61sAAT HABER SERVİSİ - Saadet Partisi (SP) Trabzon İl Başkanı Cevdet Kurt, Anayasa Değişikliği ile ilgili yapılacak referandumda ‘Hayır’ diyeceğini açıkladı.  Kurt, Trabzon İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında,  “İçte ve dışta, terör örgütleri üzerinden küresel güçlerin hedefi haline gelen ülkemiz, çok zor günlerden geçmektedir.

Milli birliğimize ve geleceğimize yönelik bu tehditlerin üstesinden gelebilmek, birlik ve beraberlikle hareket etmeye, hiç kimseyi dışlamadan siyaset yapmaya bağlıdır.
Biz siyasetçiler, her zamankinden daha fazla görev ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeli, ayrıştırıcı, ötekileştirici, dışlayıcı üslup ve davranışlardan kaçınmalıyız.
Unutmayalım ki, bu ülke hepimizin, 80 milyon vatan evladınındır.

Bunca sorun ve tehdit kapıda iken, iktidar partisi AKP ve MHP’nin ülke gündemini yeni anayasa ve partili cumhurbaşkanlığıyla meşgul etmesi kime hizmet etmektedir?
Anayasa gibi, ülkenin temel sözleşmesini, yüzde hesapları üzerinden giderek ve adeta toplumun büyük bir kesimini yok sayarak değiştirmeye çalışmak bu kritik süreçte nasıl bir hırstır?
Değil ülkenin yarısını, bir kişiyi bile dışlayamayacağımız kritik günlerden geçmekteyiz” dedi.
 
Başkanlık sistemi ile ilgili görüşlerinin istismar edilmemesi için bu açıklamayı yaptıklarını kaydeden Kurt, “Saadet Partisi olarak bizler, sorumlu siyaset anlayışımızın gereğiyle hareket ederek Başkanlık sistemi ile ilgili görüşlerimizin istismar edilmemesi için bu açıklamayı yapıyoruz.
 
“ERGENEKON İÇİN “MİLLİ ORDUYA KUMPAS’ KURULUYOR DEMİŞTİK”
Aziz halkımız, Saadet Partisi’nin ülkenin temel sorunlarıyla ilgili bugüne kadar dile getirdiği hususlarda ne kadar haklı olduğunu yakından görmüştür.
Hatırlayalım, Ergenekon sürecinde, milli orduya kumpas kurulduğunu söylediğimizde bu kumpasın düzenleyenler ve iktidarın elindeki medya gücüyle oluşturulan algı operasyonlarıyla, bizi Ergenekoncu ilan etmişti. Bugün ne oldu? Gelinen noktada Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, bize hak vererek, “Milli orduya kumpas kuruldu” demiyor mu?
 
“BİZİ ESATÇI İLAN ETMEDİ Mİ?”
Suriye’de ‘kardeş kanı akmasın’ diye barışçıl çözüm ararken, sağduyudan yoksun havuz medyası bizi ‘Esatçı’ ilan etmedi mi? Peki ne oldu? Suriye’de çocuklar dahil 600 bin kardeşimiz hayatını kaybetti, milyonlarcası da yurdundan oldu. Bugün ne oldu? Bize Esatçı diyenler. Esat’la Astana’da aynı masanın etrafında oturmuyor mu? Bunun için bu kadar insanın ölmesi mi gerekiyordu?
 
Çözüm sürecinin uygulanabilirliğinin olmadığını, bu gidişin terörü daha da güçlendirip azdıracağını söylediğimizde, bize ‘Analar ağlasın istiyorsunuz’ dediler. Gelinen noktada terör azmadı mı? Ülkenin her yeri terör tehdidini yaşamıyor mu? İktidar ise aldatıldık diyerek silaha sarılmadı mı?
Bu ve buna benzer konularda haklı çıkan Saadet Partisi, bugün bir başka tehlike  Çözüm sürecinin uygulanabilirliğinin olmadığını, bu gidişin terörü daha da güçlendirip azdıracağını söylediğimizde, bize ‘Analar ağlasın istiyorsunuz’ dediler. Gelinen noktada terör azmadı mı? Ülkenin her yeri terör tehdidini yaşamıyor mu? İktidar ise aldatıldık diyerek silaha sarılmadı mı?” ifadelerini kullandı.

“BİZİM NEDEN ‘HAYIR’ DİYECEĞİMİZ...”
SP’nin daha önce bu tarz konularda haklı çıktığını kaydeden Kurt, Anayasa Değişikliği ile ilgili yapılacak referandumla ilgili olarak ise, “
Bu ve buna benzer konularda haklı çıkan Saadet Partisi, bugün bir başka tehlike ve tehdit görmekte ve buna karşı çıkmaktadır. O da, birlik ve bütünlüğümüze zarar verecek olan yeni anayasa ve partili cumhurbaşkanlığı meselesidir.
İktidarın ve kendi menfaatlerini halkın menfaatlerinden üstün gören çevrelerin dayatmalarının, birlik ve beraberliğimizi zedeleyeceğini düşünerek bugünden yüksek sesle HAYIR diyoruz.
Vatanperver, milli ve manevi duyguları güçlü olan ve bizim neden HAYIR dediğimizi merak eden halkımıza, kuru muhalefet anlayışıyla hareket etmediğimizi belirtmek isterim. Bütün bu söylemlerimizde, siyasi bir beklenti yoktur. Hatta siyasi anlamda yapılacak olan algı operasyonlarıyla bu siyasetimizin riske dönüşeceği gerçeğini de bilerek hareket ediyoruz çünkü mesele çok ciddidir.
Bizler siyaseti oy, mevki, makam ve çıkar için değil, merhum Erbakan Hocamızın ifadesiyle, Allah rızası için yapıyoruz.
Başkanlık sistemi gibi bir meseleyi, kutsal kavramlar üzerinden meşrulaştırarak oy devşireceğini sanan AKP unutmasın ki bunu Milli Görüşçüler ve inançlı halkımız yutmayacaktır.
Şuna da özellikle dikkatinizi çekmek isterim:
İdam meselesini sürekli gündemde tutarak ‘Getirsinler imzalayayım’ diyen Sayın Cumhurbaşkanı ve partisi, hatta MHP nin de istemesine rağmen ve iki partinin milletvekili sayısı da yeterli olduğu halde neden yeni anayasa paketine bu yönde bir madde eklenmedi?
Halkımız nasıl ki 15 Temmuzda vatan mesele olunca canı pahasına direnç göstermişse, bu referandumda da mesele vatanın bekası olduğu için HAYIR diyecektir. Halkımızın hayır diyeceğinden şüphemiz yoktur” dedi.