Trabzonlu Atilla Ataman ile evlenerek Trabzon'a gelin olan Diyarbakır Şeyhdodan Aşireti Lideri Suna Kepolu Ataman kardeşlik mesajı verdi.
Babası Mahmut Kepolu'nun vefatı üzerine 26 yaşında aşiretin başına geçen ve geçtiğimiz seçimlerde Diyarbakır'dan AK Parti milletvekili aday adayı olan Suna Kepolu Ataman, basında aşiretlere yönelik çıkan iddialar üzerine basın açıklaması yaptı.

İşte o açıklama

Ben Diyarbakır Şeyhdodan Aşireti Lideri Merhum Mahmut KEPOLU’nun kızıyım. Aşiretimin temsilcisiyim.

Son günlerde basında çıkan “ Kürt aşiretlerin yabancı ülkelerden para aldığı ve ayaklanma çıkaracağı” yönündeki haberler hepimizi derinden yaralamıştır.

Aşiretin ne olduğunu bilmeyen, Kürtleri hiç tanımayan yerli ya da yabancı unsurların bütün Kürtlere yapılabilecek en büyük hakaret olan “satılık” yaftasını şiddetle kınıyorum.


Aşiretler, tarihin derinliği içersinde insanlarımızın can ve mal güvenliğini, topraklarını, köylerini ve vatanlarını muhafaza etmek üzere mensubiyet duygusu ile oluşmuş sosyal yapılardır.

Mensuplarını kollamak korumak canlarını, namusunu ve sahip oldukları değerleri muhafaza için canları dahil maddi ve manevi fedakarlıkları yaparak yaşamışlardır.

Esasında menfaat değil fedakarlık vardır.

Kürtler ve aşiretlerin inandıkları değerler uğruna canlarını hiçe saydıkları bu kadar alenen bilinmesine rağmen, para karşılığı ihanet edeceğini söylemekten daha ağır bir hakaret olamaz.


Bu iftira sahipleri bize para verdiklerini söyledikleri milletlere karşı Çanakkale’de hep birlikte şehit düştüğümüzü nasıl bilmezler?



Aşiretlerin, Urfa’nın Şanlı, Antep’in Gazi, Maraş’ın Kahraman olmasındaki katkısını bilmeyen müfterilerin hepimizin içini yakan bölgemizdeki ateşe benzin dökmesine fırsat vermeyeceğiz.

Evet vatanımızın bir bölümünde, bizim bölgemizde hepimizi yakan bir ateş vardır. Bu ateş hepimizin ocağındadır. Bu ateşin sönmesi için ders almamız gerekmektedir. 

İddia sahibi gafillere” Birinci Meclis’in Dersim Milletvekili Diyap Ağa’yı hatırlatmak isterim.


Diyap Ağa, Kurtuluş savaşı sırasında mensup olduğu Ferhatuşağı Aşireti ile birlikte işgale karşı koymuş, Milli hareketin yanında yer almıştır. 

Diyap Ağa, Kütahya Eskişehir Savaşları sonrasında Yunan ordusunun Ankara yakınlarına dayanması üzerine Meclisin Kayseri'ye taşınması tartışılırken söz alıp Meclis kürsüsüne çıkmış: "Buraya savaşmaya mı yoksa kaçmaya mı geldik!" diyen bir aşiret mensubudur.

Ne yaparlarsa nafile, biz hep kardeşiz. Birisinin beş, bir diğerinin on oğlu olur. Biri Hasan, biri Mehmet, biri Ahmet, bir Abdullah’tır. Fakat hepsi insandırlar. La İlahe İllallah, Muhammedün Resulullah… İşte bu… hepsi bu…" diyen Diyap Ağanın kardeşlik tarifi para ile satın alınabilir mi?

Bizim para ile satıldığımızı söyleyenler bu alçakça iftirayı atanlar şunu bilmelidirler. Biz vatanımız haysiyetimiz için para dahil her tür bedeli öderiz. 

Bizim hedefimiz “bir ağaç gibi tek ve  hür , bir orman gibi kardeşçesine” yaşanacak bir Türkiyedir. Bizim hedefimiz ve temennimiz doğusu ile batısı ile hepimizi etkileyen bölgemizdeki ateşin sönmesidir. Vatansız kalanlara vatan olmuş Türkiye’nin birliği ve bütünlüğünden daha pahalı ne vardır?