Emirhan Nas’ın cezaevinde intihar ederek ölümüyle ilgili, takipsizlikle sonuçlanan soruşturma dosyasında çok çarpıcı tanıklıklar var. Kurum müdürleri ve infaz koruma memurlarının, savcılıkla yaptığı tüm yazışmalarda olaya ‘derhal’ müdahale edildiği yazıyor. Emirhan’ın koğuş arkadaşlarının ifade tutanaklarında, satır aralarında kalan bilgiler ise çok farklı. Tanık çocukların bazıları, görevlilerin içeriye girmekte geciktiğini söylüyor. Çocukların ifade tutanaklarındaki ifadelerin neredeyse tümünün kopyala-yapıştır olması da şüphe uyandırıyor.

İntiharda suçu saate yıktılar

[Haber görseli]‘Derhal müdahale’

Trabzon Cezaevi 2. Müdürü Mustafa Sürücü’nün, Adalet Bakanlığı’na gönderdiği ‘vukuat raporunda’ şu ifadeler yer aldı: “Çocuk tutuklular olayı 15 dakika sonra fark ederek, müdahale etmişler. Saat 19:55 sıralarında acil zilini çalmaları üzerine olay öğrenilmiş ve derhal müdahale edilmiştir.” 13 infaz koruma memurunun tutanağına göre de görevliler odaya girdiğinde, diğer çocuklar Emirhan’ın boynunda olan ipi kesmeye çalışıyordu. İp kurum kantininden temin edilmişti. İpi kesmeye çalıştıkları meyve bıçağı da... Tutanakta, dikkat çeken bir başka nokta daha var. Çocuklar çağırdığında hemen odaya girilmemiş. Bir görevli oda mazgalından bakmış, sonra ekip oluşturulmuş. Kontrolün ardından ‘derhal’ odaya girilmiş: “Emirhan Nas, bahçe kapısının kenar kısmında sırtını duvara yaslamış vaziyette, çamaşır ipi parçası boynuna bağlı, ipin kesik kısmının da yaklaşık 2 metre yükseklikteki kalorifer borusuna bağlı olduğu görüldü.” Emirhan, ambulansla, saat 20:49’da cezaevinden alınarak hastaneye götürüldü. Ölüm raporunda ise saat 02.00’de yaşamını yitirdiği yazılı. Annesine ise ertesi gün sabah saat 09.00’da haber verildi. Çocuğunun son anlarında yanında olmasına izin verilmedi.    

Kopyala yapıştır ifade

Savcılık, olayla ilgili B-1 koğuşundaki çocukların ifadesini aldı. Hepsi de gardiyanların kendilerine kötü davranmadığından, hatta çok iyi davrandığından ve Emirhan’ın ailevi sorunlarından söz ediyor.

8 çocuğun da ifadesi neredeyse bire bir aynı. Satır aralarında birkaç cümlelik farklılıklar var. O farklılıklar ise oldukça şüphe uyandırıcı.

Emirhan’ı ilk gören çocuk S.A.: “Şaka yapıyor zannettim, sonra korkarak yanına gittim, tutup yukarı kaldırdım. Diğer arkadaşlara bağırıyordum. Telaş içinde bıçak bulamadım. Diğer arkadaşlar geldi. Görevliler gelmemişti. Defalarca zile basmamıza, kapıya vurmamıza rağmen görevliler hemen gelmediler. Biri, ‘baş memurun geleceğini, içeriye girmek için onu beklediklerini’ söyledi. Görevliler içeriye girmekte geç kaldılar. Bu arada ben ipi kesmek için tezgâhtaki bardağı kırdım, ipi kestim. Emirhan’ın kendisini asacağını tahmin etmezdim. Emirhan aile sorunları nedeniyle, zaman zaman yalnız başına oturuyordu.”

‘Memur anahtar bekledi’

Tanık K. A. şöyle konuştu: “S. ve B., Emirhan’ı kaldırmaya çalışıyordu. Ben hemen zile basıp, kapıya vurarak görevlileri çağırdım. Görevlilerden biri mazgalı açarak bana, anahtarın kendisine olmadığını, anahtarı bulup hemen geleceklerini söyledi. Yaklaşık beş, on dakika sonra görevliler içeri girdi. Memurlar gelmeden, S. bardağı kırarak, Emirhan’ın boynundaki ipi kesti. Odada arkadaşlarımızla bir sıkıntısı yoktu. Ailevi sorunlarını anlatıyordu. Zaman zaman merdivenin altında yalnız başına oturup, yatıyordu.” Tanık T.Ş., “Emirhan’ı kalorifer borusunun dibinde görmeden önce odada şakalaşıp oyun oynuyorduk. Sorun görünmüyordu. Emirhan psikolojik olarak sıkıntılıydı. Bu durumla ilgili bildiğim kadarıyla cezaevine dilekçe verdi” ifadesini kullandı.

Silahla intihara kalkışmış

Trabzon Cezaevi Müdürü Selçuk Sucu, güvenlik kameralarının 08.00- 17.00 saatlerinde ani müdahele ekibi memurları tarafından takip edildiğini belirtti. 17.00’den sorumluluğun vardiya baş memurluğunda olduğunu söyleyerek, “Bu konu ile görevlendirilmiş herhangi bir personel bulunmamakta. Her vardiya kendi içinde takibini yapmaktadır” dedi. Sucu, Emirhan’ın, psikolojik durumuyla ilgili herhangi bir dilekçe verip vermediği sorusuna şu yanıtı verdi: “Herhangi bir dilekçesi yok. Kuruma ilk geldiğinde ve 23 Ekim’de, Psiko-Sosyal Servis’le, re’sen, iki kez görüşme yapıldığı tespit edilmiştir.” Kurum müdürü, o iki görüşmenin notlarından hiç bahsetmedi. Orada, Emirhan’ın psikiyatri tedavisi gördüğü, bir kez silahla intihara kalkıştığı yazıyordu.

Cumhuriyet