Bu alanda; yandaş ve sarı sendika oluşumlarına, sendikacılığı kirletme, makam ve mevki aracı kılma, sayısal çoğunluk için her şeyi mubah gören, herkesle kolkola girenlerin, sözde; adalet, hak, hukuk ve değiştik pişmanlıkları sergileyenlerin çabalarına rağmen, ilkeli ve kararlı kamu çalışanlarının desteği ile gerçek sendikacılıktan ayrılmadan, her yıl büyüyerek, üyelerimiz ile omuz omuza, yürek yüreğe, gönül gönüle, sevgi, saygı ve dostluk içinde yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz” dedi. 

Diler, sözlerine şu şekilde devam etti: “Milletine hizmet etmeyi en büyük amaç edinmiş kamu çalışanları, 12 Eylül’ün yasakçı zihniyetinin ardından, 1985’li yıllardan sonra örgütlenmeye başladı. Bu çalışmalar, sendikal örgütlenmenin mümkün olmadığı dönemde, 6 Mart 1989 tarihinde Türkiye Kamu Çalışanları Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (TÜRKAV)’nın kurulmasıyla ilk meyvesini verdi.  
TÜRKAV altyapısından hareketle, 14 sendikanın bir araya gelmesiyle, 24 Haziran 1992’de Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu kuruldu ve 27 Haziran 1992 günü yapılan basın toplantısında Türkiye Kamu-Sen’in kuruluşu ilan edildi. Kurucu Genel Başkan’ımız Ali Işıklar, basın açıklamasında “Sendikal haklar; sendika kurma, toplu sözleşme ve grev hakları aynı anda bir arada bulunduğu takdirde gerçek anlamada sendikal hakların varlığından söz edilebilir. Toplu sözleşme ve grev hakkından mahrum bulunan bir sendikanın herhangi bir dernekten farkı olmayacaktır.” diyerek temel amacımızı ortaya koymuştur. 



Türkiye Kamu-Sen, o tarihten beri tüzüğünde yer alan ana ilkeler doğrultusunda; “ilkemiz önce ülkemiz” diyerek; üreten, yol gösteren, hak eden ama hak ettiğini mutlaka alan bir sendikacılık anlayışıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Gelinen süreçte 28 yıl önce ilkelerini ortaya koyduğumuz kamu görevlileri sendikacılığında; sendika kurma, toplu sözleşme ve grev hakkı hedeflerine adım adım ilerledik, bu uğurda hatırı sayılır bir yol kat ettik. 
Türkiye Kamu-Sen yönetici ve üyeleri olarak, 28 yıldır hiç taviz vermeden ülkemizin bölünmez bütünlüğü, çocuklarımızın geleceği; ülkemiz insanlarının ve kamu çalışanlarının refaha kavuşmasını temin etmek, hakkı, hukuku ve ücret adaletini sağlamak için mücadele ediyoruz. Ancak en büyük mücadelemiz, sendikacılık adı altında bu güzide alanı kirleten sözde sendikal yapılar, malum anlayışlardır. Kamu çalışanlarını sendikal görünümlü çetelerden kurtarmaktır. Seviye olarak, sarı sendikacılığın bile altındaki yapıları bu alandan çıkarmaktır.

Konjonktüre göre tavır almadan, kimseye dayanmadan, kimseden korkmadan, daima doğru bildiğimiz yolda ilerleyerek; yalnızca kamu görevlilerimizden aldığımız güçle yürüttüğümüz hak mücadelemizde temiz, şerefli bir maziye sahip olmaktan gurur ve mutluluk duymaktayız. 28 yıldır bizlerden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen ve bugünlere gelmemizi sağlayan başta kamu görevlilerimiz olmak üzere, konfederasyonumuza emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz. 
Bu süre zarfında camiamız içinde yer alarak bizlere destek veren, gelmiş geçmiş tüm üye ve teşkilat mensuplarımıza tek tek teşekkür ediyor; ailemize kattıkları değerden dolayı, minnetlerimizi ifade ediyoruz. Hayatta olmayan tüm arkadaşlarımıza da Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz.
Bu doğrultuda, yine kamu görevlilerimizin teveccühleriyle, ilkelerimizden taviz vermeden, aynı kararlılık, şevk ve inançla nice şerefli 28 yılları idrak edeceğimizden şüphe duymaksızın, kamu görevlilerinin gerçek temsilcisi Türkiye Kamu-Sen’imizin 28. kuruluş yıldönümünü kutluyor; nice 28 yıllar diliyoruz.
28 yıl önce yanan bu ateş hiç sönmeyecektir.  Çok yaşa, var ol Türkiye Kamu-Sen!”