61SAAT HABER SERVİSİ - Yazılı bir açıklama yayınlayan Eğitim-Bir-Sen Trabzon Şube Yönetim Kurulu, iddialara sert cevap verdi.
“Hezeyandan medet ummak” başlıklı açıklamada, “16 Temmuz’da dışarı bile çıkamayıp perdenin arkasından güneşi seyredenler, 17 Temmuz’da talimatla alanlara çıkanlar yine faka basmaktan kurtulamamışlardır. Biz bunları  toplu görüşmeden, toplu sözleşmeye geçerken yapılan referandumdan ve en yakın tarih olarak toplu sözleşme tekliflerinden tanıyoruz. Kendileri masada tek yetkili olarak oturdukları zaman talep ettiklerini şimdi yetkili sendika talep edince hemen istemezuk diyerek ortalığa dökülmüş ve bunun adaletsizlik ve hukuksuzluk olduğunu iddia etmişlerdir” ifadeleri kullanıldı.
 
EN YÜKSEK PUAN ALANDA...
İddialara ise, “Trabzon özelinde MEM sayfasında yayınlanan yönetici görevlendirme kılavuzu ve ihtiyaç listesinde 275 civraında yönetici ihtiyacı belirtilmiştir. Hayal mahsulü oluşturduğu liste 22 civarındadır. Hezeyan listesinin çoğu bir kaç yıldan beri kimse atanmadığı veya bir yıldır boş bulunduğu için kurumların görevlendirdiği kişilerle ilgili varsayımlardır. İhtiyacın yüzde 10’unu bile karşılamayan liste, görevlendirilecek tüm kişiler bu kadarmış gibi lanse edilmektedir. Bu liste puanların açıklanmasından sonra yapılmıştır. Düzmece bir liste olup olmadığı görevlendirmelerin yapılmasından sonra beli olacaktır. İşin en ilginç tarafı açıklama yapanların içerisinde mülakatta en yüksek puan alanlardan olan ve istediği yere atanabilecek durumda ki bir yönetici adayı ile birlikte basın açıklaması yapılmış olmasıdır” şeklinde cevap verildi.


 
Açıklama şu şekilde son buldu: “Asıl üzerinde durulması gereken kimin görevlendirileceği değil, eğitim ve öğretime kimin en iyi katkıyı sunacağıdır. Son yıllarda Trabzon ili, eğitimde son derece başarı göstermek suretiyle Türkiye’de ilk On”un içerisine girmiştir. Bu başarıya nasıl katkı veririz’i bir kenara bırakıp, bir kaç yıldır bulundukları yerde valilik oluruyla çalışan yöneticilerin mevcut görevlendirmelerinin yapılmasını sanki büyük bir buluşmuş gibi dile getirip kamuoyunu yalan-Yanlış bilgilendirmek en basit ifadeyle emek hırsızlığıdır.
yöneticilik bir atama değil artık süresi ve şartları belli olan bir görevlendirmedir. Yönetici olan bir kişi 30 yıl boyunca aynı makamda oturamayacaktır. Hiç bir sendikanın görevlendirme şeklinin mülakat yoluyla yapılması noktasında bir talebi yoktur. Türk Eğitim sisteminde bu görevlendirmelerin geçmişte nasıl yapıldığı herkesçe bilinmektedir. Kendi dünya görüşü dışında hiç bir yöneticiye tahammülü olmayanların, hesaplaması, puanlaması, branş sınırlaması olan belirli bir sistemle yapılan görevlendirmeleri eleştirmeleri komiktir”