Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, asırlardır gelenek olarak yaşatılan yaylacılık, mayıs ayı ortalarında başlıyor. Hayvanlarıyla yaylalara göç edenler, yılın 4 ya da 5 ayını buralarda geçiriyor. Özellikle hayvanlarını otlatmak amacıyla yaylalara çıkanlar, buralarda kaldıkları süre içerisinde hem kış aylarında tüketecekleri süt ürünlerini elde ediyor hem de hayvanlarının tüketeceği otları biçiyor. Yaylada, ineklerin sütünden tereyağı ve peynir çeşitleri hazırlayanların kimi ürününü satarak, geçimine katkı sağlarken kimi de ailesinin kış mevsimindeki yiyeceğini elde ediyor.

DÖNÜŞE GEÇTİLER

Karadeniz'in doğal güzelliklerini barındıran Trabzon’un Tonya ilçesindeki yaylalarda sonbaharla birlikte dönüşe geçen yaylacılar, hayvanlarıyla yaklaşık 6-7 saatlik yolculuk yapıyor. Yol boyunca su başlarında mola vererek, ihtiyaçlarını gideren yaylacılar, uzun süren yolculuğun ardından akşam saatlerinde köylerine ulaşıyor. Kimi yaylacılar ise hayvanlarını ve eşyalarını kamyonete yükleyerek köyüne dönüyor. Bölgedeki 'yayla göçü', renkli görüntüler de oluşturuyor.

'HAYVANLARI SÜSLEYİP YOLA ÇIKIYORUZ'

Hava sıcaklıklarının azaldığını belirten yaylacılar, kış mevsimin yaklaştığını ve yüksek bölgelerde kar yağışının etkili olmasıyla dönüş yolunun kendilerine gözüktüğünü söyledi. Tonya ilçesine bağlı Kumanandoz Yaylası'nda yaylacılık yapan Nazire Köse, “Eskiden yaşlılarımız yürüme gelirdi yaylaya. Kelekler, çıngıraklar takılır, inekler süslenip çıkılırdı yola. Yollarda mola verilip yemekler yenirdi. Şimdi herkes biniyor arabalara, bir saatte çıkıyorlar yaylaya. Ben de böyle yürüme göç etmeyi seviyorum, onun için köye yürüyerek göç ediyorum” dedi.

Süsledikleri hayvanlarıyla sabahın erken saatinde yola çıktıklarını anlatan Fatma Beşel de, “Sabah saat sekiz gibi çıktık yola, hava güzel, yollardan hevesliğimizi alalım diye yürüme gidiyoruz. İneklerimizin püsküllerini takıyoruz, süslüyoruz, sonra da yola çıkıyoruz. Bu bir gelenek, bizler de bu geleneği elimizden geldiğince sürdürüyoruz” diye konuştu.