61SAAT HABER SERVİSİ
TAYFUN ÇÖPÇÜ – SERKAN KILINÇ


Almanya’da yaşayan 42 yaşında ki Havva Şahin Odabaşoğlu, fazla kilolarından kurtulmak için uzun araştırmalarının ardından Trabzon’da Medical Park Yıldızlı  Hastanesinde Doç. Dr. Can Keçe’ye mide ameliyatı oldu. Ardından beslenme alışkanlığını yine Medical Park Yıldızlı Hastanesi diyetisyenlerinden Merve Yazıcı eşliğinde değiştiren Odabaşoğlu, 4 ayda 40 kilo verdi.  Yeni bir hayata ‘Merhaba’ diyen 4 çocuk annesi Odabaşoğlu, ameliyat olma kararını çok zor verdiğini ifade etti.

Tavsiye üzerine Trabzon’da Doç. Dr. Keçe ile görüştüğünü aktaran Odabaşoğlu, “Can hoca bana çok güven verdi. Neredeyse hemen o gün ameliyat olmak istedim. İlk etapta bende ameliyatın bu kadar başarılı olacağına inanmamıştım. Resmen hayal gibiydi” dedi.

İŞTE O RÖPORTAJ


4 ÇOCUĞUMUN BANA İHTİYACI VAR
bir insanın psikolojisini ancak kilosu olan bir insanın anlayacağına dikkat çeken Odabaşoğlu, hayatında ki değişimleri ise şu şekilde aktardı:
“Ben ameliyat olmadan önce şu şekilde düşündüm. 4 çocuğumun var ve onların bana ihtiyacı oluyor. Fakat obeziteden dolayı oluşan hastalıklarım nedeniyle belki bir gece yarısı tansiyondan, şekerden, kalp krizi geçirebilirdim. Bu nedenle de her şeyi göze aldım.
Ancak şimdi ameliyattan sonra bakıyorum, sonuçları mükemmel oldu. İnsanın hayatı değişiyor, yeni bir sayfa açıldı hayatımda. Şuanda yaşadığım mutluluğu zaten hiç bir kelimeyle anlatamam” dedi.


 
KİLO VERDİKÇE İLAÇLARI DA BIRAKTI
Kilo vermeye başladıktan sonra şeker ve tansiyon hastalığından dolayı kullandığı ilaçları da bıraktığını kaydeden Odabaşoğlu, “Kilom varken, bir çok hastalık ortaya çıktı. Şimdi neredeyse hepsini bıraktım. Şekerim tansiyonum hepsi normale düştü. Kilo düştükçe daha da iyi olmaya başladım. Kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Psikolojikmen de daha iyi oldum. Her şeyi ile değişiyor insan. Sadece kilodan yana değil, sağlık olarak yaşam olarak her şey bam başka güzel oldu” diye konuştu.

“AYNANIN KARŞISINA GEÇİP BEN MİYİM DİYORUM”
Odabaşoğlu, çevresinde ki insanların da kendisini ilk gördüğünde şok geçirdiğini ifade ederek, “Çevremde ki insanların hepsi şok içerisinde. Onlarda benim gibi buna inanamayanlardan. Önceki halimi bilen arkadaşlarım, beni artık tanıyamaz hale geldi. Bende kendimi tanıyamıyorum. Bazen aynanın karşısına geçip “bu ben miyim?” diyorum.


 
30 YILDIR EŞİM BENİ BÖYLE HİÇ GÖRMEMİŞTİ
Odabaşoğlu, “Öğünlerim küçülterek mutluluğumu büyüttüm. Her zaman arkadaşlarıma bunu anlatıyorum. Ben çok fazla yemek yiyen birisiydim. Şimdi çok az yiyerek aynı hisleri yaşıyorum. Çocuklarımla diyaloğum, evde herkesin bana alışması çok zor oldu. Özelikle eşimin. Ben kendim çok mutlu oldum. Onlara da bu mutluluğu yansıtmaya çalışıyorum. 30 yıldır eşim beni hiç böyle görmemişti, böyle göreceğine de inanmıyordu. Açıkçası bende çok inanmıyordum. Onun tepkisi çok başka, çok şaşırdı... Alışacaklar zamanla, Her şeyi sağlığım için yaptım” diye konuştu.
4 ayda 130 kilodan 90 kiloya düşen Odabaşoğlu’nun hedefi ise 75 kiloya inmek...
 
KİLO VERMESİ 1 YILA YAYILACAK
Ameliyatı gerçekleştiren Genel Cerrahi - Gastroenteroloji Cerrahisi ve  Cerrahi Onkoloji Uzmanı  Doç. Dr. Can Keçe ise, Odabaşoğlu ile ilk görüşmelerini 4 ay önce yaptıklarını hatırlatarak, ““Bu süre içerisinde hastamızı ameliyata hazırladıktan sonra gerekli riskleri olabilecek durumları anlattıktan sonra ameliyatımızı aldık yaptık. Kendisinin şeker hastalığı da vardı, tansiyon problemi de vardı. Kiloları ile ilgili de ciddi anlamda bir takım sıkıntılar yaşıyordu. Yaklaşık 4 aylık süreç içerisinde 40 kilo civarında kilo verdi. Bu kilo verme 1 yıla kadar yayılıyor ve ideal kiloya yaklaşıyor” dedi.



