Millet bahçesi, Ak Parti ve Y.Selim…!

Trabzon’un millet bahçesi projesi masaya yatırıldığında iç işleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da hassasiyeti ile yeşil alanı bol..Betonlaşma az bir mantıkla her şey projelendirildi.

O projede A.Aker’in nostaljik bir tribünü yer alacaktı.. Aldı..

Toplumun genel isteği ve arzusu ile Y.Selim sahası da millet bahçesinin içinde yeniden hayat bulacaktı..Buldu.

Cumhurbaşkanı da söz verdi..

Bakan Soylu da.

Ama ne hikmetse iktidar partisi Trabzon’da bunu anlatamadı..

Sanki, Y.Selim yapılmayacak gibi bir algı oluştu.

Bu algının değirmenine iktidar partisinin bütün dinamikleri ile su taşıdı.. Sonunda, iktidar partisinin haricinde bazı güçler Y.Selim’i gündemde tutarak,var olan projede yer alan Y.Selim’i sanki kendileri koydurmuş havasına girdiler.

Buna, Büyükşehir belediyesi de katkı verdi.

Oysa, yıkılan A.Aker ve etrafından oluşan alanın millet bahçesi olacağına, Y.Selim ile A.Aker’in bir tribününün de bulunacağına karar çoktan verilmişti.

İktidar partisi burada, halkla ilişkiler konusunda zayıf kaldı…Bu birimini hakikatten gözden geçirmeli..

Platini gibi olacaksınız…!

Bir gün Türkiye’de şu haberle uyanacağız… Ama yarın, ya da yarından da yakın.

Ama bir gün bu olacak..

Nasıl Platin’i Katar’a dünya kupasının verilmesinde rüşvet aldığı gerekçesi ile soruşturma geçirip, göz altına alındıysa..

Türkiye’deki şike sürecinin üzerinin kapatılmasındaki hukuksuzlukları nedeni ile de soruşturma geçirecek.Platin’i için kurtuluş yok.

Er geç o kupa, müzemize gelecek.

Başka yolu yok.

Süreç uzun sürebilir.. Bakın Katar’ın dünya kupasını aldığından bu yana kaç yıl geçti…

Bir gün, hak yerini bulacak.

Bir gün, şike dosyası yeniden açılacak

Bir gün, o dosyayı kapatanlar itirafçı olacak.

Ve bir gün müzemizdeki yeri boş kalan o platforma kupamız konacak.

Bir gün mutlaka o olacak.

Arhavi Belediye başkanı ve Voleybol..

Arhavi’nin CHP’li belediye başkanı seçimlerden önce ilçe ile özdeşleşen ve başarıları ile Türkiye’de haklı taktire kavuşan ve de Efeler liginde mücadele eden Voleybol takımı için her türlü desteği vereceğini söyledi.

-Arhavi’ye renk kattı

-Arhavi’ye hava verdi

-Arhavi’yi tanıttı

-Arhavi gençlerine örnek oldu

-Arhavi’nin adını duyurdu

-Arhavi’nin karakteristik özelliğini ruhunda yaşadı..

Seçim meydanlarında bunu dedi.. Bunu diyerek kitlelerden oy aldı. Takımın maçlarına gitti.. Tribünde boy gösterdi.. Sporcularla sarmaş dolaş fotoğraf verdi.

Koltuğa oturdu.

Ben Voleybol takımı makımı tanımam dedi.

Kapıları kapattı.

Sırtını döndü.

Böyle bir takım ile uğraşamam dedi.

Oysa kimse O’na uğraş demiyor.

Başkan olarak manevi desteğini ver diyor.

Onu bile esirgiyor.

Bu güzelim oluşumu yok saydı..

Ayıp ettin başkan…

Çok ayıp ettin..

……………………………………………………………………………………………….

Ahmet Ağaoğlu ne kadar samimi…!

Her kulüp başkanı hele Trabzonspor’un içinde çırpınıp durduğu mali kriz nedeni ile elindeki değerli futbolcuyu satmak içir uğraşır.

Bunun yığınla örnekleri vardır.

Trabzonspor’da da bu yaşanmıştır.

Ali Kemal’in Fener’e satılması.. Zamanın koşullarında imkansız gibiydi ama satıldı.. Taraftar yürüdü, hiçbir şey olmadı.. Zamanın yönetimi dik durdu. Taviz vermedi.. Takamın paraya ihtiyacı vardı satıldı. Sonrası da geldi… Hüsnü, K.Şenol.. Necdet ve niceleri.. Satılması gerekirse satılır.

Ki o yıllarda bir futbolcunun satışı ile bir sezonun masrafı çıkardı.

Ağaoğlu biliyorum ki, Yusuf ve Abdülkadir’in satılmasını istiyor.. Ama cesaret yok..Satamıyor.. Vitrinde satmam diyor.. Oysa, satılmasını resmen istiyor.. İcraata giremiyor.

Başkan… Hiç ikili oynama..

Satacaksan sat.

Trabzonspor böyle büyük oldu… Çekinme, değerini buldun mu sat.. Piyasayı kızıştır.. Pazarlığını yap en iyi parada sat gitsin..

………………………………………………………………………………………………

TİSKİ’nin ilk sınavı..

Önceki gün yağan yağmur Trabzon’u felç etti.

TİSKİ hemen sahaya indi.

Genel Müdür Yardımcısı Nurettin Tandoğan ile Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim kul çalışanlarla birlikte boğuştu… Çizmelerini giyidi.. Trabzon olduğunu öğrendiğimiz Ali Tekataş evinde çalışmaları izledi.. Bu hoş olmadı. Dost acı ve doğru söyler..

Tektaş bu tavrı ile şu kanaati oluşturdu… Vitrinde kendi önde asıl işte ise evinde istirahatte..

……………………………………………………………………………………….

Farabi’de peçete krizi…!

Birkaç günden Farabi Hastanesindeyiz..Genel tuvaletleri mecburen kullanıyoruz.. Gördük ki, kağıt peçete yok.. Bir gün için aksilik var dedik.. Hoş gördük.. 3 gün üst üste baktık ki, peçete yok.. Bu kez görevliye derk yandık.. Dedi ki..“Abi, hastanede peçete yok ki…”

Tabi şaşırdık.

Anestezi yoğun bakımın kapısının önündeyiz.

İçerden bir asistan genç çıktı.

Hasta yakınlarını çağırdı… Birkaç malzeme adı dedi.. Bunların alın, hastanede yok..

Buna bizzat şahit oldum.

Niye hastanede yok dedim.

Medikalcilerden tedarik edemiyoruz, parası ödenemediği için cevabını aldım.

Şimdi, soruyorum.

Başta Hüseyin Örs’e..

Hastanenin bu durumunu gündeme getirecek misin..?

Sonra iktidar partisi milletvekillerine.

Farabi’deki krizin çözülmesi için ne yapıyorsunuz?

Ve Ahmet Kaya’ya..

Her şeyi gündeme getiriyor da Farabi’yi niye gündemine almıyorsun

………………………………………………………………………………….

ZAYTUNG

> Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu, canlı yayından 8 saniyelik alacakları olduğu için icra takibi başlattı...