Ortahisar ilçesi Pazarkapı Mahallesi'ndeki iş yerinde sıcak demirle ilgili üretim yapan 56 yaşındaki Bulut, 42 yıldır gelişen ve değişen teknolojiye direnerek mesleğini ayakta tutmaya çalışırken en büyük desteği eşinden alıyor. Sanatıyla ailesinin geçimini sağlayan iki çocuk babası Bulut, hayat arkadaşı Nuray Bulut ile iş yerinde birlikte çalışıyor. Bulut çifti, sevgileri ve mutluluklarıyla çevrelerindekilere örnek oluyor.

2 çocuk ve 4 de ​​​​torun sahibi 56 yaşındaki Nuray Bulut, AA muhabirine, eşiyle 19 yaşındayken severek evlendiğini söyledi. Bulut, iş yerinde çalışan personelin müşteriye davranışlarına kızarak 25 yıl önce eşiyle çalışmaya başladığını belirterek "Biz açlığa da yokluğa da bir ve beraber göğüs gerdik." dedi.

Kadınların azmi ve kararlılığıyla her işin üstesinden gelebileceklerini ifade eden Bulut, "Kadınların yapamayacağı hiçbir iş yok. Kadınlar, erkeklerden daha iyi iş yapıyorlar. Kadının olduğu yerde saygı ve sevgi olur, ayrıca toplumda erkekler de davranışlarına daha dikkat ederek bilinçli oluyorlar. Bazen konuşurken, 'Ablamız var.' diyerek dikkat ediyorlar." diye konuştu.

Bulut, iş yerine geldiği ilk yıllarda müşterilerin genellikle erkek olması nedeniyle yadırgandığını vurguladı.

Salgın dolayısıyla zor günlerden geçildiğini dile getiren Nuray Bulut, "Birbirimizin elinden tutarsak bu zor günlerden de çok güçlü çıkacağız. Bir yıldan beri yaşadığımız salgın süresinde herkes aynı gemide, evi olan da olmayan da, mutlu olanda olmayan da. Küçücük mikrop insanların aklını başına inşallah getirmiştir. Eşler birbirine güzel davransın, 2 günlük dünyada ölüm var." dedi.

Bulut, eşiyle mutlu bir evlilikleri olduğunu aktararak şöyle devam etti:

"Evliliğin temeli saygı, sevgi, anlayış ve sabırdan ibarettir. İyi ve kötü günlerimiz de oldu. Hepsini kendi içimizde yaşadık. Çocuklarıma da aynısını diyorum. Oğlumun eşini asla gelin olarak görmüyorum. Bir kızım bir oğlum vardı, şimdi 2 kızım 2 oğlum oldu. Onlar evlenirken de aynı şeyi dedim. 'Altın ve eşyadan önce el ele tutuşup, birbirinize saygı ve sevgiyi öğrenmeye çalışın.' dedim. Her zaman anlayışlı olurlarsa sevginin gücüyle her şeyi yenerler ancak şimdiki evliliklerde kişiler 'Evim olsun, atım olsun, katım olsun, yatım olsun, sonrada bir trilyon borcum olsun.' Kadın o kadar malzemeyi alırsa kocası da borç öder, ömürleri bu şekilde hiçbir mutluluk görmeden gelip geçer. Ama beraber oldukça kazanıp alırlarsa mutlu bir hayat sürerler."

- "Ona olan sevgim 10 dakika önce kıydığım nikah gibidir"

Beklentileri arttıkça insanların sorun yaşayacaklarını belirten Bulut, "Çok şey isterseniz bıkkınlık olur ve peşinden huzursuzluk gelir. Alttan almayı bilirsek sorun olmaz. Akşam olduktan sonra işteki sorunları eve taşımayız. Ev hayatımızı yaşarız. Murat usta bana ev işlerinde de çok yardımcı olur. Ben ona burada nasıl yardımcı oluyorsam o da evde bana elinden geldiği kadar yardımcı olur. Kendisine teşekkür ediyorum. Ona olan sevgim 10 dakika önce kıydığım nikah gibidir." dedi.

- "Sevgi ve saygının olduğu yerde huzursuzluk olmaz"

Murat Bulut da eşiyle çok mutlu olduğuna işaret ederek "Sevgi ve saygının olduğu yerde huzursuzluk olmaz. Her zaman her şey iyi geçmez ama biz saygı ve sevgi çerçevesi içinde birbirimizi kırmadan güzel güzel anlaşarak geçiniyoruz." diye konuştu.

Bulut, evi iş yerine iş yerini de eve karıştırmadan çalıştıklarını vurgulayarak "Dükkanı kapattık mı her şey burada biter. Hanım eğer anlayışlı olursa huzursuzluk da olmaz. Ona olan sevgimi anlatamam, anlatmayla olmaz, iyi ki hanımım bu oldu. Anlayışlı, her şeyi bilir, işte usta diye hitap eder, dediğini dinlerim. Hiçbir zaman boşuna konuşmaz. Hanımın dediğini dinlersem karlı çıkarım, dinlemezsem zararlı çıkarım." şeklinde konuştu.

- "Hanımın saçı kısa olduğu için müşterilerimin çoğu erkek sandı"

Bulut, "Hanımın saçı kısa olduğu için müşterilerimin çoğu erkek sandı. Sonradan bayan sesi gelince anladılar. Şimdi de müşteriler 'Usta sen dur, ben yengeyle iş yapacağım' der. Esnaflıkta çok dürüst davranır. İyisiyle kötüsüyle yıllarımız geldi geçti. Şimdi bu salgını da atlatırsak çok daha iyi olur." diye konuştu.