61SAAT HABER SERVİSİ

Lice’de Türk Bayrağı’nın gönderden indirilmesine tepkiler çığ gibi büyüyor. CHP Ortahisar İlçe Başkanı Ahmet Kaya yaptığı yazılı basın açıklamasında iktidarı topa tuttu ve Türkiye’nin ihanete uğradığını ifade etti. Açıklamasında İsmet Paşa’nın bir anısını da Paylaşan Kaya, Bu topraklar ihaneti gördü ama tüm hainleri yenmesini er geç bildi! Mustafa Kemaller bu topraklarda asla yenilmediler ve asla da yenilmeyecekler.                                                                                     

CHP Ortahisar İlçe Başkanı Ahmet Kaya Lice’de yaşanan Türk Bayrağı’nın indirilmesi hadisesi ile ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı.

AKP iktidar olduğu 2002 yılında ülkemizde terör bitme noktasındaydı.

PKK’lı Teröristler mağaralardan kafalarını çıkaramaz haldeydiler.

Sonrasında hükümet eliyle cesaretlendirilen, adeta önleri açılan terör örgütü faaliyetlerine her geçen gün yoğunluk kazandırırken, Türk Devletinin etkisi giderek azaldı.                
İşte bunların açılım dediği ve gururla anlattığı tablo budur.

Dünyanın en güçlü ordularından birine sahip iken, Ergenekonlarla, balyozlarla ve uyduruk senaryolara dayalı tertiplerle kendi vatanımızda, kendi kışlamızda, bayrağımıza sahip çıkamaz hale getirildik.

İşte bu tabloları yaratabilmek içindi tüm senaryolar, tertipler!

Düşünün, o subaylarımız görevde olsaydı Türkiye’nin bu utancı yaşamasına izin verirler miydi?

Hazırlıklar bugünler için yapıldı işte.

PKK bölgeye hakim olabilsin, kışlasından bayrağı indirilen asker sesini çıkaramasın diye yapıldı.
Değerli Arkadaşlar, Türkiye ağır bir ihanete uğramıştır!                      
                                                                                                          
Bir soysuz kışlamıza kadar girip ulusumuzun bağımsızlığını, birliğini, bütünlüğünü ve onurunu temsil eden bayrağımızı gönderden indirebiliyorsa ve sorumluluk noktasındaki insanlar bu ağır ihaneti kınamalarla örtbas etmeye çalışıyorlarsa durum bilinenden vahimdir!

Bayrak bir ülkenin onuru, gururu, şerefi ve namusudur.

Bayrağı inen ülke yenilmiş, ezilmiş, düşmana teslim olmuş demektir.  Kendi topraklarında, kendi kışlasındaki bayrağını koruyamayan bir ülke Ortadoğu gibi bir ateş çemberi içinde yaşayabilir mi?

Ordusu bayrağını koruyamaz haldeyse vatan topraklarını nasıl koruyabilir mi?

Biz o şanlı bayrağın özgürce dalgalanması için ne güneşler söndürmüş, milyonlarca şehit vermiş bir milletiz.

Türk Bayrağı hiçbir açılıma, hiçbir politikaya, hiç bir sürece kurban edilemez!

Aksine her açılım, her politika ve her süreç onu yüceltmek ve yükseltmek için yapılır. 

Bayrak ancak yenilgiye uğrayınca, ülke düşmana teslim olunca gönderden iner!   
                                                                                 
Bunu bilemeyecek kadar ihanet içindeyse yönetenler, defolup gidecekler!

Türk Milleti olarak bizler, bu bayrağın altında doğduk, bu bayrağın altında yaşıyoruz, dünya durdukça da bu bayrağımızın altında yaşamaya devam edeceğiz.

İsmet PAŞA’nın bir hatıratını sizlerle paylaşmak istiyorum.

1923 yılının Mayıs ayında Lozan görüşmeleri devam etmektedir...

Konferansa katılan Rus delegesi Vorovski, kaldığı otelde tabanca ile vurularak öldürülür.

Tüm İsviçre ayağa kalkmış, ortalık allak bullak olmuştur.

Türk heyetinin başkanı İsmet İnönü’ye de suikast yapılacağı ihbarı gelir.

Ermeni komitacılar gizlice İsviçre’ye gelmiş, tuzak hazırlamaktadır. 

İhbarlar üzerine İsviçre makamları Lozan’daki güvenlik önlemlerini arttırırlar.Lozan kenti Polis Müdürü Jacquiard, İsmet Paşa’ya gelir ve:

      “Paşa hazretleri” der, “Ermeni çetelerinin size bir suikast yapacaklarını haber aldık Görevimiz sizi korumaktır. Ancak sizden bir ricamız var. İlk önlem olarak konferans salonuna gidip gelirken otomobilinizden Türk bayrağının kaldırılmasını rica ediyoruz.”
   
İsmet Paşa’nın cevabı şöyledir:
      “Ben burada Türk MİLLETİNİN bir ferdi, bir delegesi olarak bulunuyorum.

      Bayrağımı hiçbir kuvvet arabamdan kaldıramaz.

      Ben burada bir suikasta kurban gidebilirim.

      Benim ardımdan bir Türk delegesi gelir, arabaya biner ve benim vazifemi yapar. Canımı veririm ama Türk bayrağını otomobilimden hiçbir gücün kaldırmasına izin vermem!
      Gerekirse Bin Türk delegesini kurban veririz ama

o bayrak kaldırılamaz, yerinde durur.”  İşte Devlet adamlığı budur!

Amasya Genelgesi adeta bugünler için yayınlanmıştır. Bugün de;                                                                                          

1-Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir.
2- İstanbul Hükümeti, üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirememektedir. Bu hal, milletimizi âdeta yok olmuş göstermektedir.
3- Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
Bu topraklar ihaneti gördü ama tüm hainleri yenmesini er geç bildi! Mustafa Kemaller bu topraklarda asla yenilmediler ve asla da yenilmeyecekler.                                                                                     

Bunu dost düşman herkes yaşayacak, görecek ve öğrenecek!