Trabzon’un Maçka ilçesindeki Kiremitli mahallesinde ilginç bir olay yaşanıyor. Baba Mustafa Oğuz ve oğlu Kerem Oğuz bir süre önce arazi meselesi nedeniyle mahkemelik oldu. Kerem Oğuz’un (48) sahibi olduğu evin üzerine kurulu arazi, baba Mustafa Oğuz’a (75) ait olunca sorunlar da peşi sıra geldi. Mahkemeye başvuran baba Mustafa Oğuz, evin etrafındaki arazinin de kendisine ait olduğunu belirterek giriş ve çıkışları önlemek için evin etrafını tel örgüyle çevirdi.

Hayvancılık ile uğraşan ve yazları yaylada bulunan Kerem Oğuz, yayla dönüşü evine geldiğinde ilginç bir manzara ile karşılaştı. Oğuz, yaşadığı evin ve arazisinin çevresinin tel örgülerle çevrili olduğunu görünce ne yapacağını şaşırdı. İcra Hukuk Mahkemesi'ne başvuran baba Mustafa Oğuz evin üzerine kurulu olduğu arazinin de, kendisine ait olması nedeniyle evin dört bir tarafını tel örgüyle kapatması nedeniyle oğlu Kerem Oğuz, babası ile görüşüp sorunu çözmeye çalıştı. ancak bir sonuç alamadı. 

Eve girebilmek için kullandıkları araziye ayak basmaları suç sayılan 8 kişilik Oğuz ailesi, kalacak başka yerleri olmadığı için bu suça rağmen evlerine girmek zorunda kalırken, Kerem Oğuz'un eşi Hayriye Oğuz, tel örgüden atlarken zaman zaman düştüklerini belirterek, tek istediğinin evine rahatça girebilmek olduğunu söyledi. 

Evinin dört bir tarafının yoluyla tel örgüyle kapatıldığını dile getiren anne Hayriye Oğuz (43), “Yayladaydık döndüğümüzde bu manzara ile karşılaştık. Ben şuanda evime girerken suç işliyor sayılıyorum. Cumhurbaşkanımızdan bu konuda yardım istiyorum. Benim tek istediğim rahatça evime gidebilmek. Bizim geçim kaynağımız hayvancılık. Ahırımıza bile giremiyoruz. Çocuklarım sürekli bu kargaşanın ortasında” dedi. 

“Evin önünde durmamamız gerekiyor” 
Evin kullanım hakkının kendilerine ait olduğunu kaydeden Oğuz, “Bunu kayınpederim icra yoluyla bize yaptı. Yeri aldığı için böyle kapattırdı. Arsa kayınpederimin ama evin kullanım hakkı bize ait. Evin etrafındaki araziyi oğlunu kandırarak satın aldı. Beni ve oğlunu sevmeyebilir ama benim çocuklarımın ne suçu vardı. Çok kez düşündüm intihar etmeyi ama çocuklarımı düşündüm” diye konuştu. 



Mahkemede geçit hakkının verilmediğini vurgulayan Oğuz, “Ev bizim üzerimize kayıtlı ama arazi sahibi o gözüküyor. Normalde bizim evin önünde durmamamız gerekiyor. Bizim bu evden çıkıp gitmemizi istiyorlar. İlk mahkemede eve gidebilmek için geçit hakkı istemiştik. Ankara’da yargıda ev var ama altındaki arazi müvekkile ait olduğu için geçit hakkı yoktur kararı çıktı. Ev bizim ama içeri gidebilmek için kullanabileceğim bir yol yok. Benim bu evi bırakıp gitme şansım yok. Durumumuz ortada” şeklinde konuştu. 
Hayriye Oğuz’un en büyük oğlu Abdullah Oğuz ise eve girmek için tel örgüden atlamaları gerektiğini belirterek, “Biz geçiyoruz ama küçük kardeşlerim var onlar geçmeye çalışırken düşüyorlar” ifadelerini kullandı. 

Evine giden araç yolunu babası ile birlikte zamanında yaptıklarını anlatan Mustafa Oğuz, babası ile sonradan anlaşmazlıklar yaşadıklarını anlattı. Oğuz, "Babamın istediği arazinin içerisinde bulunan 8'de 2'lik hissemi kendisine verdim. Arada kırgınlık olmasın diye büyüklerimiz bir araya gelerek tapuda evin bulunduğu yerin ve kullanım hakkının bende olması kaydıyla babamın üzerine satış yapmış gibi gösterdik. Çünkü tapuda bulunan görevli 'böyle yaparsak giderler az olur ' dedi. Biz de satış yapmış gibi gösterdik. Asıl sorunlar bundan sonra başladı. Babam arazinin tapusunu üzerine aldıktan sonra 'senin burada sadece bir evin var. Şimdi evini de al git' dedi ve her tarafa kapattı" dedi.

'EVİME GİRİP, ÇIKAMIYORUM'
Babasının davranışlarına anlam veremediğini ifade eden Oğuz, "Ama bu durumun insani hiçbir yanı yok. Beni sevmiyor olabilir. Ben kendi ellerimle araziyi babama devretmiş olduğum için burada işgalci durumuna düştüm. Babam daha sonra araziyi aldığı yetmedi, 'Ben bunları sevmiyorum, arazimden çıksınlar' dedi. Üzerine bir de hakkımda bu zamana kadar arazinin kullanım bedeli ile alakalı haciz işlemi başlattı. Evime icra geldi. Bütün masrafları ödedim. Şimdi de evimin girişine çıkışına tel örgülerle kapattı. 6 çocuğum var. Evime giremiyorum, çıkamıyorum" dedi.