Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, koronavirüs tedbirleri kapsamında Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin valilerinin imzasıyla yayınlanan çay hasadı özel önlemlerine ilişkin kararın; çay üreticilerine büyük mağduriyetler yaşatacağını ve çayın önemli bir kısmının dalında kalmasına neden olacağını iddia etti.

Çay üretimi yapılan 4 ilin Valisinin imzasıyla yayınlanan ‘müstahsillere seyahat izni verilemeyeceğinden, çay hasadıyla ilgili tüm faaliyetlerin iller içerisinde yapılması’ kararı çay üreticilerini şoke etti. Özellikle büyükşehirlerde yaşayan çay üreticileri bu karar sonrası ne yapacaklarını bilemezken, CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya hükümeti bu kararı tekrar gözden geçirmeye ve çayın dalda kalmaması ve üreticilerin mağdur olmaması için gerekli tedbirleri almaya çağırdı.

“ÇAY ÜRETİCİSİ BU KARARLA MAĞDUR OLUR”

“4 valinin ortak açıklaması, çay üreticisinin elini kolunu bağlayan bir karardır. Çay, millî ürünümüzdür ve bölgemiz için en önemli ürünlerden biridir. Salgının bulaş riskine karşı tedbirlerin alınması lazım, fakat üreticisi çay bahçesine gidemezse çayın büyük oranda dalında kalmasından, üreticinin mağdur olmasından endişe duyuyoruz.

AKP hükümetinin talimatıyla çay üretilen 4 ilin valisi; ‘çayın ilk hasat dönemi olan mayıs ayı ile sınırlı olmak kaydıyla çay hasadı yapılacak Rize, Trabzon, Artvin, Giresun illeri dışındaki müstahsillerin, bu illere gelişi için seyahat izni verilmeyecektir.’ şeklinde bir açıklama yaptılar.

Açıklamada;

‘-Çay hasadıyla ilgili tüm faaliyetler, bu iller içerisinde mevcut ve illerin temin edeceği iş gücü ile planlanacak.

-İllere gelemeyecek müstahsiller, çay hasadını illerde irtibatlı oldukları kişiler aracılığıyla yaptıracak.

-Buna imkânı olmayan müstahsiller için sektörün paydaşlarıyla oluşturulacak vefa sosyal destek organizasyon kurullarıyla çay hasadı yapılacak.’ denilmektedir.

Bu kararın çay üretimine de çay üreticisine de büyük zararlar vereceğinden endişe duyuyoruz.

Çayın toplanabilmesi için üreticinin bahçesine gidebilmesi lazım, çayı toplayacak işçileri ayarlaması lazım.

Buna imkân verilmezse bu kadar çay nasıl toplanabilir?

Koranavirüs salgını sonrası tarım ve üretim hiç olmadığı kadar önemli hale gelmişken, Sayın Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada ‘evinizin önündeki bahçeleri bile ekin, dikin’ derken, diğer illerde ikamet eden çay üreticilerinin çay bahçesine gidememesi, köyüne gidememesi kararı anlaşılır gibi değildir.

Bu insanlar köylerine gidecekler, çayını toplayacaklar, bağını, bahçesini, toprağını işleyip kışın yiyecekleri fasulye, mısır, biber, lahana, domates gibi sebze ve meyvelerini yetiştirecekler. Buna mâni olmaya kimsenin hakkı yoktur.

Sağlık elbette çok önemli, bu anlamda gerekli tedbirlerin alınması birtakım kısıtlamaların yapılması doğaldır fakat insanlar aç mı dursunlar?

Çay bu insanların ekmeği!

“İNSANLARIMIZ ÜRETİMDEN KOPARILMAMALI”

Çayın toplanmasına 20-25 günlük bir süre var. Şehir dışından gelecek çay üreticileri bu sürede gerekli kontrolleri yapılarak, gerekirse karantinaya alınarak çayıyla, bağıyla, bahçesiyle buluşturulmalıdır.

