KENT YAŞAMINDAN SIKILAN İNSANLAR YAYLALARA AKIN EDİYOR
günebakış: Sayın Kansız, yayla turizmi kavramından ne anlamamız gerekir?
Kansız: İnsanlar doğa iç içe yaşamanın özlemi içerisindeler. Günümüz dünyasında sanayileşen toplum içerisinde kent yaşamından bunalan insanlar temiz hava ve bol oksijenle beraber doğa ile baş başa kalıp biraz olsun dinlenip yeniden enerji toplayıp işinin başına dönmek istiyor. O anlamda baktığımızda Trabzon’un yayla turizmindeki potansiyeli oldukça yüksek, hiçbir bölgemizde deniz kıyısından 3000 m’ye 45 dakika ya da bir saatte dakikada ulaşılabilecek kapasite yoktur. İşte dağlarımızın, yaylarımızın, Zigana Dağı’nın, Sultan Murat’ın, Hıdırnebi’nin, Kayabaşı’nın ve Uzun Göl’ün, böyle bir özelliği var. Aynı zamanda bu yaylalar Türk ekonomisine katkı veren, yani hayvancılığın süt ve süt ürünlerinin üretildiği mekânlar oldular. Bizim geleneksel yaşam biçimimizin içinde yaylacılık çok önemli yer tutmaktadır.
YAYLALARIMIZIN TURİZM POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEK
günebakış:Trabzon’un yayla turizmindeki potansiyeli nedir?
Kansız: Turizm anlamında Trabzon potansiyeli kendinde saklı bir kent. Bölgemizde yaylacılık faaliyetleri mayıs ayında başlayıp eylül ayı sonuna kadar devam ediyor. İnsanlarımız üretime katkı sağlamak hem de sağlıklı bir yaşam sürmek amacıyla yaylacılık yapıyorlar. Yayla turizminde ulaşımı rahat olan yaylalar turizm alanı olarak belirlenmeli ve turizmin hizmetine sunulmalıdır. Trabzon’da yayla turizmi faaliyetleri kapsamında Zigana Yayla Kent, Zitaş Zigana Yayla Tatil Köyü, Kayabaşı, Hıdırnebi, Sultan Murat Yaylası, Limon Suyu Yaylası vb. yaylalar turizme hizmet veren yaylalarımız olarak belirlenmiştir. Şimdi yeni bir konsept gelişti. Sadece tesis anlamında bakmayacağız yayla turizmine, geleneksel mimari yapımızı koruyarak, o geleneksel mimarı yapı içerisinde turizme hizmet verebiliriz, geleneksel gıdalarımızla, besinlerimizle, tadlarımızla turistlere bir dağ evinin içerisinde kaliteli hizmet verebiliriz. Öncelikle biz Trabzon’un tanıtımını yaparken, yeşiliyle, doğasıyla, dağıyla, yaylasıyla, deniziyle tarihi eserleriyle, kültür varlıklarıyla ve de Trabzon’un turistik tesisleriyle beraber şehrimizin gezilmesi, görülmesi gereken yer olduğunu anlatıyoruz. Her türlü görsel materyal ve malzemelerle bunları destekliyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda bunları anlattığımızda turizm piyasasında Trabzon’un giderek daha fazla yer almakta olduğunu hepimiz görüyoruz. Bizim Trabzon’un bir özelliği var, Ege ve Akdeniz bölgesinde beş yıldızlı tatil beldelerinde insanlar her şey dahil sisteminde şehri pek fazla gezmeden, 5-10 günlük tatilini yapıp oradan geri dönüyorlar. Ama Trabzon’a gelen turist profili böyle değil, bize gelen turist profilini daha çok doğa ve kültür gezilerine önem veren insanlar oluşturuyor. O anlamda da şehrin içindeler, kentin içindeler, vatandaşla iç içeler ve esnafımıza katkı sağlayabilecek şekilde kenti geziyorlar. Bu nedenle bizde turizm işletmecilerimize ve esnafımıza şunu tavsiye ediyoruz turistlerimize profesyonelce davranın. Bu anlamda Trabzon’un böyle bir potansiyeli var bu potansiyeli ticari anlamda kaybetmek istemiyorsak düzgün ve dürüst olarak işimizi yapmalıyız. Bu anlamda valiliğimizin kurmuş olduğu komisyonlar kendi yetki ve görevleri çerçevesinde yapmış olduğu, yapacak olduğu denetimler var, bunlarda da eksik yanlış yapılan bir şey varsa kanunlara göre işlem yapacaklardır.
