61SAAT HABER SERVİSİ - Trabzon’da Şalpazarı ve Çarşıbaşı İlçelerinde daha önce Kentsel Dönüşüm ilan edilen alanların bugün ki Büyükşehir Belediye Meclisinde, Kentsel Dönüşümden çıkarılması sert tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu tartışmalardan biri ise Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisini yöneten Başkan Vekili Atilla Ataman ile İYİ Parti Grup Başkan Vekili Atilla Ataman arasında yaşandı. 

Şalpazarı ve Çarşıbaşı’nda ki Kentsel Dönüşüm kararlarını Ortahisar İlçesinde Pelitli Mahallesinde yapılan Kentsel Dönüşüm üzerinden eleştiren Çakıroğlu, “TOKİ vatandaşın yerlerini aldı, dönüşüm yapacağım adı altında, bir kısmına dükkanlar yapıldı, satıldı vatandaşın değerli yerleri ellerinden alındı. Sonra herkesin malumu şahıslara arazi olarak satıldı. 

Ticari işletmeler yapıldı. Bir dönüşüm yok orada, bir rezalet var. Orada ki vatandaşların 100 yıllık yerleri, dededen kalma arazileri alındı, daireler verildi. Sonra planlama hatası diye o dairelerde yıkıldı daha yukarıdan başka yerler gösterildi. 

Bir taraftan anlatırken bu kentsel dönüşümlere evet diyenler bunun mahcubiyetini yaşasınlar. 

Pelitli’de ciddi bir isyan var. Milyonluk yerlere karşılık 100 binlik evler. Onların ortasında dan geçen yol, sürekli göçebe hale getirildi insanlar muhacir durumunda. Şimdi görüyoruz  Kentsel Dönüşümleri belediyeler yapmalı. Malikleri, yapımcısı ve bir ortağı da belediye olmalı. 

Belediye kaynak üretmekte zorlanıyor. Önümüzdeki günlerde bütçe geliri borçlanma olacak. İyi yönetimler para üretebilen, para bulan yönetimlerdir. Bu şehrin içerisinde değer çıkarmamız lazım. Bu değeri çıkaracak yerler bellidir” dedi. 

Ardından sözü yaylalarda geçen hafta yapılan olaylı yıkımlara getiren Çakıroğlu, “Ahmet Metin Genç ilk seçildiği yıl bir şey demişti: “Ben yıkan başkan olarak hatırlanacağım bu şehirde” Ama yıktığımız bir tane de çatı yok henüz. Onları da imarla affettik. Bugün yaylalarda ki durum, şehir merkezlerin de ki durum ortada dururken. Tabi bazılarında çok haklı yıkımlar var. Onlara sesim çıkmıyor, söyleyecek lafım yok” diye konuştu. 

Bu sırada araya giren Ataman ile Çakıroğlu arasında şu şekilde bir münakaşa yaşandı: 

ATAMAN - Siz bu yıkımlara taraf mısınız, muhalif misiniz? 

ÇAKIROĞLU - Ben o yıkımların tam ortasındayım? 

ATAMAN - Tam ortasında değil.. Ya karşısında olursun, ya yanında olursun

ÇAKIROĞLU- Sizin yaylanız varsa, 300 yıllık yaylanız bugün yıkılıyorsa öyle bir şe yok. 

ATAMAN- Ben hiç bir kulübenin yıkılmasını istemem ama 300 yıllık yıkılan hiç bir yayla yok. 
Ne alakası var. Siz yaylada, yeni yapılan hukuksuz, haksız evlerin yıkılmasına taraf mısınız, değil misiniz? 

ÇAKIROĞLU - Konu başka tarafa gitti. O zaman söyleyeyim.. 
118 tane Uzungöl’de yıkım kararı olan bina var. Kaç tanesi merkezde, kaç tanesi köylerde.. 
Buyrun yıkın o zaman… 

ATAMAN- Bu sorumun cevabı değil! 

ÇAKIROĞLU- Yıkıma karşı değilim, yıkımdan yanayım.. 

ATAMAN - İşgalden yanasınız

ÇAKIROĞLU - Hayır yıkımdan yanayım.. Ama orada bir rahatsızlık var. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor.