61SAAT HABER SERVİSİ - Trabzon Ticaret Borsası (TTB)  yönetim kurulu üyeleri Zorlu Grand Otel’de basın mensupları ile akşam yemeğinde bir araya geldi. Borsanın yaptığı faaliyetlerle ilgili yapılan basını bilgilendirme toplantısına TTB Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Köleoğlu, TTB Meclis Başkanı Mehmet Cirav’ın yanı sıra Trabzon’da ki yerel ve ulusal basının temsilcileri katıldı. 

REKOLTENİN YÜZDE 8’İ AMA İHRACATIN YÜZDE 50’Sİ TRABZON’DAN
Toplantıda ilk olarak konuşan Köleoğlu, Trabzon’da fındık rekoltesinin yaklaşık yüzde 8’inin yetişmesine rağmen ihracatın yüzde 50’sinin ise Trabzon’dan yapıldığına dikkat çekti. Kölemenoğlu, “Trabzon’da fındık rekoltesinin yüzde 8’i yetişmesine rağmen fındık ihracatının yüzde 50’si yapılmaktadır. Trabzon’da ki firmalarımız yarısını yapmaktadır. İhracatımızın fazla olması, fındıkta söz sahibi olmamız, ticaret borsasını da fındık üzerine gelişmekte. Diğer borsalara nazaran daha ileri seviyelere taşımıştır. 
Fındıktan elde edilen gelir, gerçek döviz miktarı olarak 1 milyar dolar civarında. Sadece fındıktan yaptığımız ihracat. Bu da Trabzon’un gerçek manada yapılan döviz miktarı açısından ilk sıralara oturtmaktadır. Rakamdan anlaşıldığı gibi fındık ihracatı Trabzon’u üst seviyelere taşımaktadır” dedi. 

DÖNÜMDEN 150 -200 KİLO ALINMASI GEREKİRKEN, 80-90 KİLO ALINIYOR
Köleoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Son yıllarda, fındıkta verim ve kalitede bir düşüklük olduğu bir gerçek. Normal şartlarda bakıldığında dönümünden 150 -250 kilo alınması gereken yerde, hele Doğu Karadeniz Bölgesinde yetişen fındık miktarı 80-90 civarındadır. Bu da rekolteyi etkiliyor. Daha az fındık üretiyoruz. Biz bunları göz önüne alarak iştigal alanına giren, fındıkta neler yapabilirizi düşündük ve 2013 yılından beri fındıkla ilgili projeler üretmekteyiz. Bu ürettiğimiz projelerde fındıkta verim ve kaliteyi nasıl arttırırız için projeler yaptık. Ocak sisteminde değişiklikler yaptık. Çift dal sistemi, tek dal sistemi ile fındık dikimi başlattık. Talebin arttığını hepimiz görüyoruz. Bugüne kadar 63 tane bahçeyi yeniledik bu şekilde. Bahçe yenileme yanında fındıkta budamanın da yüzde 20 verim ve kaliteyi arttırıcı rolü oynadığını izah ettik. 300 kadar kursiyere fındıkta budama kursu verdik”

DOĞUDA FINDIĞI BİLMEYEN ÇOCUKLAR VAR
Türkiye’de fındığı bilmeyen çocuklar olduğuna dikkat çeken Köleoğlu, “Fındıkta maliyet düşürülmesi için Tarım Bakanlığı ile görüşmekteyiz. Ne yapabiliriz, makine cihaz ne verebilirizin görüşmelerini yapıyoruz. Trabzonspor ile tanıtıcı reklam yaptık. Hiçbir kulüp böyle bir reklamı bedava yapmaz. Ama Trabzonspor’a teşekkür ediyorum, bize çok yardımcı oldular. Her maçtan önce fındık verdik, insanlara tanıtımını yaptık. Diyeceksiniz ki fındığı tanımayan var mı? Var. Bize doğudan bir yazı geldi bizim çocuklarımız fındık yemek istiyor. Onlara da fındık gönderdik” diyerek TTB’nin yaptığı fındıkla ilgili yaptıkları projeleri sıraladı. 

