10-16 Mayıs Engelli Haftası nedeniyle bir açıklamada bulunan İYİ Parti Trabzon Milletvekili Örs “Her yıl 10-16 Mayıs tarihleri ülkemizin de dahil olduğu Birleşmiş Milletlere üye 156 ülkede engelli hakları konularda farkındalık çalışmalarının, bilgilendirmelerin yapıldığı, etkinliklerin düzenlendiği bir hafta olarak değerlendirilir. Türkiye, Mayıs 2008’de yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ne imza atmış bir ülkedir. Bu sözleşmede 'Daha yoğun bir desteğe ihtiyacı olan engelliler dahil olmak üzere, tüm engellilerin insan haklarının güçlendirilmesi ve korunması gerektiği devletin temel ödevlerindendir' maddesi vardır.” dedi. 

Bu yıl Engelli Haftasının Korona salgını sürecine rastladığına dikkat çeken Örs, açıklamasını şu görüşlere yer verdi: “Bu yıl Engelli haftasına COVİD-19 salgını altında girdik. Bu süreçte engeIIi vatandaşlarımızın yalnız olmadıklarını, onlara hissettirmek, göstermek zorundayız. Engelli vatandaşlarımız ve yakınları için, COVID-19 sürecinde bilgi, hizmet ve programlara erişilebilirlik sağlanmalıdı. Engellilerin insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için tüm sosyal ve ekonomik haklara sahip olma bakımından pozitif ayrımcılık kapsamında değerlendirilmeleri gerekir.”

İYİ Parti Trazon Milletvekili Dr. Hüseyin Örs, yaptığı açıklamada; ülkemizde engellilere yönelik mevzuatın, dağınık ve karmaşık olduğunu ileri sürerek, sosyal politika ve sosyal hizmetlerdeki yeni kurumsal yapılanmalar da göz önüne alınarak, yasal uygulamaların etkinliğinin artırılabilmesini sağlamak için yeniden gözden geçirilmesini istedi.

Açıklamasında, engellilerin en büyük sorunlarından birinin eğitim hakkından yeterince yararlanamamak olduğunu ifade eden Örs, “Eğitimde kaynaştırma uygulamalarına bazı kesimlerce ve çoğu zaman idareciler tarafından direnç gösterildiği şeklinde engelli yakınlarından şikayetler alıyoruz. Engellilerin güçlendirilmesi eğitim ile mümkündür. Güvenli okullarda yaşam boyu öğrenme programları gerçekleştirilerek, engellilerin beceri düzeyi arttırılmalıdır. Engellilerin toplum hayatıyla bütünleşmesini sağlamanın diğer bir kriteri de çalışma hayatında diğer bireylerle birlikte yer almalarına fırsat tanıyarak onların toplumsal yaşama tam ve eşit katılımlarının sağlanmasıdır. Rehabilitasyon merkezlerinde engelli bireylerin rehabilitasyonu için verilen aylık 8 seans eğitim oldukça yetersizdir. Aylık minimum 12 seansa çıkarılmalıdır ki rehabilite hizmetinden faydalanan birey daha sağlıklı sonuçlar elde edebilsinler. Her şehire o şehirdeki özel eğitim ihtiyacı olan öğrenci kapasitesine göre özel uygulama okulları açılmalıdır. Bu okullarda her engel grubu ve derecesine göre sınıflar oluşturulmalıdır. Eğitimde fırsat eşitliğinin önü açılmalıdır” ifadesini kullandı.

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Örs, açıklamasında engelli ailelerinin yaşam kalitesinin yükseltilmesi için imkanlar sağlanmasını da isteyerek “Engelli bireylerin ailelerinin yaşam kalitesinin artırılması için gerekli adımlar atılmalıdır. Psikolojik ve sosyal rehabilitasyon desteği ile birlikte uzun yıllar çocuklarından ayrılmamış, dinlenme imkânı olmamış ebeveynlere nefes alma imkânı sağlanmalıdır. Evde bakılmayacak duruma gelen engelli bireyler için bakım merkezi sayısı ve hizmet kalitesi arttırılmalıdır. Hasta taşıma aracı alan kişinin aynı anda engelli maaşı da alabilmesinin önündeki engel kaldırılmalıdır. Verilen bir hak diğerinin önüne geçmemelidir. Engelli Hasta taşıma aracında %90 engelli olma şartı düzenlenmelidir. Orana bakılmaksızın Ağır Engelli olan her bireye ve %90 yerine daha makul bir oranda engelli raporu olanlar ÖTV muafiyetinden yararlandırılmalıdır. Engelli bireyler sürekli tedavileri için bir yerden başka bir yere gitmektedir. Bunun içinde araç gereklidir. Engelliler için ÖTV muafiyeti kapsamı genişletilmelidir” dedi.

Örs, açıklamasının son bölümünde engellilerin kullandığı cihazları gündeme getirerek “Engellilerimizin kullandığı özel tertibat ürünleri; ortez, protez, işitme engelliler için kulaklık, görme engelliler için gözlük ve baston, tekerlekli sandalye, akülü sandalye, afo, volkır, kanedyan vb. cihaz ve aparatların engelli için sorun olmayacak şekilde, uzun ömürlü ve kaliteli ürünlerden seçilmeli, ucuz diye kaliteden ve standartlardan ödün verilmemeli” değerlendirmesinde bulundu.