61SAAT HABER SERVİSİ - Yağmurlu havaya rağmen ilginin yoğun yapılan basın toplantısının ardından sendika üyeleri bordroları yaktı. 
24 Haziran Öğretmenler Gününde Meydan Parkı Atatürk Ananı önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Eğitim İş Trabzon Şube Başkanı Tamer Özlü, “Özellikle son dönemde mevcut siyasi iktidarın gerici eğitim dayatması sonucunda; Cumhuriyetimizin birikimi olan halkçı, laik ve bilimsel eğitim anlayışı çok büyük yaralar almış çocuklarımız adeta Orta Çağ karanlığına mahkûm edilmişlerdir. 
Eğitim sisteminde yapılan bu bilinçli tahribat sonucunda eğitim birliği bozulmuştur. Eğitimde piyasacı dayatma sonucunda ise; özel öğretimin payı yüzde ikilerden son dönemde yüzde otuzlara doğru tırmanmıştır. Bu durum eğitimde fırsat eşitliği ilkesine vurulan en büyük darbe olmuştur”dedi. 

DOĞRUDAN TORPİL ANLAMINA GELEN
Özlü, sözlerine şu şekilde devam etti: 
“Yine bu iktidar döneminde öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorilere ayrılması, modern çağın kölelik sistemini yaratmıştır. Kadrolu öğretmen atamasından vazgeçerek “doğrudan torpil” anlamına gelen mülakata dayalı sözleşmeli öğretmen sistemini getiren Bakanlık, öğretmen açığını ücretli öğretmenlik ile kapatmaya çalışmaktadır. Ataması yapılmayan öğretmen sayısı 700 bini geçmişken, 80 binin üzerinde eğitim emekçisi ücretli öğretmen denen güvencesizlik altında çalıştırılmaktadır. Gencecik öğretmenlerin, intihara sürüklenmesi siyasi iktidarın duyarsızlığı karşısında adeta toplumsal travma yaşatmaktadır.

ÇARPICI SONUÇLAR ORTAYA ÇIKTI
Biz eğitim emekçileri olarak artık her 24 Kasımda atılan hamaset nutuklarını duymak istemiyoruz. Eğitim emekçileri zam, ekonomik kriz ve yoksullaşma sonucunda insanca yaşam seviyesinden uzaklaşmışlardır. Bu kadar zor şartlar altında fedakârca emek veren eğitim çalışanlarının durumunu daha net ortaya çıkarmak için sendikamızın 3630 eğitim emekçisinin katılımı ile gerçekleştirdiği ankette çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Yüzde 49,4’ü erkek, yüzde 50,6’sı kadın öğretmenin katıldığı araştırmamıza göre;
-Katılımcıların yüzde 23,34'ü eşinin çalış(a)madığını belirtmiştir. Yani neredeyse evli her 4 emekçiden birinin eşi işsizdir ve evin başlıca gelir kaynağı enflasyonla biçilen tek maaştır.

-Katılımcıların yüzde 57,8’i ailenin gıda ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşadığını, yüzde 48,3’ü maaşlarının yetersizliğinden dolayı ek hesap kullandıklarını, yüzde 77,7’si ailenin sağlık harcamalarını karşılamakta zorluk çektiklerini, yüzde 90’ı kullandıkları kredi kartının borçlarını ödemede zorlandıklarını, yüzde 65’i geçinmekte zorlandıklarını ailelerinden veya yakınlarından borç aldıklarını beyan etmişlerdir.
-Katılımcıların yüzde 61,1’i ekonomik zorluklardan dolayı mesleki motivasyonlarının düştüğünü, yüzde 84,3’ü ek iş aradığı belirtmiştir. Öğretmenin işi dışında ek iş aramak istemesi oldukça manidardır. Anketimiz incelendiğinde AKP ‘nin, pandemi sürecini her alanda olduğu gibi eğitimde de yeterli önlemler almayarak yürüttüğü görülecektir.
Biz eğitim emekçileri olarak meslek onurumuzda yaratılan tüm bu tahribatlar karşısında artık sözün bittiğini ve eylem zamanının geldiğine inanarak diyoruz ki,

İnsanlık onuruna yaraşır bir ücret alıp, insanca yaşamak istiyoruz!
Söz verilmesine rağmen yaşama geçirilmeyen 3600 ek gösterge hakkımızı istiyoruz!
Sadece öğrencilerimiz ve kendimiz için değil ülkemizin geleceği için laik, bilimsel, adil ve kamusal eğitim istiyoruz
Her şeyden önemlisi meslek onurumuzu geri istiyoruz!
Buradan tüm  kamu emekçilerimizi ve halkımızı,
Zam, kriz ve yoksulluk karşısında tükenen emekçilerin haklarını savunmak için;
2022 sefalet bütçesine hayır demek için;
Sarayın yalanlarına son vermek için; 
4 Aralık’ta Ankara Anıttepe’de Konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş’in gerçekleştireceği mitinge davet ediyoruz”