SEÇİME DOĞRU SON VİRAJDA! 

Önce bütün okurlarımızın geçmiş bayramını kutluyorum.

Artık 24 Haziran’a gerim sayım başladı.

Son viraja girilirken partilerin Trabzon özelinde  ruh halini bir iki satır ile analiz edelim.

Ak Parti: Aday listelerinin açıklanması ile teşkilat bazında mırıldanmalar, homurtular şu anda en alt düzeyde. Bakan Soylu’nun iftar programı ve Of ile Akçaabat mitingleri teşkilat üzerindeki ölü toprağını dağıttı. Cumhurbaşkanının mitingi, teşkilata gaz verdi. Son anketlerde partinin 4,5 milletvekili çıkardığının sonuçları üzerine 5 inci sıra milletvekili adayı Vehbi Koç taktik olarak daha öne çıkartılıyor.

+++

CHP: Hala örgüt, neden 2’inci sıranın SP’sine verildiğinin şokunu üzerinden atabilmiş değil. İlk sıra milletvekili adayı Ahmet Kaya da yalnız kalmış izlenimi veriyor. 3’ünü sıra milletvekili adayı Nuri Aydın  eğer ikinci sırada olsaydı, CHP örgütü sahaya daha diri inerdi. 

Kaya ve Aydın’dan başka diğer vekil adaylarının adı var kendisi yok.. 2’inci sıra adayı ise kayıp..Kemik oylarına güvenen parti, Kaya’nı her şart altında Ankara’ya göndeririz havasında. Kaya da tek başına kaldığı için yoruldu. Siyasi tanıtım işinde de CHP örgütü rasyonel değil..Yeni trendi yakalayamadı.

+++

İyi Parti: Trabzon mitinginin beklenenin altında ilgi görmesi, parti teşkilatlarının moralini bozdu. Ancak erken toparlandı. CHP’den daha iyi saha çalışması yapıyor. Bu konuda Ak Parti’yi en çok zorlayan parti konumunda. Trabzon’un kırsalında yoklar kanaati çok kişiyi yanıltabilir. Bayan vekil adayları, atak hızlı ve istekli..Hüseyin Örs büyük bir koz..

+++

MHP: En rahat parti. İttifaka sırtını dayamışlığının rahatlığını yaşıyor. Son seçimlerde % 12.90 almıştı. Bu da 62 bin oya tekabül ediyor. Bu oyu alırsa, yeni sisteme göre vekil çıkarabilir.. Peki alabilir mi? Bu kadar sessiz ve etkisiz seçim çalışmasına göre hayır, alamaz..

+++

SP: Teşkilatı diri ve canlı. İttifak nedeni ile barajı takılmayacağı gerçeğini her yerde anlatıyorlar. Kabul edelim CHP’den daha çok alanda gözüküyorlar, teşkilatı da kenetlenmiş bir görüntü veriyor..Son seçimde 6 bin 700 oy aldı. Hedef 20 bin…Peki olur mu? Çok zor.

+++

HDP: Şimdi diyeceksiniz ki bu nereden çıktı. HDP’nin Trabzon’da bir ağırlığı yok. Buna niye bir analiz getiriyorsunuz. Bir çok CHP’li HDP’nin barajı geçmesi için oy vereceğini söylüyor. Açık ve seçik bunu seslendiriyorlar. Son seçimlerde HDP 4 bin 781 oy almış, Trabzon şaşırmıştı. Yine aynı sürpriz olabilir.. Yazın bir kenara.

HİÇ KİMSE SAHİP ÇIKMADI! NİYE? 

Trabzon kent konseyi başkanı Mustafa Yaylalı seçime doğru, partilerin dikkatini çekmesi anlamında bir çağrıda bulundu. Trabzon’un yeni bir yük limanına ihtiyacı olduğunu söyledi… Ancak ne yazık ki, bu çağrısı partiler tarafından sahiplenilmedi.

Hadi diyeyim, Ak Parti, limanın Albayrak’ların olması nedeni ile sessiz.

Ya CHP, ya İYİ Parti.. Ya SP’si.. Ya MHP

Onlar niye sessiz.?

Bir şehrin talebine bu kadar ilgisiz kalınır mı?

Trabzon dinamiklerinin kararlılığını Albayraklar görse, onlar da limanın başka bir yere taşınmasını ister. 

Zira liman tıkandı. 

Hapis oldu. 

Genişleyemiyor.

Trabzon limanı tıpkı millet bahçesi gibi Deniz Parkına dönüştürülebilir. Bu da Türkiye’de ilk örnek olur.

Başta Ak Parti olmak üzere diğer partiler de bunu gündemlerine almak zorundadırlar.

Kimse, bu gerçeği görmemezlikten gelemez.Bu gündemden kaçamaz.

ALİ KEMAL DENİZCİ VE ÖZKAN SÜMER

Hemen baştan belirtelim.

Ali Kemal Denizci’nin Trabzonspor’da göreve başlaması, gecikmiş doğrudur.