DÜNYA ŞİŞMANLIYOR, TÜRKİYE ŞİŞMANLIYOR
Obezitenin global bir sorun olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Keçe, “Sadece gelişmiş ülkelerin değil gelişmekte olan bizim gibi ülkelerin özellikle Ortadoğu’da Arap Coğrafyasında yoğun şekilde insan hayatını etkileyen patolojik düzeye ulaştı. Aslında dünya şişmanlıyor. Dünyada xxl bir nesil var.
Sağlık bakanlığı bu patolojiyi gördüğü için obezite ile savaş veriyor. Türkiye’de bu oran yüzde 25’ler seviyesinde. Kadınlarda bu oran biraz daha yüksek. Yüzde 25-30 bandı, her 3 veya 4 kişiden birinin hastalık düzeyinde obeziteye sahip olması demek.  


 
15 YAŞ ALTINDA 5 ÇOCUKTAN 1’İ HASTALIK DÜZEYİNDE OBEZ
Bizim uğraştığımız grup morbid obezite, dediğimiz artık hastalık düzeyinde kilo fazlalığı.. Burada normal bir kilo fazlalığından bahsetmiyoruz. Kişinin hayat kalitesini, yaşam tarzını etkileyecek ilerde ek hastalıklar doğurabilecek çok ciddi  bir obezite riskinden bahsediyoruz. Bu oran yüzde 20’lerin üzerinde Türkiye’de.. Adelosan dediğimiz 15 yaş altındakilerde ise bu oran yüzde 20’ler düzeyinde. Bu şu demek; her 5 çocuktan biri hastalık düzeyinde obeziteye sahip. Bu korkunç bir rakam. Bu sadece ameliyatla düzeltilecek durum değil. Toplumsal önlemlerinin alınması, yaşam tarzı değişiklikleri gerekiyor” dedi.



4-5 GÜNDE TABURCU EDİLİYOR
Kilo verdirmek için yapılan ameliyatların 7-8 çeşit olduğunu kaydeden Doç. Dr. Keçe, öncesinde bütün kontrolörün yapıldığını kaydederek, “En çok yapılan ameliyat, midenin 3’de 2’lik bölümünü boydan boya tüp yöntemi ile çıkarılması işlemi. Tek bir elbise herkese uymayacağı gibi tek bir ameliyat her hastaya uygun değildir. Hastaya göre tedavi seçeneği sunuluyor. Hasta için en uygun yöntem neyse ona ortak karar verip uygulamalarını yapıyoruz.
Bu hastalarda erken hareket etmek de çok önemli. Pıhtı oluşmaması, vücuda başka yere pıhtı atmaması için.. Çok erken hareket ettiriyoruz. Kilo nedeniyle damak akımlarında yavaşlama oluyor. 3 gün boyunca bir şey yedirip içirmiyoruz. 3. Gün kaçak testi dediğimiz testi uyguluyoruz. Çok ciddi kaçak testi şüphesi yoksa o gün ilaçlı filim çekiyoruz. Onda da sorun yoksa diyetisyenimizin nezaretinde diyet programına başlıyor. 1 günde hasta diyetini gözümüzün önünde alıyor ve sorun olmadığını gördükten sonra genelde hastalarımızı 4-5’nici günde taburcu ediyoruz” dedi.



AMELİYATTAN SONRA BESLENME SÜRECİ...
Diyetisyen Merve Yazıcı ise, ameliyat sonrasında yapılann beslenme programını anlattı. Yazıcı, “Ameliyat öncesi hastalarla görüşüyoruz. Eğer gerçekten bir yağlanma varsa ameliyat öncesi diyet yaptırıyoruz. Duruma göre daha kısıtlı bir diyet oluyor. Ameliyattan sonra protein ağırlıklı besleniyor hastalar. Aslında burada yeni beslenme tarzlarına alıştırmayı hedefliyoruz hastalarımızı.
Ameliyat sonrası ilk 2 hafta kadar bir sıvı diyet dönemimiz var. Sonra ki 2-3 hafta püre diyet.. daha sonra katıya geçiyoruz. Ama her besine başlama süremiz var. Bir ekmeğe, karbonhidrata ki kişiye göre değişiyor ama 4 aydan evvel başlamıyoruz. Kuruyemiş, faydalıyken bunu midemize 3 aydan önce sokmuyoruz gibi. Böyle adım adım diyetler var. İlk 6 ay çok önemli. 6 ay sonra hasta kendisi nasıl fiziksel aktivite yapması gerektiğini, hangi vitamini alması gerektiğini ne kadar protein alması gerektiğini öğreniyor. İlk 2 ay zorlu geçen süre. Kan tahlilleri istiyoruz. Az ve kısıtlı beslendikleri için bazı vitamin mineral eksiklikleri olabiliyor. Onlarda da gerekli takviye yapıyoruz. Aynı zamanda protein takviyesi bizim için çok önemli” diye konuştu.
 
KAYNAK: 61SAAT.COM