Sözlerine ilk olarak dün Tunceli’de yaşanan helikopter kazasında şşehit olan 7 polis, 1 hakim, 1 asker ve 3 başsağlığı temennisinde bulunarak başlayan Güngör, daha sonra referandum sürecinde yaşananlara değindi.
Referandum sürecinde kamuya ait tüm kaynakların, ‘Evet’ için kullanıldığını ileri süren Güngör, “Özel sektör, sermaye olarak “EVET” yandaşlarına sınırsız destek vermiştir.
PSİKOLOJİK BASKI YARATILMAYA ÇALIŞILDI
Referandum sürecinde kentin ana arterleri, alanları, yaya üstgeçitleri, köprülü kavşakları, aklınıza neresi geliyorsa, her yer ama her yer “Evet”afişleri, posterleri, sloganlarıyla doldurulmuştur. Halkın üzerinde büyük bir psikolojik baskı yaratılmaya çalışılmıştır” dedi.
Kendilerinin astığı ‘Hayır’ afişlerinin sürekli kesildiğini kaydeden Güngör, “Bizim asmış olduğumuz “HAYIR” afişleri ise sürekli kesilmiş, imha edilmiş, koparılmış, parçalanmış, yakılmıştır. Yerlerine yenileri asılmasına rağmen onlar da aynı işlemi görmüştür. Hatta, mitingimiz öncesinde alana asılan büyük boy pankartımız, gece yarıları saat 04,00 saatlerinde paramparça edilmiştir” diye konuştu.
AVRASYA ÜNİVERSİTESİ İZİN VERMEDİ
Avrasya Üniversitesinde İçişleri Bakanı Soylu’nun konferans verdiğini, ancak kendilerinin talebinin reddedildiğini kaydeden Günggör, sözlerine şu şekilde devam etti: “Avrasya Üniversitesinde, İçişleri Bakanı tarafından öğrencilere, öğretim üyelerine ve çalışanlarına neden “EVET” konulu bir konferans verilmiş olduğu anlaşılınca, bizler de aynı üniversiteye başvurarak o günlerde Trabzon’da bulunan hemşerimiz, TBMM Başkan Vekilimiz Akif Hamzaçebi tarafından neden “HAYIR” konulu bir konferans verilmek istendiği tarafımızdan ilgili üniversiteye iletilmiş ve bu nedenle salon ile gerekli iznin verilmesi talebinde bulunulmuştur. Ancak bu yazılı talebimiz Rektörlükçe reddedilmiştir.
KENDİ GİBİ DÜŞÜNMEYENLERİN BASKI ALTINDA TUTULMASI
Referandum propaganda sürecinde seçim yasakları, başta tarafsızlık yemini yapan Sayın Cumhurbaşkanı ile Başbakan ve Bakanlar olmak üzere, tüm yetkili üst düzey kamu görevlileritarafından sürekli ihlal edilmiştir. Bizim için en acı olan ise, İçişleri Bakanının ilinde yasa tanınmaması ve bir İçişleri Bakanının bizzat kendisinin yasalara uymamasıdır. Referandum gecesi, saat 22,30- 23,00 sularında meydanın trafiğe kapatılması, gece yarısı miting yapılması ve kendi gibi düşünmeyen vatandaşların baskı altında tutulmasıdır. Bu durumu anlamak mümkün değildir”
“HAYIR DİYENLER GERÇEKTEN TERÖRİST Mİ?”
Güngör, “Sizlere soruyorum, bu işin hukuk, adalet, eşitlik, barış, özgürlük demokrasi neresinde? Fırsat eşitliği neresinde? Yoksa biz “HAYIR” diyenler, gerçekten terörist ve vatan haini miyiz?
Açıklanan şartlarda girilen referandumda, oy verme işlemi devam ederken ve sonlara yaklaşırken YSK tarafından sandık görevlilerine geçilen mesajda, mühürsüz oy pusulaları ile zarfların geçerli sayılacağı mesajı yeni bir skandal yaratmıştır.
YSK’nın son açıklamalarına göre; referandumda % 51,40 EVET, % 48,60 HAYIR çıktığı belirtilmektedir. Trabzon’da ise “HAYIR” oyları, % 34 civarındadır.
Trabzon’da referandumdaki tespit edilen hile ve yanlışlarla ilgili olarak dün itibariyle gerekli şikayetler, İlçe Başkanlıklarımız aracılığı ile ilgili İlçe Seçim Kurulu Başkanlıklarına yapılmıştır.
“CUMHURİYET SAECILIKLARINA SUÇ DUYURUSU...”
Ancak, sandığa gelmediği veya gelemediği halde, bunlar adına oy kullanan kişilerle ilgili olarak yaptığımız tespitler mevcuttur. Kanıtları ile saptanan bu sahtekarlıkları yapanlar ve bunlara izin veren görevliler hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına en kısa zamanda suç duyurusunda bulunacağız. Gerekli cezalara mutlaka çarptırılacaklardır.
Bir toplumsal mutabakat belgesi olan Anayasanın değiştirilmesinin halkın yarısı tarafından reddedilmesi, bu konuda bir mutabakat sağlanamamış olması bir dizi olumsuzluğu da beraberinde getirecektir” dedi.
