61SAAT HABER SERVİSİ
Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu, bugün Trabzon Adliyesinde basın mensupları ile kahvaltılı bir basın toplantısında bir araya geldi. Burada ilk olarak sohbet şeklinde geçen toplantı ardından açıklamalarla devam etti. 
 
98 HAKİM VE SAVCI GÖREV YAPMAKTA
Trabzon’da 2015 tarihinde göreve başladığını kaydeden Kutanoğlu, “20 Temmuz 2015 tarihinde Trabzon’da göreve başladım. O günden bu yana görevimize devam ediyoruz. Trabzon adliyesi şuan ki binası itibariyle Mart 2014 yılı itibariyle faaliyete geçti. 8 ilçemizde adliye teşkilatı devam ediyor. 
98 hakim ve cumhuriyet savcısı görev yapmakta… 
Buraya göreve başladığımızda performansa, yönetime ilişkin bazı sorunlar vardı. Adli Tıp konusunda 17 vilayete hizmet veriyoruz. Burası grup başkanlığı olduğu için. Bu hizmeti vatandaşı mağdur etmeden yapmaya çalışıyoruz. Şuan da bunların büyük çoğunluğunu yoluna koyduk. En ufak bir şikayet kalmadı. Vatandaş mağdur olmasın, bir acı yaşamış bir sıkıntı yaşamış biz de işi geciktirerek sıkıntıya neden olmamak için ciddi bir irade gösterdik. 
Kuralları değiştirdik, vatandaş merkezli anlayışa getirdik, ayda bir telefon gelirse Adli Tıpa ilişkin o bile niye geliyor diye sorgulamaya başladık. Sistem oturdu her hangi bir sorun kalmadı” dedi. 


2014’E GÖRE YÜZDE 15 ARTIŞ
Kutanoğlu, “2015 yılında ki iş performansı, çıkan dosya sayısı bazlı baktığımızda yüzde 23’lük bir artış yaşandı. 2016 tam her şe yoluna girecek derken 15 temmuz darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. 51 hakim ve savcının ihraç olduğu yüzde 50’nin üzerinde ihraç oldu. Personel sayısı bakımından ihraç oldu. Bu kadar yüksek ihraç olmasına rağmen sistemin işleyişinde problem olmadı. İster istemez bazı noktalarda sıkıntı yaşandı. Ama o süreç devam ediyor. 2014 ile mukayese edildiğinde 2016’yı yine yüzde 15 performans artışı ile kapattık. Bu kadar sıkıntı ve probleme rağmen… Rakamlar çok şey mi ifade ediyor değil. Aslında önemli olan etkin adalet mekanizmasını ortaya koymak. Hesap verebilir bir yargı anlayışı ile gidiyoruz” diye konuştu. 

15 TEMMUZ AKŞAMI YAŞANILANLAR… 
Trabzon adliyesinde 15 Temmuz akşamı yaşanılanları ve kendi yaşadıklarını da anlatan Kutanoğlu, “15 Temmuz olduğunda hepimiz beraber yaşadık. Ben o akşam taziye için köye gitmiştim. Tam köye gittim, eve gitmeden cep telefonlarında haber verildi.. Köprü ayakları kapatıldı… İlginçtir terör saldırısı diye düşündük. Arkasından şüphe uyandı. Vali beyi aradık. “Vali bey ne oluyor?2 diye sordum. “Ankara’da hareketlenme var?” dedi. Biz oradan bastık geldik.. Allah’a şükür her hangi bir şey yoktu yollarda temizdi. Biz erken çıkmıştık. Geldik arkadaşlarla birlikte o süreci yönetmeye çalıştık. Hep şu vardı.. 
Hakim ve savcının ne yapacağını 15 Temmuz’da gördük. 15 Temmuz sürecinde yargı kadar dik duran irade gösteren başka hiçbir kurum olmadı, olamadı.. Keşke olabilseydi. Biz bundan gurur duymuyoruz onu söyleyeyim. Ama belki farkında değiller. Soruşturma kapsamında öyle şeylere ulaşıyoruz ki hakikaten mide bulandırıcı. 