Aksi takdirde çay üreticilerimiz perişan olur, çayı toplayacak işçi bulunması imkansız hale gelir ve çay büyük oranda dalında kalır.

Mayıs çayı zamanında toplanmazsa, çay hasadı zamanında yapılamazsa bu durum çay üreticisinin bir yılını kaybetmesine neden olabilir.

Ayrıca çayı, bilen insanların kesmesi çok önemlidir. Yoksa çaylıklar zarar görür, çayın kalitesi düşer.

Gerçekçi olalım, bu iş Vefa Sosyal Destek Grupları ile olacak iş değildir.

Vefa Sosyal Destek Gruplarının vatandaşa yardım konusundaki çabaları yadsınamaz ancak çay toplamak bilgi, birikim ve beceri ister, tecrübe ister.

Ayrıca eşi, dostu akrabası olmayanlar ne yapacak, çayını nasıl toplayacak?

“ÇAY ÜRETİCİLERİ HÜKÜMETTEN YASAK DEĞİL, DESTEK BEKLİYOR”

Çay üreticileri hükümetten yasaklar değil;

-Çay fiyatlarının bir an önce açıklanmasını,

-Çay'da kotanın kaldırılmasını ya da kota miktarının artırılmasını,

-Özel sektörün ÇAYKUR’un açıklamış olduğu fiyatın altından çay alımı yapmamasını,

-Çayda alım garantisi verilmesini,

-Özel sektörün kredi almasındaki zorlukların kaldırılmasını,

-Çevre il ve ilçeler arasındaki geçişkenliğin sağlanmasını ve Ordu, Gümüşhane, Bayburt gibi illerin bu sürece dahil edilerek buralardan gelecek olan yarıcı ve iş gücü konularında kolaylıklar sağlanmasını, 

-ÇAYKUR’da çalışan kadrolu ve mevsimlik işçilerin sorunlarının çözümünü,

-Kamu bankalarının kredi verme konusunda zorluk çıkarmamalarını,

-İŞKUR’un sürece dahil edilmesini ve İşçilik ücretlerine katkı yapılmasını,

-Çay toplama iş gücünde çalışacak olanlara sigorta kolaylığının sağlanmasını,

-Çay üretilen illerin kendi iş gücü potansiyelinin harekete geçirilmesini,

-Çay üreticisinin kesinlikle mağdur edilmeyeceği, hiçbir çay yaprağının dalında kalmayacağı konusunda garanti verilmesi ve gerekirse bu konuda maddi destekler verilmesini istiyor.

Bu sorunların çözümü çay üreticilerimizi büyük ölçüde rahatlatacaktır.”

“KARAR TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMELİ, YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ”

Bölgede 1 milyon 180 bin ton ile 1 milyon 450 bin ton arasında değişen miktarlarda yaş çay üretimi yapılmaktadır. Çay 2 milyona yakın insanın ekmeğidir, geçimidir.

Her yıl çay hasadında çalışmak için bölgeye 50 bine yakın yerli ve yabancı tarım işçisi geliyordu. Gürcistan ve Azerbaycan'dan gelen işçiler salgın ve sınırların kapalı olması sebebiyle çay toplamaya gelemeyecek. Durum bu iken, iş gücü temini için çareler üretmeniz gerekirken şehir dışındaki çay üreticisi ailelere Rize'ye, Artvin'e, Trabzon'a, Giresun'a, köyüne, çay bahçene gidemezsin, demek büyük bir yanlıştır. Çayın büyük oranda dalında kalması demektir.

Çay üreticisinin mağdur olması demektir.

O nedenle hükümet yetkililerini bu yanlıştan dönmeye, bu kararı tekrar gözden geçirmeye ve korana yayılımı konusunda gerekli tedbirleri alarak çay üreticilerinin çay bahçeleriyle buluşmasını sağlayacak kararlar almaya davet ediyorum.