I61SAAT HABER SERVİSİ - Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Trabzon İl Başkanı Coşkun Dilber, yönetim kurlu üyeleri ile birlikte Trabzon Gazeteciler Cemiyetinde 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. 
Öğretmenlerin onlarca problemi olduğunu kaydeden Dilber, “Bu öğretmenler günü bir tevafuk olarak Cuma günü kutlanacaktır. Mesela Diyanet İşleri Başkanlığının 24 Kasım’da yüce dinimizde, milli kültürümüzde öğretmenlik mesleği konusunu işlemesi, itibar kaybının ülke geleceğiyle ilgili olduğunu vurgulaması yakışan bir tavır olacaktır. 
Öğretmenin itibar kaybının yanı sıra sözleşmeli ve mülakatlı sistem, öğretmenin eğitim sisteminde kararlarda etkisi, liyakat ve kabiliyete bağlı, sağlam bir yönetici atlama sistemi, aile birliği gibi problemler ile tüm ekonomik sosyal sıkıntılar bu 24 Kasım’da tartışılabilmelidir” ifadelerini kullandı. 
“Kredi kartına bağımlı hale gelen, banka kredilerine muhtaç edilen, borçlarını kapatmak için çektiği kredi karşılığı evini ipotek gösteren öğretmen olduğu düşünüldüğünde, bizler nasıl eğitimin itici gücü, olmazsa olmazı öğretmenlerimizi mutlu ve huzurlu kılacağız?” diyerek devam eden Dilber, “Eğitim çalışanlarının ekonomik sosyal ve mesleki anlamda yığınla sorunu bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının özellikle bazı sorunlar karşısında ki vurdumduymaz tavırları, çözüm yerine çözümsüzlükle sonuçlanan icraatları eğitim camiasında yılgınlığa neden olmaktadır” dedi. 

SAHTE DİPLOMALI ÖĞRETMENE BERAAT KARARI
Trabzon’da sahte diploma ile öğretmenlik yaparken yakalanan yargı sürecinde beraat kararı verilen öğretmenle ilgili gelen soruya ise Dilber, “Yargı kararını vermiş. Biz eğitimli insanlar ve sendika olarak hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Yok sayma şansımız yok. Dolayısıyla bizde basından bu kararı duyduk. Gerekçesi ve diğer hususları yakından takip edeceğiz. Mahkemelerin verdiği kararları kabullenmek durumundayız” dedi. 

TRABZON’DA AÇILAN ÖZEL OKULLAR
Trabzon’da artan özel okullarla ilgili gelen soruya ise Dilber, “Trabzon’da değil Türkiye’nin pek çok yerinde özel okullar hızlı şekilde açılıyor. Eğitimin özelleştirilmesinin alt yapısı hazırlanıyor. Devlet eğitimden çekilemez ancak özel sektörün de eğitim yapmasını engelleyemeyiz. Özellilkele TEOG sınavının yeni uygulaması, özel okullara öğrenci transferinin önü açılması şeklinde geliştirildi. Bunu doğru bulmuyoruz. Dar gelirli insanların ekonomik sıkıntı içinde olan insanları özel okullara yönlendirmenin bir anlamı yok. Devletten bu hizmeti rahatlıkla almaları gerekiyor. Özel okulların ciddi manada denetime tutulmalı. Cok ciddi rakamlarla öğrenci almaktadırlar. Bunun karşılığı hizmeti veriyorlar mı denetlenmesi lazım. 

Biz sendika olarak ticari boyuttan çok eğitim ve kamu hizmeti boyutuyla bakarız 
Devletin asli görevi olan eğitimden hızlı bir şekilde çekilerek bunu özel sektörün eline bırakmasını doğru bulmuyoruz. 
Ülkemizde banka kurmak için belli kriterler var. Ama özel okul açmak için belli kriter yok. Parası olan herkes özel okul açabiliyor. Çünkü okul sahiplerinin “belli bir özelliklere” sahip olması gerekiyor. Her parası olanın eğitim kurumu açamaması lazım.  
Zincir sisteminin doğru olmadığını düşünüyoruz. 15 Temmuz gibi süreç yaşadık. O süreç eğitim sistemi üzerinde kurgulamaydı. Yerel unsurların iyi niyetli girişimlerinin desteklenmesi taraftarıyız” dedi.