MESLEK BÜYÜĞÜ GELDİ ÇAY İÇTİLER, ORUCA DEVAM ETTİLER
Bir örnek vereyim: Bir meslektaş, bir hakim.. Ramazan’da meslek büyüğü ziyarete geldi. Biz o gelen kişiyle çayımızı içeriz suyumuzu içeriz. Onu orucu bozmak olarak görmüyoruz. O gidince de oruca devam ediyoruz. 
Devleti ele geçirme adına her şeyi bütün kutsalları meşru gören anlayışla karşı karşıyayız. Herkes şunu söylüyor, Allah ıslah etsin.. Biz Allah ıslah etsin diyemiyoruz gereğini yapmakla görevliyiz…” diye konuştu… 

ADLİYEYİ AÇALIM, DEVELTİN AYAKTA OLDUĞUNU GÖSTERELİM...
Kutanoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “15 Temmuz sürecinde geldik arkadaşlarla birlikte olduk… İhsan bey yeni başlamıştı. Dedim ki Adliyeyi açalım, devletin ayakta olduğunu gösterelim. Geldik adliyeyi açtık. Devletin hükümranlığının en önemli şeylerden bir tanesi yargı yetkisini kullanması. Böyle bir süreçte adliyenin ayakta olması ışıklarının yanması gerekiyor. Sabaha kadar gözaltılar oldu, işlemlere devam ettik. Biz bu süreçte zaman zaman belki bazıları eleştirildi… 
Biz kahin değiliz. Akşam gördüğümüz rüyayı sabah soruşturmaya dönüştüren insanlar değiliz. Bir kişi hakkında elimizde delil varsa değerlendirme şansımız olur. Delil yokta bir şey yapamazsınız. Kirletmek kolay temizlemek zordur. Dolayısıyla bir insanı kirletme durumu içinde olamayız. O an ki bilgiler ışığında o kişi hakkında deliller zayıfsa biraz daha bekleyip yeterince bilgiye ulaştıysak soruşturmaya dönüştürüyoruz. Ben savcılar için konuşuyorum, camiye bile gitmezdi.. ” 



GÖZALTI VE TUTUKLU RAKAMLARI
Kutanoğlu, 15 Temmuz sürecinin ardından yapılan operasyonlar kapsamında gözaltı ve tutuklu sayılarını da paylaşarak, “1126 kişi hakkında soruşturma yaptık. Şuan itibariyle bu soruşturma kapsamında tutuklu sayısı 463… Yine tutuklanmış olup itirafçı olduğundan, sağlık sebebinden vs gerekçelerle tahliye olan kişi sayısı 56.. Yani yaklaşık 519 kişi hakkında tutuklama kararı vermişiz, sonra 56’sı tahliye olmuş… 347 kişi hakkında tahliye kararı var.  147 kişi aranıyor… 20 kişi de gözaltında bugün itibariyle… 
Adalet Bakanlığı 78… 36’sı tutuklu 28’i adli kontrol
Diyanet İşleri 17 
Polis 140, 
İçişleri Bakanlığı 7
MEB 245, 
Savunma Bakanlığı 16
Trabzon Barosu 17
TSK 44
Üniversite 49
Özel Okul ve Dershane 145
Onun dışında  (İş adamları vs...) 368..” 

17-25 ARALIK YARGI YETKİSİNİN SİLAH GİBİ KULLANILMASIDIR
Kutanoğlu, “17 – 25 Aralık’ı gördük. Yolsuzluk adı altında yapılan darbe girişimi.. Türkiye bunu okuyamadı. Keşke okusaydı. Ülkede yanlışlar olur. Yanlışlar olabileceği için yargı diye kurum oluşturuldu. Savcı atandı, adliyeler kuruldu gereğini yapsın diye… Bunu siz meşru zeminde yapacaksınız. Yargı yetkisini veya soruşturma yetkisini hiç kimseye silah gibi kullanmayacaksınız. 17-25 Aralık’ı bir darbe anlamında yargı yetkisinin silah gibi kullanılmasıdır.. Her hangi bir güç merkezi siyasi idari güç basın, ekonomik merkezler, STK’lar, aklınıza ne geliyorsa hiçbir gücün bize müdahalesi olmadı. Yaptığımız her şeyin sorumlusu biziz. Ben siyasi baskıya maruz kaldım, falan kişi beni aradı onun için bunu yaptım böyle bir şey yok. Her şeyi yüzde yüz doğru yaptım iddiasında değilim. Bir şeyi yaparken tek başımıza karar vermiyoruz. Bir şeyi yaparken başsavcıma sorarım. Diğer arkadaşlara sorarım ne düşünüyorsunuz…” dedi.