DOĞU KARADENİZ TURİZM MASTER PLANI HAZIRLANDI
günebakış:Yaylalarımızı koruyarak turizmin hizmetine nasıl sunabiliriz?
Kansız: Doğu Karadeniz Turizm Master Planı çerçevesinde hem yol, hem yapılaşma, hem de tesisleşme anlamında bir plan dahilinde bu işlerin yapılması kararlaştırılmış vaziyettedir. Bu planın uygulanma süreci içerisinde doğayı tabi ki bozmadan, çevreyi kirletmeden turizmin her çeşidine hitap edebilecek şekilde çalışmanın içiresine girilmiştir. Bütün yaylalarımızı turizme açma niyetinde değiliz bu tabi ki de doğru olmaz, sadece belli başlı bir takım yaylaları turizm alanı olarak belirledik ve ona göre altyapı çalışmalarını yapacağız.
KAÇAK YAPILAŞMA ENGELLENMELİ
günebakış:Yaylalarımızdaki hızlı yapılaşma yayla turizmini nasıl etkiler?
Kansız: Bu betonlaşma tasvip edilecek bir şey değildir. Bu işlerin planlı, programlı yapılması lazım, zaten müsaade edilmeden yapılan her türlü yapılaşma da ilgili kanunlar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılır. Mevzuata uygun olmayan yapıların yaylalarla yapılmaması gerekir, yapıldığı zamanda kanunların uygulanması lazım. Doğaya karşı fırsatçılık kullanılarak yapılacak olan yapılar mevzuata uygun değilse doğaya karşı yapılan en büyük ihanettir, bundan kaçınmalıyız, herkes bu konuda duyarlı olmalıdır.
YURTİÇİ VE YURTDIŞI TANITIM FAALİYETLERİNE AĞIRLIK VERDİK
günebakış: Turizm İl Müdürlüğü yayla turizmi kapsamında ne tür faaliyetler yapıyor?
Kansız: Kırsal alanda yatırım yapmak isteyen girişimcilere rehberlik yapıyoruz. Kırsal alanda hangi tarzda ne gibi yatırımlar yapması gerektiği konusunda eğitim çalışmaları yapıyoruz, bunları koordine ediyoruz, bir de yayla turizminin daha gelişmesi için turistlerin buralara daha çok rağbet etmesi için her türlü tanıtım materyalinden yararlanarak yaylalarımızı, doğal güzelliklerimizi tüm dünyaya tanıtıyoruz. Bunları bir bütün olarak düşündüğümüz zaman kültür varlıklarını, aynı zamanda doğal varlıklarımızı koruyarak birlikte turizmin hizmetine sunmalıyız çünkü turistler o özgün yapıyı koruduğunuz vakit o yapı içerisinde kendini mutlu, huzurlu, daha dinç ve dinlenmiş olarak hissediyor. Yayla turizmi içerisinde tarihi mekânları, yürüyüş yollarını, çeşitli sporlar alanlarını, tırmanma, yürüyüş alanlarını turizmin çeşitlendirilmesi anlamında kullanmalıyız. Turizmi sadece otele-motele mahkûm etme anlayışından sıyrılıp doğayla baş başa ekstrem sporların yapabileceği bir planlama yapılmasında fayda vardır ki bu konuda hem yerel yönetimler hem de bizler yatırımcılara yardımcı oluyoruz.
günebakış:Yaylalarda turizm faaliyetleri sonucu ortaya çıkan çöp ve atık madde sorunu nasıl halledilmeli?
Kansız: Bu bir eğitim meselesi olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlar dinlenmek, gezmek için gittikleri o güzel yaylalarda gelirken de lütfen çöplerini toplayıp gelsin, toplanmayacak derecede büyük çöpler varsa yaylalarımızda çöp konteynerleri vardır oraya atabilirler. Bu konteynerler ilgili kurumlar tarafından periyodik olarak alınmaktadır. Ama öncelikle biz kendimiz bir gölün başında, bir pınarın başında pikniğimizi yapıyorsak temizliğimizi yapıp çöplerimizi de oradan alarak dönmeliyiz ve diğer vatandaşlarımıza buraları temiz bir şekilde bırakmalıyız. Hepimiz buna riayet etmeliyiz sadece ilgililerden, yetkililerden çözüm beklemek yetmez, kendimiz de sorumlu vatandaş bilinciyle hareket etmeliyiz.
