Sorguda Olayı Anlattı

Günebakış gazetesinde yer alan habere göre : ÖZKAN K.’nın, "K. ile evlilik planlarımız vardı. Ü.Y.Ç.'nin K. ile ilişkisi olduğu yönünde duyum aldım. Ü. bunu kabul etmedi. Olay günü Ü. beni kafeteryaya çağırdı. Yüzleşmek istiyordu. Ben de gittim. Telefondaki mesajları gösterdim. Ü. de K.'ya dönüp ‘Bunlar ne?’ diye sordu. K.'nın beni ve Ü.'yü kandırdığı ortaya çıktı. K. bana herkesin içerisinde hakaret etmeye başladı. Ruh hâlim bozuldu, ateş ettim.” dediği öğrenildi.  
TRABZON'UN Kemerkaya Mahallesi Kunduracılar Caddesinde K.K. adlı kadın yüzünden çıkan kavgada, ruhsatlı silahı ile 8 kişiyi vuran Özkan K. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcının serbest kalan şüphelinin tutuklanması yönündeki itirazı üzerine nöbetçi sulh ceza hâkimi dosyayı yeniden ele aldı. Hâkimin vereceği karar merakla bekleniyor.

RUHSATLI SİLAHLA 8 KİŞİYİ VURDU

Yaralama olaylarına karşısında, hâkimlerin tutumu tepki çekiyor. Trabzon'da bir kafeteryada oturan K.K. ve Ü.Y.Ç. adlı iki sevgiliyle tartışan Özkan K., silahını çekerek rastgele ateş etti. Açılan ateş üzerine iki sevgilinin yanı sıra kafeteryada oturan 8 kişi yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırılırken, polis tarafından etkisiz hale getirilen Özkan K. gözaltına alındı. Sorgulanan Özkan K., savcılığa çıkarıldı. Nöbetçi savcı, Özkan K.'yı tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk etti.

HÂKİM ADLİ KONTROLLE BIRAKTI

Nöbetçi hâkim, şüpheli Özkan K.'nın eylemine uyan ceza sınırının belli olması, sabit ikametgah sahibi olması, kaçma ihtimali bulunmaması, delillerin toplanmış olması ve tutuklamanın tedbir olduğu gerekçesiyle adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi. Savcı, hâkimin karanına itirazda bulundu. İtirazı ise nöbetçi sulh ceza hakiminin değerlendirdiği öğrenildi.

"ÇAĞIRDILAR KONUŞMAYA GİTTİM"

Ateşli silah ile kemik kırığı oluşacak şekilde birçok kişinin yaralanması iddiasıyla suçlanan Özkan K. polis sorgusunda yaşananları anlattı. Özkan K., "K.K. ile evliliğe yönelik planlarımız vardı. Ü.Y.Ç.'yi tanımaktayım. K. ile ilişkisi olduğu yönünde duyumlarım vardı. Ü bunu kabul etmiyordu. Şubat ayında K. ile küstük. K.'nın arkadaşları eşimi arayarak, hayatımda biri olduğunu söylediler. Arayanın ise Ü.'nün akrabası N.T. olduğunu öğrendim. Olay günü K., ben ve kız kardeşi birlikte dolaştık. K.'nın kızına hediye almıştım. Ü. bizi görmüş. Ü. beni arayarak bir şeyler sordu. Bende kendisine K. ile görüşüp görüşmediğini sordum. K. beni aradı. Daha sonra Ü. beni aradı ve kafeteryaya çağırdı. Yüzleşmek istiyordu. Bende gittim. Telefondaki mesajları gösterdim. Ü.'de K.'ya dönüp bunlar ne diye sordu. K.'nın beni ve Ü.'yü kandırdığı ortaya çıktı. Bunun üzerine K. bana herkesin içerisinde hakaret etmeye başladı. Bende silahımı çekip K.'ya ateş ettim. Ruh halim bozuldu. Yaptığımdan pişmanım" dedi.

KARARLARIN HUKUKA UYGUNLUĞU ESASSTIR
 
Trabzon Barosu eski Başkanı Avukat Mehmet Şentürk, hukuk sistemimizde mahkeme kararlarının vicdanlara uygunluğu değil, hukuka uygunluğunun esas olduğunu söyledi. Türkiye koşullarında genel olarak tutuklanma yönünde karar verildiğini belirten Avukat Şentürk, "Türkiye'de uygulama gerçeklerine baktığımızda tutuklamanın çok ölçüsüz kullanıldığı, çok basit olaylarda bile tutuklama yöntemine başvurulduğu, ölçülülük esasına uyulmadığı ve tutuklamanın bir cezalandırma amacı taşıdığı açıktır. Hakim masumiyet karinesi ve dosyadaki delillere inandıysa karar doğrudur. Toplumsal infial tutuklama nedeni değildir. CMK 100 maddesine göre hangi hallerde tutuklama kararı verileceği açıktır. Adli kontrolle elde edilebilecek olan bir sonuca tutuklama ile erişmek ölçülülük esasına aykırıdır. Toplumsal açıdan tepki alması bizim hukuk sistemimizde tutuklama rahat ölçülülük esasına uymadan verildiği için toplumda hemen hemen her olayda tutuklama algısı oluştuğu için doğru sayılabilen kararlarda arada kaynıyor".