61SAAT HABER SERVİSİ - “Doğu Karadeniz’in fındık ve Çaydan başka neyi var?” diye soran Pehlivan, “Bu ürünlerle ilgili yapacağımız planlamalarda ince elleyip sık dokumalıyız. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Ordu’dan Artvin’in Sarp Sınır Kapısına kadar yaklaşık 848 bin hektar alanda yaklaşık 200 bin üretici aile tarafından yapılmaktadır. Bölge ve bölge dışında iki milyondan fazla insanın geçim kaynağıdır. Bu kadar etki alanı geniş olan çayda hasada günler kala belirsizlik sürmektedir. 

ÜRETİMİ SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAK.. 
Üretimi sürdürülebilir kılmak için kırsal kesimde yaşayan Üreticilerin doğduğu, üreteceği ve doyacağı yerde yaşamalarının yolunu bulmalıyız. Bunun içinde aynı zamanda sosyal ve ekonomik yönden de desteklemeliyiz. Çözüm odaklı tedbirler alınmazsa köylü, şehirli ve hemen hemen her kesim bu durumdan etkilenecektir. Onun için projeksiyonlar gerçekçi tespitler üzerinde yapılmalıdır” dedi. 
Tarım işçisi temini ve çalışma sırasında ki risklerin en aza indirilmesi gerektiğini ifade eden Pehlivan, “Bunun konu uzmanı ziraat mühendislerinden tarım işçisi tedarik firmaları kurulması ve bu firmalar devlet tarafından teşvik edilmelidir. 

KORONAVİRÜS TEHDİDİ İÇİN EĞİTİMLER.. 
Yetkilendirilmiş bu kurumlar, işçilere hedef tespit ve hareket takibi çizelgesi oluşturularak hastalık ve yer değişiklikleri bu firma aracılığı ile takipleri sağlanmalıdır. Bu firmalar aynı zamanda tarımsal anlamda işletmelere eğitimli iş gücü temin edeceklerdir. Böylelikle profesyonel bir ekip çalışması ile birim alandan elde edilen gelir ve ürün kalitesi yükselecektir. Ayrıca sağlık sorunlarının tespiti ve koronavirüs tehdidi için eğitimler bu firmaların sorumluluğunda verilerek gerekli çalışmaların yapılıp yapılmaması da kamu tarafından kontrol edilmelidir.

Acilen yol serbesti belgesi için çay hasadına gelenlere çay bahçesi sahibi ve tarım işçilerine kolaylık sağlanmalı,

Geldikleri yerde ve ikamet edecekleri yerlerde sağlık kontrolleri yapılmalı ve karantina tedbirleri uygulanmalıdır,

Çay hasadı ile ilgili çalışma yürüten tüm personel ve tarım işçilerinin hedef tespit ve hareket takibi çizelgesi olmalı,

KAMUOYU İLE PAYLAŞILMASI GEREKMEKTE
Salgının bölgede yayılmasının engellenmesi, çay hasadı ve işlenmesi için alınmış ya da alınması gerekli önlemlerin kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir,

Hasat başladığında periyodik mobil sağlık hizmetleri tarafından sağlık kontrolleri bulundukları yerlerde yapılmalı,        

Fabrikalarda ve alım merkezlerinde ateş ölçer bulundurulmalıdır,

Fabrikalarda ve sahada çalışan teknik elemanlar, işçiler ve diğer personeller için periyodik olarak virüsten korunma eğitimleri verilmelidir,

Çay hasat, işleme, paketleme, nakliye, teknik elamanından tarım işçisine kadar süreçte çay ile temasta olabilecek kim varsa yapmış olduğu görevle alakalı koruyucu tulum, siperlik,

eldiven, maske ve dezenfeksiyon elamanları olmadan görev yaptırılmamalıdır, 

Virüsün tarladan paketlemeye kadar birçok işlem ve kişinin teması sürecinde yayılma ihtimalleri konusunda risk analizleri yapılmalı, 

Çayın geleceği hakkında ilgili kurum, kuruluş ve STK'lar ile kısa ve uzun vadeli ortak bir eylem planları hazırlanmalı,

ÇAYKUR ve özel fabrikalar özel kontrol birimleri oluşturup eylem planlarını şimdiden hazırlamalıdır,

Fabrikalarındaki havalandırma sistemleri çalışır durumda olmalı fakat % 100 taze hava ile çalıştırmak, kesinlikle karışım havası kullanmamak,                                                          

Gerek görülmesi halinde çay alım merkezlerinde kolluk kuvveti bulundurulup, koruyucu önlemleri olmayanın çayı teslim alınmamalıdır,

Mustafa Kemal ATATÜRK; “Üreticilerden yoksun olan milletler üretenlerin esiri olur. Milli ekonominin temeli ziraattır.” diyerek bir ülke için üretimin ve üreticinin ne denli önemli olduğunu belirtmiştir”