Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bak, piyasalarda Ocak-mayıs dönemlerinde genelde para sıkışması yaşandığına vurgu yaptı. Piyasadaki sıkışıklığın göz önüne alınarak işletmelerin daha temkinli olmasını isteyen Bak, "İşletmelerimizin 2014 yılı için bir plan dahilinde bütçelerini oluşturmalarını öneririm. Piyasadaki sıkışıklığı göz ardı etmesinler. Karşılığı olmadan harcama yapılmasın. Kredi kullanarak şahsı harcama yapılmamalı. Yoksa zor duruma düşebilirler" uyarılarında bulundu.
Ciroların arttığını, işletmelerin artan cirolara bakarak rehavete kapılmamalarını gerektiğini söyleyen Bak, özellikle artan cirolara karşın karlılığın ise sürekli azaldığına vurgu yaptı. Ciroların artışının işletmelere çok gelir getirmediğini kaydeden Bak, bütçeye dayalı yönetim getirilmesi gerektiğini söyledi. Bak,"Yüksek enflasyon döneminde ağlıyorduk ama kazanıyorduk. Enflasyonun düştüğü ortamda stoklarda düşüyor. Rekabet ortamında minimum karlar ile çalışıyoruz. Ancak giderler yüzde 20'nin üzerinde olduğu unutulmamalıdır" diye konuştu. 30 yıl önceki Trabzonlu tüccarların bugün esnaflığa düştüğünü örnek gösteren Bak, "Günümüzde işletmelerin tasarruf edebilirliği, karlılığı bizi daha çok ilgilendiriyor" şeklinde konuştu.
RİSK ANALİZİ YAPTIRMAYAN FİRMALARA UYARI
İş Güvenliği ve Sağlığı uygulamasının 10 ve üzeri işçi çalıştıran tehlike sınıfında bulunan işletmeler için uygulamaya gireceğini hatırlatan Veysel Zekai Bak, bu konuda da işletmeleri uyardı. Uygulama kapsamında işletmelerin risk analizini yaptırmış olması gerektiğine işaret eden Bak, "Trabzon ve ilçeleri de dahil 15 bin sigortalı çalıştıran işletmemiz bulunuyor. Bugüne kadar yaptığımız gözlemlerde yaklaşık bu rakamın yüzde 30'u risk analizini yaptırdı. Oysa yüzde 90 tamamlanması gerekiyordu" ifadelerini kullandı. Bu konularda ihmalkar davranılmaması gerektiği konusunda işletmeleri uyaran Bak, yeni Türk Ticaret Kanunu'nun ceza yasalarını da içerdiğini anımsatarak,"Bir şey olmaz demeyin. Bir kontrolde geri dönüşü olmayan cezalar ile karşılaşıyoruz" dedi.
Vergi denetim havuzunda bekleyen bin civarındaki incelemenin 900'ünün sahte fatura kapsamında olduğunu aktaran Bak, kayıt altına alınamayan giderleri belgelemek için girişilen sahte faturalardan uzak durulmasını istedi. Bak, sahte faturada üç kat ceza ve 18 aydan 36 aya hapis cezaları uygulandığını ve paraya dönüştürülemediğini sözlerine ekledi.
