Şube yönetim kurulu adına, Başkan Mustafa Yaylalı tarafından yapılan basın açıklamasında, söz konusu alan için hafriyat döküm alanı ve dolgu alanı tanımlamalarından yola çıkarak yapılan uygulamada ne gibi yanlışlar ve doğrular olduğu sıralandı. İşte o açıklamanın tamamı.

Gülcemal “Dolgu Alanı” veya “Hafriyat Döküm Alanı” Hakkında

Son günlerde Trabzon gündeminde sıkça yer alan ve Trabzon ili Ortahisar İlçesi Beşirli ve Toklu Mahalleleri kuzeyinde yapımı devam eden Trabzon Büyükşehir Belediyesi Gülcemal Projesi kapsamındaki dolgu çalışmaları hakkında aşağıdaki açıklamayı kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı duyulmuştur. 

Mühendislik; düşünmeyi, olaylara sistematik olarak bakmayı, parçaları birleştirip bütünü görebilmeyi, neden sonuç ilişkilerini kurabilmeyi, bakış açısını farklılaştırabilmeyi gerektirir. Bu nedenle konu hakkında bugüne kadar yapılan tüm açıklamaları dikkatlice izledik. Doğruyu övmek, takdir etmek, övülmek, takdir edilmek güzeldir. Yanlışı samimiyetle söylemek, yanlışını söyleyeni takdir etmek, uyarıyı dikkate alıp yanlıştan dönmek ise daha da güzel ve sadece bu erdeme sahip olanlara yakışan bir haslettir.     

Bilindiği üzere, deniz dolgusu, tahkimat ve benzeri kıyı yapıları birer mühendislik yapısıdır. Bu yapıların tamamı yapım öncesinde projelendirme, çeşitli raporlama ve çevresel etki değerlendirme sürecinden geçmelidir. Aşağıda paylaşacağımız hususlar, varsa yukarıda bahsedilen proje ve raporlarda mutlaka belirtilmiştir.  Önemli olan uygulamanın projeleri, teknik detayları ve raporları doğrultusunda teknik elemanların denetimi ile sahaya yansıtılmasıdır. 

“Dolgu Alanı” ile “Hafriyat Döküm Alanı” farklı tanımlardır. Dolgu alanları bir proje içerir. Hafriyat döküm alanlarında ise çoğunlukla bir projeye ihtiyaç duyulmaz. Ancak, bu alanlar da birer bertaraf ve dönüşüm tesisi olarak görülmelidir.  

Eğer bahse konu alan “Hafriyat Döküm Alanı” ise; 

Bu alanlar ile ilgili olarak bakanlıkça yayınlanan “HAFRİYAT TOPRAĞI, İNŞAAT VE YIKINTI ATIKLARININ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ” hükümlerine göre uygulama yapılır. Bu yönetmelikte;

“Genel Esaslar

Madde 13 — Hafriyat toprağı ile inşaat/yıkıntı atıklarının, üretici ve taşıyanları tarafından belediyelerin veya mahallin en büyük mülki amirinin gösterdiği ve izin verdiği geri kazanım ve depolama tesisleri dışında denizlere, göllere, akarsulara veya herhangi bir yere dökülmesi ve dolgu yapılması yasaktır.”

denilerek, hafriyat toprağı ile denizlere dolgu yapılması yasaklanmıştır. Yapılan imalat, hatalıdır.  

“Madde 14 - ……………………..

Hafriyat sırasında bitkisel toprak alt topraktan ayrı olarak toplanır. Derinliğine ve yapısına bağlı olarak kazılarak yeniden kullanılmak üzere yığılır. Bitkisel toprağın depolanacağı yerin % 5’den fazla eğimli olmaması gerekir. Bitkisel toprağın saklanma sürecinde olabilecek kayıplar önlenir ve toprağın kalitesi korunur. Bitkisel toprak uzun süre açıkta bırakılacak ise yüzeyinin çabuk gelişen bitkiler ile örtülmesi temin edilir. Ayrı toplanan bitkisel toprak park, bahçe, yeşil alan, tarım ve benzeri çalışmalarda tekrar kullanılır.” 

“Madde 26 - ………………………..

Hafriyat sırasında, bitkisel toprak ayrı olarak toplanır. Bitkisel toprak park, bahçe, yeşil alan yapımında rekreasyon amacıyla kullanılacak ve kesinlikle depolama sahasına gönderilmeyecektir.

