61SAAT HABER SERVİSİ

Trabzon Emek ve Demokrasi Güçleri, Trabzon Meydan Parkında ''Doğa torbaya sığmaz! Havama, Suyuma, Toprağıma Dokunma'' isimli eylem yaptıkları esnada alanda bulunan bir vatandaş Tonya'nın doğa tahribatı hakkında açıklama yapmak için izin isteyerek mikrofonu aldı. Konuşmasında konunun dışına çıkarak ülkücü hareketi yapan vatandaşa alanda bulunanlar anında müdahale etti.

Olay sonrası Engin Nur yaptığı açıklamada ''Konuyla ilgisi olmadığı halde konuyu anlatmak yerine konunun dışına çıkarak, basın toplantısının dışına çıkarak kendince siyasi düşüncesini öne çıkarak işaret ve konuşma yapmak istedi, izin vermedik'' ifadelerine yer verdi.

Grup adına açıklamalarda bulunan Engin Nur, “Komisyon tutanaklarından, geçtiğimiz Nisan ayında ağır pandemi döneminde hazırlanmaya başlandığı ve bugüne kadar gizlice hazırlıklarının sürdürüldüğü anlaşılan Elektrik Enerjisi Kanunu ve Bazı Diğer Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Sanayi Komisyonu’nda jet hızıyla görüşüldü. Teklifin önümüzdeki günlerde Genel Kurula getirilmesi bekleniyor.

Kanun teklifi, torba yasa mantısı ile hazırlanan ancak aslında enerji piyasasını yeniden düzenleyen temel bir kanun niteliğindedir. Bu torba yasa onaylandığı takdirde, asgari ücretlilerden zorunlu gelir vergisi alınırken yaşam hakkını ihlal eden bir avuç maden ve enerji şirketi çeşitli vergilerden muaf tutulacak. Maden ve enerji şirketleri faaliyet gösterdikleri ruhsat alanları dışına taşıp ekosisteme geri dönülmez zararlar verebilecek. Köylülerin arazileri yok pahasına şirketlere devredilecek. Maden ve enerji şirketlerinin yatırım bölgelerinde yer alan araziler, tarım alanları ‘kamu yararı kararı’ olmaksızın istimlak edilerek bu şirketlere peşkeş çekilecek. Gaz dağıtım şirketlerinin maliyetlerini düşürmek için şebeke kurarken altyapıda yarattıkları tahribatın düzeltilmesi yerel yönetimlere yüklenecek. 

Karadeniz sahil yolu ile bizleri denizimiden ayırdılar, HES projeleri ile derelerimizi kuruttular, ağaçlarımızı kestiler, ormanlarımızı yaktılar, taş ocakları ile maden çalışmaları ile toprağımıza göz diktiler. Yaylalara, meralara beton dökmek için yeşil yol projesini ürettiler. Yeşili, doğası ile bilinen Trabzon, Doğu Karadeniz yaşam alanı olmaktan çıktı devlet gücünü arkasına alan sermayeye peşkeş çekildi ve artık yeşil yerini betona bıraktı. 

Betonlaştıkça ortaya dayanıksız çarpık yapılar çıkıyor. İnsan hayatını hiçe sayan politikalar değil yaşamımızı güvence altına alan yasalar istiyoruz. Doğa katliamının ekolojik felaketlerin, biyoçeşitlilik kaybının, iklim krizinin ve sömürünün önüne geçmek için bizler mücadele etmeye devam edceğiz. Havama, suyuma, toprağıma dokunma. Yaşam hakkı torbaya sığmaz. Enerji ve maden şirketlerine daha fazla imtiyaz, halka ise yüksek fatura. Torba yasayı geri çekin” açıklamalarını yaptı.