Doğa Koruma ve Milli Parklar 12. Bölge Müdürü Mustafa Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaban hayatının desteklenmesi, orman içi suların balıklandırılması ve avcılık faaliyetleri ile ilgili ciddi çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

Yaralanan hayvanlara yönelik, vatandaşların destekleri ile çalışma yürüttüklerini ifade eden Bulut, "Geçen yıl Artvin, Gümüşhane, Giresun, Trabzon ve Rize'de 221 yaban hayvanını doğadan yaralı olarak aldık. Tedavisini gerçekleştirdiğimiz bu hayvanları doğal yaşam alanlarına bıraktık, doğada mücadele etme imkanı olmayan, yabanilik özelliklerini kaybetmiş olanları ise hayvanat bahçelerine naklettik.

Bölgemizde en fazla tedavi ettiğimiz tür karaca. Vatandaşlarımız karacalar konusunda çok duyarlı. Karadeniz'de karacalar sahile kadar inmiş durumda. Tedavi edilen yabani hayvanlar arasında karacadan sonra en fazla atmaca, kuğu, doğan, şahin geliyor, ender görülen leylek türleri de yaralanan türler arasında" dedi.

Yüksek kesimlerde yaşayan yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçilerinde de ciddi yaralanmalar tespit ettiklerini dile getiren Bulut, "Yaralanmaların ana nedeni yaban hayvanlarının besin bulmakta zorlanmalarından dolayı yerleşim yerlerine yaklaşmaları, buralarda köpeklerin saldırısına uğruyorlar. Kuşlardaki yaralanmalar ise daha çok bilinçsiz avcılardan kaynaklanıyor. Yaralanan hayvanların tedavisi için bölgemizde bir yaban hayvanı rehabilitasyon merkezi çalışmamız var. Çalışmayı en kısa sürede sonuçlandırmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

-Yemleme çalışmaları

Doğu Karadeniz'de bu yıl kış şartlarının ağır geçtiğini belirten Bulut, şöyle devam etti:

"Sahilden beş kilometre iç kesimlere ilerledikçe bir anda bin metre yükseğe çıkılabiliyor. Kar baskısı bölgede fazla oluyor. Kış yemlemesi bu nedenle çok önemli. 2013-2014 yılı kış sezonu yemleme faaliyeti programlarımızı yaptık. 43,5 ton yemleme çalışmamız var, 14,5 ton yemleme faaliyetini tamamladık. Yemlemeyi özellikle sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve belediyelerle birlikte yürütüyoruz. Farkındalık oluşturup katkı sağlamak istiyoruz. Dünyayı yaban hayvanları ile paylaşıyoruz, birlikte yaşamayı başarabilirsek gelecek nesillerin de onları tanımasına fırsatı vermiş oluruz."

Yaban hayatını yaşatmanın insanlık görevi olduğunun altını çizen Bulut, "İnsanın olduğu her yerde avcılık var. Bölgemizde de maalesef kaçak avcılık yapılıyor. Kontrollerde 2 bin 258 avcı arasında 128 avcı hakkında işlem yapıldı. Avcılarımızın eğitimli, bilgili ve belgeli doğa koruyucusu olsun istiyoruz. Yaban hayvanlarını koruyup avı bir spor olarak görsünler" şeklinde konuştu.

-Orman içi sularda balıklandırma çalışması

Türkiye'de "Doğal Alabalık Üretilmesi ve Orman İçi Suların Balıklandırılması Projesi" kapsamında, 2005 yılından itibaren çalışmaların yürütüldüğünü, Maçka Altındere Alabalık Yetiştirme ve Üretme İstasyonu'nunun 2006 yılında faaliyete başladığını kaydeden Bulut, şöyle devam etti:

"İstasyonda 2006 yılından 2013 yılı sonuna kadar 6 milyon 326 bin doğal alabalık yavrusu yetiştirilerek orman içi sulara bırakıldı. Sadece geçtiğimiz yıl 3 milyon 72 bin kırmızı benekli alabalık yavrusunu derelerle buluşturduk. Üretim yıllarına bakıldığında 2013 yılı içerisinde yüzde 57'lik bir artış olduğunu görüyoruz. Türkiye genelinde ise 2013 yılı içerisinde 3 milyon 172 bin yavru alabalık bırakılırken, projenin başlatıldığı tarihten itibaren ülke genelinde 7 milyon 405 bin adet yavru alabalık orman içi sulara bırakıldı."

Bulut, proje çalışmalarının devam ettiğini, bu yıl "Doğal Alabalık Üretilmesi ve Orman İçi Suların Balıklandırılması Projesi" kapsamında orman içi sulara kırmızı benekli yavru alabalık salımının devam edeceğini kaydetti.