Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliğinin Fındık ve Mamülleri Sektör Komitesi Başkanı Mehmet CİRAV; Ülkemizin en eski geleneksel ihraç ürünlerinden olan fındık ve mamülleri ihracatında Trabzon ilinin her dönem ihracatta birinci sırada yer aldığını, ihracat yapılan ülke çeşitliliğini her yıl artırarak üst sıralarda yer aldığını, 2017/2018 ihraç sezonunda yurtdışı piyasalardaki ihraç birim fiyatlarında yaşanan düşüşe bağlı olarak değer bazında İl ihracatında düşüş yaşanmasına rağmen, ihraç edilen miktarda çok önemli bir değişimin olmadığını belirterek, yeni sezonda ihracatın daha üst rakamlara ulaşacağını umduklarını belirtti. Son yıllarda Trabzon ilinin geleneksel ihraç pazarları olan Avrupa Birliği Ülkeleri dışında Uzakdoğu, Asya ve Orta Doğu Bölgelerine yönelik ihracatta ülke çeşitliği açısından önemli gelişme başarısı gösterdiğine değinen DKİB Fındık ve Mamülleri Sektör Komitesi Başkanı Mehmet CİRAV; Trabzon ilinden dünyanın tüm Bölgelerine fındık ve mamullerinin ihraç edilir duruma gelindiğini belirterek, önümüzdeki dönemde bu çeşitliliğin daha da artacağına inandıklarını ifade etti. 

Ülkemizin net döviz girdisi sağlayan önder sektörlerinden olan fındık ve mamullerinin fiyat duyarlılığı olan çok hassas sektör olması nedeniyle fiyat oluşumlarının bir çok seçenekle ilişkili olduğunu,  buna rağmen ihracatçıların her sezon büyük fedakarlık ve gayret göstererek ihracat rakamlarını daha üst rakamlara ulaştırmaya çalıştıklarını, üreticinin daha çok gelir elde etmesi noktasında her türlü fedakarlığa katlanarak üretim aşamalarında verim ve kalitenin arttırılması konularında üreticilerle işbirliği içinde olduklarını ifade etti. 

Yeni sezondan ümitli olduklarını ve 2018/2019 sezonunda ürün kalitesinin iyi olmasına bağlı olarak ihracatın daha üst noktalara çıkacağından ümitli olduklarına değinen Mehmet CİRAV, serbest piyasa ekonomisinin en önemli argümanı olan arz/talep şartları içinde oluşan fiyat düzeylerinin, kendi tabii mecrasında oluşması sektör temsilcilerinin ve tüketici ayağını oluşturan ürünün hammadde kullanıcısı sanayicinin en önemli beklentisi olduğunu, bir tarafı mağdur edecek müdahaleci fiyat oluşumları yerine üretimi ve birim başına verim ve kaliteyi arttırıcı politikalarla üreticinin desteklenmesinin en adil yöntem ve en çok kabul gören yöntem olduğuna vurgu yaptı.