3 Mart 2021 tarihli Politik Güğüm köşesinde yer alan haberde şu ifadeler yer verildi: 

''Türkiye’nin alanında önde gelen cerrahlarından bu şehrin evladı Prof. Dr. ilker Mataracı’nın ani ranatsızlığı sonrası yoğun bakıma alınarak yaşam destek ünitesine bağlanması ile ilgili ortaya atılan çeşitli iddialar bilgi kirliliği yaratırken ailesini ve sevenlerinide oldukça üzüyor. 
Mataracı kendisine aylardır mobing uygulanan bir hekim.  Türkiye’de büyük başarılara imza atarken kendi memleketinde sırf hastanedeki bazı kurulu düzene, bozuk çarka çomak soktuğu için yanlış giden işleri düzeltmeye çalıştığı için, hastaları medikalcilerin para kasası görenlerle mücadele ettiği için, hastaların medikalcilerin deneme tahtası olarak kullanılmasına müsade etmediği için mi , hakkında açılan birçok soruşturmaya müsade edilmiştir (istenilse verilmeyebilir). Bugüne kadar herkesin gıpta ile dua ile andığı bir isimken Trabzon’da bazı isimlerin üzerine oynadığı, olmadık tahrik iftira ve baskısına maruz kalan o hastanenin tek profesörü ve en çok tercih edilen ve hayat kurtaran hekimidir. 
Gelen hastaların yüzde 80’i ‘Beni ilker hoca ameliyat edebilir mi’ der. Sırf bu başarısı yüzünden çekemeyeni onunla uğraşanı çok olmuştur. 

Rahatsızlığının nedeni kalp krizi değildir, Sağlık İl Müdürlüğü yetkileri kan tahlilinin ve kalp raporlanının temiz olduğunu söylemiştir. 

Olay günü rahatsızlandığını belirtmiş  ve kendisine serum takılmasını yine kendisi istemiştir. Odasına girip istirahat etmek için kanepeye uzanmış ve 1,5 saat sonra kapısı kırılarak içeri girildiğinde yerde baygın bedeniyle karşılaşılmış, ekip arkadaşlarının uğraşları ve yaşam destek ünitesi yardımıyla kalp ve diğer organları çalıştırılmıştır. Şu anda yaşam destek ünitesindeki cihazlarla hayata tutunmaya çalışmaktadır. Allah şifasını versin. Allah sağlığına kavuşturduklarının duası ile onu ailesine, sevenlerine bağışlasın. 
Ama... O serum meselesi iyi araştırılmalıdır.  Kan tahlili temiz ise nasıl olur da taktırdığı serum ölümünden sorumlu tutulur. Tahlili temiz ise emniyet kayıtlarına olay neden farklı bir şekilde yansır. 
O hastane bir şeyler olmuşsa neler döndüğü iyi araştırılmalıdır.  Sadece dünü değil çok gerilere gidilerek. Cumhuriyet Başsavcılığı Türkiye’nin önde gelen ve yaşam mücadelesi veren Trabzonlu hekimi ile ilgili bu iddiaların üzerini kapattırmamalı. Mataracı’nın valiliğe, cimere, Sayın Cevdet Erdöl’e gönderdiği şikayet dilekçeleri irdelenmeli araştırılmalıdır. 

Daha yazılacak çok şey var. Ama her şeyinde bir zamanı var. 
Dün sosyal Medyada Mataracı için binlerce paylaşım yapıldı. Cevdet Erdöl olsun il başkanları olsun belediye başkanları olsun hastaları olsun. Binlerce geçmiş olsun mesajı ve şifa temennisi yayınlandı. Ve hepsi Mataracı’nın nasıl adam gibi adam olduğunu niye darp hane denilen özel hastaneleri değilde devletine milletine hizmet için tüm çirkinliklere ve üzerine oynanan oyunlara rağmen o hastanede kaldığını gösterir nitelikte. Sadece bir tanesini sizlerle paylaşalım. Merak edenlen ismi ile arama yapıp diğer paylaşımları da sosyal medyadan görebilirlen. 

TIKLA OKU!