Bakanlık toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantı da konuşan Bakan Soylu, 1 Kasım seçimleri öncesi asgari ücretin bin 300 liraya çıkartacaklarını vaat ettiklerini belirterek, “Hem işveren temsilcilerimiz, hem işçi temsilcilerimiz de, diyalog mekanizmalarımız da bunun bin 300 lira olacağı konusunda herhangi bir sıkıntı olmadığını ortaya koyuyoruz. İnşallah önümüzde ki 2-3 gün içerisinde tekrar bir araya geleceğiz. Asgari ücretin 1 Ocak 2016 tarihi ile net bin 300 lira olacağı konusunda mutabakatı sağlayacağız. Milletimize vermiş olduğumuz sözü tutacağız” diye konuştu.
Emeklilerinde rahat yaşamalarını temin etmek için de çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Bakan Soylu, “8 milyon 930 bin civarında emekli dosyamız var. 8 milyon 930 bin civarında emekli dosyamıza Ocak ve Temmuz ayında gelecek zamların haricinde 100 lira aylık seyyanen, yıllık bin 200 liralık bir gelir koyma kararımızı TBMM’den geçirmiş bulunmaktayız” ifadelerini kullandı.
Kıdem tazminatı konusunda da açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, “Ocak’ın ilk haftasında üçlü diyalog mekanizmasını toplayacağız. Bunları başlık altında hep birlikte değerlendireceğiz” dedi.
Bakan Soylu ayrıca, işsizlik sigortasından işverene bir payının aktarılmasının söz konusu olmadığını söyledi.
“TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK VERMİŞ, TERÖRE DESTEK VERMİŞ HANGİ MESLEK OLURSA OLSUN KANUN ÖNÜNDE FARKLILAŞTIRILAMAZ”
Kani Beko’nun gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutukluluk kararına yönelik açıklamalarını da değerlendiren Bakan Soylu, “Orta da yürüyen bir dava var ve anayasanın ilgili maddesi, çok açık ve nettir. Tüm yürüyen davalar için adalet, hakkaniyet her birimiz için hukuka güvenmek zorundayız. Hukuka çok net bir şekilde saygı duymak zorundayız. Bu konuyu ayırarak söylüyorum; terör örgütüne destek vermiş, teröre destek vermiş hangi meslek olursa olsun kanun önünde farklılaştırılamaz ki, bu benim için de geçerlidir” şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Soylu, asgari ücrete ilişkin bir soru üzerine, “Tüm diyalog mekanizmaları, tüm diyalog tarafları ve işçi, işveren kesimimiz ve onların temsilcilerinin bin 300 lira konusunda bir endişesi yok. Bizim alacağımız karar bin 300 lira olacaktır. Bu 4 yıl reform ve büyüme yılı olacaktır. 30 Aralık tarihini biz bunu belirleyeceğimiz tarih olarak ortaya koyuyoruz. Son değerlendirmeleri yapıyoruz” yanıtını verdi.
“DEMOKRASİ YOK SAYAN BİR DEKLARASYON BÜTÜNÜ OLARAK GÖRDÜM”
İçinde HDP'lilerin de olduğu Demokratik Toplum Kongresi bileşenleri "öz yönetim"i tarif eden deklarasyon kararlarının yayınlanmasına yönelik bir soru üzerine Bakan Soylu, “Bu kadar yoğun gündemin arasına ben de bu deklarasyonu izleme fırsatı buldum. Demokrasi yok sayan bir deklarasyon bütünü olarak gördüm. Mühimsemek lazım mı, yoksa mühimsememek lazım mı? elbette ki bu milletimizin kararıdır. Ancak şu önemlidir, eğer bu ülkede seçimler yapılıyorsa muhakkak ki bunun bir sonucu olacaktır. Eğer bu ülkede demokrasi varsa bunun bir kabulü olacaktır. Bu demokrasiye kurulan tuzaktır. Yani 12 Eylül darbesi ile seçim sonrası oluşturulan bu tablonun hiçbir farkı yoktur. Biz bu direnişin devamını istiyoruz diye hendekler üzerinden Türkiye’nin istikrazsızlaştırılması ve Türkiye’nin demokrasisinin rafa kaldırılması ve Türkiye’nin huzurunun bozulmasına çanak tutacaksınız, orada evlatlarımızın şehit olmasını terör örgütüne sırtınızı yaslayarak destek vereceksiniz. Bu son derece sorumsuzluktur” şeklide cevapladı.
Açıklamaların ardından Kani Beko, Bakan Soylu'ya çalışma hayatı ve sendikalar ilgili bir dosya sundu.
