için olur olmadık uyduruk dedikodular çıkartıyorlar. Gazetesi duvara çarptı. Kaynaklarını eritti. Gazeteyi satıyor.. Evet Ekspresi satıyorum. Her gün bayide okurlarıma satıyorum. Okurlarım her gün gazetemi satın alıyor…”

TÜRKİYE NİN 50 YIL SONRAKİ HALİ KARANLIK
Biz ne kadar Hasan Kurt ile gazetecilik üzerine konuşmaya kalksak o bir yerden ip ucunu yakalıyor ve işi siyasete siyasi arenaya taşıyor ve diyor ki..

“Türkiye’nin gelecek 50 yılı karanlık. 50 yıl sonra Türkiye’nin adı Anadolu Federe İslam Cumhuriyeti olur. O zaman da bu zamandan dediklerimize hak veren bir nesil olursa bize yad eder..”

BENİM ADAMIM OLMAZ BEN DOĞRULARIN ADAMIYIM
Hasan Kurt bugün iyi dediğine yakın kötü yazabiliyor.. Doğudur diyerek bakın bunu da nasıl anlatıyor..

“Evet adam bugün iyi yarın kötüyse iyi olduğunda iyi kötü olduğunda kötü yazarım tabi. Benim göbek bağım bana bağlı kişilere değil ki. Adamın iyi yapmadığını yazacağım tabi. Ne yapayım yazmayayım mı..Bu Trabzon’ a haksızlık değil mi..?




KENDİ ASALETİM KENDİMDEN BAŞLIYOR
Hasan Kurt gazetecilikte kendi ekolünü kendi yarattığını belirtirken bazı yazılarındaki iddiaları okurlarına bağlamasını da bir yazı yöntemi olarak kabul etse de günde en az 10’a yakın çok derin istihbaratı bilgilerin kendine iletildiğini belirterek “O zamanda bir okurun iddiası diyorum. Okurun beni uyarması diyerek yazımı yazıyorum. Ben yazılarımda önce Trabzon’un çıkarlarını öne koyarım. Sonra adamın dün ne dediğini bugün ne yaptığını ortaya sererim. Ben böyle Hasan Kurt oldum..”

ADAMINA GÖRE ADAMIM YOK..
Hasan Kurt kendini şu anda şehrin en ciddi, en hassasiyetli en güvenilir, en cesur insanı olarak görüyor.

Siyasette ve sporda da kanaat önderi olduğunu belirterek “Ben adamına göre Trabzon hassasiyeti olan biri değilim. Adamına göre de Trabzonsporlu değilim. Mesela adam 4 yıl önce Trabzonspor başkanının kolları arasında kucağında yanında omuzdaşı simdi karşıdaşı. Bunu yazdığımda kötü oluyorum. Yok öyle yağma. Trabzon’da birileri bunları birilerinin suratına indirecek ki şehrin Tarihi geleneğe devam etsin…”

Kurt’un bu tarihi geleneği devam etsin tespiti ilginç. Tarihten bu yana bu böyle diyen Hasan Kurt bu anlamda da kendini son örnek olarak görüyor…

DÜŞENİN DE DOSTUYUM
Hasan Kurt, gazetesinin herkese her kesime mağdur olana işsiz kalana gazetesinden kovulana, gazetesinden haksızlığa uğrayarak ayrılanın huzur bulduğu bir liman olduğunu belirterek “Bugün her bir gazetede köşe başını tutmuş birçok arkadaşımız Kuzey Ekspres okulundan yetişmiştir. Gazetesinden kovulan ayrılan gazetemizde köşe almış mesleğini devam ettirmiş Trabzon piyasasından silinmemiştir. Benim ve gazetemin bu anlamda misyonu da var. O nedenle Kuzey Ekspres ve Hasan Kurt, şehir tarihinin bir kilometre taşıdır.