TRABZON’DA FINDIK TİCARETİNİN TARİHİ
Meclis Başkanı Cirav ise, özellikle fındık fiyatları üzerine konuştu. Konuşmasına ilk olarak Trabzon’da ki fındık ticaretinin tarihini anlatarak başlayan Cirav, “Trabzon’da her ne kadar az olsa da Doğu Karadeniz Bölgesi yüzde 70 civarında ihracat yapıyoruz. Bu bugün olmuş bir iş değildir. Bu dünden başlamıştır. 1930’lardan başlamıştır bu gelenek. 1930-60 arası Türkiye’de, Trabzon’da Avrupa’nın ithalatçıları temsilcilerinin olduğu yerdir Trabzon. Fındığın merkezi de Trabzon’du. Fındık bu tarafta  Tirebolu’ya kadardı. Fındık bizim bu bölgenin ürünüydü. 17 tane fındık kırma fabrikası vardı. Avrupa’da ki büyük firmaların temsilcileri Trabzon’da ikamet ediyordu. O günden gelen gelenek. Bu Trabzonluların, pozitif ayrımcılık yapmak gerekirse güvenilirliğinin eseridir. Bugün başka illerde 200 – 300 bin ton üretilen illerimiz var. Fakat ihracat bu işleri yürütmek farklı bir işidir. Trabzonlu tüccarların, ihracatçıların bu noktada çok büyük, uluslar arası alanda güvenilirliği vardır” dedi. 

DEVLETE CİDDİ PARALAR HARCADI
Konuşmasına Ferrore firmasının Oltan Gıdayı satın almasına, firma ismi vermeyerek devam eden Cirav, “Eğer bu gelenek dünden başlamamış olsaydı, Trabzonlu bir firma satın alınmazdı. Bilhassa bu satış olduktan sonra bir takım kuruluşların abuk-sabuk, yalan, yanlış beyanatlar gazetelere verdiklerini üzülerek görmekteyiz. Son derece yanlış olduğunu gözlemliyorum. Oltan Gıda alındıktan sonra devlete ciddi paralar harcadığını harcaması gerektiğini biliyoruz. Avrupalıların bu işlere bakış açısı bizim gibi değil. Çok daha farklı bakıyorlar. Her şeyi kurallar kaideler üzerinden yapıyorlar. 

150 – 200 TANE YENİ İSTİHDAM
Biz de Trabzon’da bulunan firmalar olarak, ister istemez onların uygulamalarına yakın uygulamalar yapmak zorunda kalıyoruz. 1,5 yıl oldu sadece Trabzon genelinde 150_200 tane yeni istihdam yarattı. Bu küçümsenecek bir hadise değildir. Bu firma Ordu’da, Batı Karadeniz bölgesinde olsaydı bu firmayı satın alınmazdı. Bu Trabzon’da olduğu için satın aldı. Çok yanlış beyanlar veriyor. Mesela fındık fiyatı düşüyor. Efendim o düşürdü bu düşürdü. Fındık işinde asla böyle bir şey yok. 2002 yılına kadar geriye doğru 30 seneye bakın. Fındığın satış fiyatı, 80 sent ile 1,5 dolar arası işlem görmüş” dedi. 

1,5 DOLARDAN FİKSLEYİN… 
Cirav, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Devlet 1994 -95 yılında ihracatçılar birliği, borsalar vs.. hükümete gidildi. O dönemde rica edildi. 1,5 dolardan fiksleyin fındık alımını. Onu bile yaptıramadık. Olmadı, o gün ki şartlar ona uygun olmadı. Biz o dönemde TTB olarak köylere çıktık. Ben hep şunu söyledim. Devletin çıkması lazım. Bu serbest piyasada daha iyi fiyat olur gerekçelerini söyledik. 2002’den sonra özerkleşti FİSKOBİRLİK.. devlet bu işin tarafında olmadı. Çok olumsuz şeyler olacağı düşünüldü. Fındık 3 doların üstünde yine tatminsizlik var. Ben demiyorum ki 5 dolarda olur 10 dolarda olur. Realist bakmamız lazım. Bir şey çok fiyat etsin diye gayret edersek, onu başkada ürettirirsiniz. Bunun elimizden gitmemesi lazım. 

FİYAT ENDEKSİ KONUŞMAK HER ZAMAN DOĞRU DEĞİL
Onun için çok fiyat endeksli konuşmak her zaman doğru değil. Fiyatın olması için diğer STK görüş beyan edebilirler. Etmeleri gerekir. Dünyanın her tarafında böyle 10 liraya satsa 20 liraya satmak ister. Ama bunu yaparken bir başkasını suçlamak son derece yanlış. 10 sene önce 1,5 dolarsa, şimdi adam onu 3 dolara satıyorsa 2 dolara almak için niye gayret etmiyor. Yok böyle bir şey.. Dese 2 dolara alacağım ama alamaz. 
20 lira da oldu fındık. Ama 20 liraya satılan fındık Türkiye genelinde yüzde 5 bile değildir”