Cizre’ye giderek gönüllü doktorluk yapan ve 2016 yılında Trabzon’da yılın hekimi seçilen Dr. Murat Kadir Topçu, 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında Sağlık Bakanlığı tarafından Ankara’ya davet edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tanıştırılan Dr. Topçu, hatıra fotoğrafı çektirdi. 

Hatırlanacağı üzere Dr. Topçu, Şırnak’ın Cizre İlçesinde çatışmaların yoğunlaştığı günlerde buraya giderek gönüllü hekimlik yapmıştı. Ardından Trabzon’a döndüğünde anılarını kaleme alan Topçu’nun ifadeleri kamuoyunda büyük ses getirmişti.
14 Mart Tıp Bayramı Etkinlikleri çerçevesinde doktorlarda Cumhurbaşkanlığı Kulliyesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuğu oldu.
Burada konuşan Erdoğan, özellikle Ankara’da meydana gelen terör saldırısıyla ilgili olarak “Ankara’da ikamet eden veya Ankara’ya yolu düşen her vatandaşımız, öyle veya böyle, bir şekilde mutlaka Kızılay’a uğrar. Orada vakit geçirir, en azından oradan geçer. Daha önceki saldırılar, halka açık mekânlarda gerçekleşmekle birlikte, hepsinin de özel hedefleri olduğunu görüyoruz. Suruç’ta, Ankara Garı’nda, İstanbul Sultanahmet’te, yine Ankara Merasim Sokak’taki saldırıların hepsini de, belirli hedeflere yönelik olarak değerlendirebiliriz. Ancak son saldırı, Ankara’da yaşayan veya Ankara’ya yolu düşen herkesin bulunma ihtimali olan bir yerde, Pazar gibi insan çeşitliliğinin zirvede olduğu bir günde, kalabalığın en fazla olduğu akşam saatlerinde gerçekleştiriliyor. Dikkat ediniz, Kızılay’daki eylem, şu veya bu kesime değil, doğrudan toplumun tamamına yönelik bir saldırı olması dolayısıyla, yani toplumun özetine yönelik bir saldırı olması dolayısıyla, terör örgütünün gerçek yüzünü gösteren bir hadisedir” dedi.

Erkek-kadın, genç-yaşlı, öğrenci-çalışan, Kürt-Türk, Alevi-Sünni; 79 milyon vatandaşın, milletin tamamının bu saldırının hedefi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar bir milletin tamamına savaş açıp da kazanan hiçbir terör örgütü yoktur, hiçbir terörist yoktur” diye konuştu.

“TERÖR VE TERÖRİST TANIMI EN KISA SÜREDE YENİDEN YAPILMALI”
Elinde silahı ve bombası olan teröristle, konumunu, kalemini, unvanını amacına ulaşabilmesi için teröristin emrine verenin de hiçbir farkı olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unvanının milletvekili olması, akademisyen olması, yazar olması, gazeteci olması, sivil toplum kuruluşu yöneticisi olması, o kişinin aslında bir terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. Bombayı patlatan, tetiği çeken terörist olabilir; ama o eylemin amacına ulaşmasını sağlayan işte bu destekçilerdir, işte bu yardakçılardır. Bu bakımdan, terör tanımını, terörist tanımını en kısa sürede yeniden yaparak ceza kanunumuza derç etmeliyiz diye düşünüyorum” dedi.

“Terör örgütlerine destek verdikleri için güvenlik güçlerimizce yakalanan kişilerin adliyenin bir kapısından girip diğerinden çıkıp gitmesi, artık tahammül edebileceğimiz bir durum değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konunun düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü veya örgütlenme özgürlüğü meselesi olmadığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Bu mesele artık, işte Kızılay’daki son saldırıda da görüldüğü gibi, topyekûn milletimizin hayatına kast eden alçaklarla daha etkili mücadele edebilme meselesidir. Ülkemizdeki ve dünyadaki bir takım çevreler bir yol ayrımındadırlar. Ya bizim yanımızda olacaklar ya da teröristlerin yanında yer alacaklar. Bu işin ortası yoktur. ‘Ama’ ile ‘fakat’ başlayan açıklamaları, bu yöndeki tavırları, teröristin yanında yer almanın ikrarı olarak görüyoruz. Bir kez daha Kızılay’daki saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum.”

“KENDİLERİNİ BEKLEYEN AKIBETTEN KURTULAMAYACAKLAR”
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terör örgütüne karşı operasyonlar yürüten güvenlik güçlerine de tebrik ve teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın yardımı, milletimizin duası onlarla birliktedir. Devlet ve millet olarak el ele vererek, terör musibetinin üstesinden geleceğimize yürekten inanıyorum. Böylesine acı bir hadiseyi dahi siyasi rant devşirme vesilesine dönüştürmeye çalışanları da milletimiz asla unutmayacak ve affetmeyecektir” şeklinde konuştu.

İçeride ve dışarıda bize bedel ödettiklerini sananların, gerçek bedeli kendilerinin ödeyeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin bekası için 1000 yıldır bedel ödüyoruz, ödemeye devam etmekten de çekinmeyiz. Bugün bize en alçak, en sinsi, en insanlık dışı yöntemlerle saldıranlar, inanın bana, bedel ödeme günü geldiğinde, hayvandan daha aşağı bir konuma düşecekler, ama yine de kendilerini bekleyen akıbetten kurtulamayacaklardır” açıklamalarına yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin ve terör eylemlerinin en başta gelen amaçlarından birinin, ülkenin ve toplumun gündemini kontrol altına almak olduğuna dikkat çekti ve buna izin vermeyeceklerini vurguladı. “Kayıplarımızın acısını yaşayacak, onlara karşı sorumluluklarımızı yerine getirecek, kanlarının yerde kalmamasını sağlayacağız; bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ama aynı zamanda hedeflerimiz doğrultusunda adım adım yürümeye de devam edeceğiz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vakur duruşun, her şeyden önce şehitlere karşı sorumluluğun bir gereği olduğunu ifade etti ve ekledi: “İşte bu sebeple, bir yandan acımızı yaşarken, diğer yandan doktorlarımıza özel bir gün olan 14 Mart Tıp Bayramı’nı sizlerle idrak edeceğiz.”

ni ediyorum” dileğiyle tamamladı.