Bitkisel toprak dışındaki hafriyat toprağı ise öncelikle dolgu, rekreasyon, katı atık depolama alanında günlük örtü ve benzeri amaçla kullanılacak, tekrar kullanımlarının mümkün olmaması durumunda depolanarak bertaraf edilecektir.

ibaresi ile bitkisel toprağın hafriyat toprağından ne şekilde ayrılması, nasıl depolanması, kullanılması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Sahada yapılan uygulamanın bu şartları taşımadığı ve herhangi bir ayrıştırma yapılmadığı görülmektedir. Yapılan imalat hatalıdır.  

“Geçici Madde 2 - Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 (bir) yıl içinde, belediye sınırları içindeki yerlerde belediyeler, büyükşehir belediyesi olan yerlerde büyükşehir belediyeleri; belediye sınırları ile mücavir alan sınırları dışında kalan yerlerde mahallin en büyük mülki amiri, inşaat/yıkıntı atığı geri kazanım ve depolama tesislerini kurmak/kurdurmakla yükümlüdürler.”

ibaresi ve bu yönetmeliğin 18 Mart 2004 tarihinde yayınlandığı dikkate alınırsa Trabzon’da “İnşaat Yıkıntı Geri Kazanım ve Depolama Tesisi” konusunda önemli bir gecikme olduğu da net olarak görülmektedir.

Eğer bahse konu alan “Dolgu Alanı” ise; 

Özellikle deniz dolgularında hem denizin hem de dolgu alanının ve yapım sırasında dolgunun olumsuz etkilenmemesi için ilk önce bir tahkimat ve anroşman yapısı oluşturulmalıdır (Kıyı yapılarına etki eden dalga enerjisini sönümlemek amacıyla destek olarak kullanılan büyük kütleli taş bloklar “anroşman” olarak tanımlanmaktadır. Anroşmanlar, kıyı yapılarının denize bakan eğimli yüzünün en dış katmanında kullanılırlar ve gerekli görülmesi halinde birden çok katman şeklinde yerleştirilirler.). Bu yapılmadan doğrudan denize dolgu yapılması vahşi bir tekniktir ve günümüzde bu şekilde uygulama özellikle çevresel etkiler açısından doğru değildir. 

Dolgu, su emme – çözünme değerleri düşük olan, kesinlikle kirletici madde içermeyen, deniz ortamında çözünmeyen, sıvılaşmaya imkan vermeyecek malzeme kullanılarak, projesine uygun olarak kalınlığı 40 cm.yi aşmayan tabakalar halinde konmalı, iyice tokmaklanarak veya uygun yöntemle sıkıştırılarak konsolide edilmeli ve gerekli testler mutlaka yapılmalıdır. Aksi takdirde, yapım veya ileride kullanım aşamasında zeminde ciddi oturmalar, oyulmalar, ayrışmalar görülecek ve ileride telafisi mümkün olmayan veya çok daha yüksek maliyetli onarımlara sebebiyet verecektir. 

Bahse konu alanın dolgu alanı olduğunu varsayarsak, yukarıda belirtildiği şekilde imalat yapılmadığı da açıkça ortadadır.

Eğer bahse konu alan “Dolgu Alanı” olup, “Hafriyat Toprağı ve Atıkları” ile dolgu yapılıyor ise, 

Hafriyat, bu alanda gerekli bertaraf ve geri kazanım işlemleri yapılarak dolguya uygun hale getirilmelidir. Aynı zamanda dolgu alanında da tahkimat ve anroşman gibi tüm gerekler yerine getirildikten sonra işlem yapılmalıdır. Bu açıdan baktığımızda da yapılan imalat hatalıdır.

Bahsettiğimiz hususlar, çok uzun mevzuat hükümlerinin ve teknik yayınların çok kısa bölümleridir. Açıklayıcı olduğunu düşündüğümüz bu izahımız ışığında, yapılan imalatın ileride geri dönülemez sorunlara sebebiyet verilmemesi için şimdiden ivedilikle düzeltilmesini bekliyoruz. Ayrıca kentimizi ilgilendiren bu ve benzeri konularda kamuoyunu bilgilendirici teknik detayların da paylaşılmasını önemli görüyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da talep edilmesi halinde gerekli tüm katkıyı koymaya hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz. 

Saygılarımızla.

İnşaat Mühendisleri Odası

Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu adına

Mustafa YAYLALI

Şube Başkanı