Ancak, Denizci’ye verilen görev yanlış.

Yönetimin danışmanı.

Peki, Özkan Sümer ne?

O da yönetime bir biçimi ile danışman.

İki danışmanın yönetim nezlindeki yetki sınırı ne?

Bilen yok.

Yönetim hangi konuda Sümer’e, hangi konuda Denizci’ye danışacak.

Denizci için en iyi görev eskiden genel kaptanlık görevi vardı. 

Yönetimden biri bu sorumluluğu alırdı. 

Şimdi böyle bir görev yok. Denizci, A takımın genel kaptanı olabilir. Yedek kulübesinde oturur. Yönetim ile takım arasında köprü olur..

Denizci böyle bir görevle Trabzonspor’a daha çok yararlı olur.

Şu anki görev sorumluluğu ile hali ile yakında çok yakında Sümer ile çelişir, karşı karşıya gelir. 

Yok yere sıkıntı yaşanır.

TRABZONSPOR TRANSFER VE FUTBOL BİLİMİ 

Küresel sermayenin futbolu keşfetmesi ile özellikle transfer alanı, kulvarı, sahası tıpkı ekonomik ilişkiler ve anlaşmalarda karşılıklı çıkar ilkeleri ile şekilleniyor.

Ve futbolcuların menajerleri bu işi bilimsel yapıyor.

Futbolcunun doğal olarak kendi çıkarını daha iyi kolluyor.

Yeni piyasa şartlarını menajerler daha iyi icra ediyor.

Çok ince ayrıntılar ile sözleşme imzalıyor.

Yönetimlerin transferde taraftar baskısı ile sözleşmeler imzalanırken, uyanık olamıyor.

Okay Yokuşlu’nun sözleşmesine de bu mantıkla bakın.

Menajer, sözleşmeye, yurt dışına şu fiyatla gidebilir maddesini koyduruyor.

Bir zar atıyor. Gelirse düşeş kazanırım diyor. Kaybedeceği bir şey yok ki..

Yönetimde, Okay yurt dışından teklif alacak kadar performans sergileyemez diyerek,basıyor imzayı.

Tersi olunca da kaybediyor.

Artık, transfer piyasasında hüle transferleri var.

Okay’ın böyle bir yöntemle transfer olduğuna inanıyorum.

Gittiği takımdan kısa bir süre sonra Türkiye liglerine döner.

Bu takım da BJK olur.

Dedik ya artık transfer piyasasında vahşi kapitalizmin kuralları geçerli.

Mesela örnek.

Trabzonspor bir futbolcu ile ilgileniyor

Mesela G.Saray’ın bu futbolcuya hiç ihtiyacı yok, ama pazarlık masasına oturuyor.

Bunu iki nedenle yapıyor.

Rakibimin bütçesinden çok para çıksın, mali olarak güçsüz kalsın.

Diğer ise menajerin oyunu..Ortamı kızıştırıyor. G.Saray’ı kullanıyor. Çıkar ilişkileri ile.

Dedik ya..

Küresel sermaye futbolu keşfettikten sonda etik değerler yerle bir oldu.

Biz bunu, tüfek icat oldu, mertlik bozuldu diyoruz..

GAZETECİLİKTE EKİP RUHU! 

Gazetecilikte başarının ilk koşulu, ekip ruhudur.

Ekip başı “leb”dedi mi?

Ekibi “”Çorum” demelidir.

61saat’in başarısında da bu gerçek yatıyor. 

Erhan Esaspehlivan’ın ekip başlığında 61saat, Trabzon’un en çok izlenen tıklanan en çok yorum alan haber sitesi oldu.

Geçenlerde Karadeniz Gazetesi’nin üst düzey ekibinde değişiklik oldu.

Patronun böyle bir hakkı var.

Gazetecilerin de yeni düzende çalışmama hakları var.

Genellikle bu tür görev değişikliğinde tepedeki adamlar gider, alt kadro göreve devam eder.

Karadeniz Gazetesi’nde bu kez öyle olmadı.

İkinci kez çalışanların çoğu görev değişikliğine tepki olarak istifa ettiler.

Yıllar önce bizim Erhan’ın  Karadeniz’deki görevi etkisizleştirildiğinde, gazetede  kritik görevdeki üç arkadaşımız da istifa etmiş, 61saat’i kurmuştuk.

Şimdi de Karadeniz Gazetesi’nden önemli görevleri olan arkadaşları üst düzey görev değişikliğine, tepki olarak  çok emekleri olduğu gazeteden ayrıldılar.

Ekip ruhunun en güzel örneğini sergilediler.

Mutlu olamayacağın yerde, mutlu gazetecilik de yapamazsın.

İşin, ekmeğin; aslanın midesinde olduğu bir dönemde ilkeli duruşları ile meslektaşlarımı kutluyorum.

ZAYTUNG

Dünya Kupası'nda bir gün daha kameramanların seksi taraftar arayışıyla tamamlandı...