Geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediye Meclisi’nde T.C. ibaresinin belediye binası önünde Büyükşehir Belediyesi tabelasına konulup konulmaması konusunda tartışma yaşandı. 

Benim fikrimi sorarsanız  ‘Bunu neden şimdi soruyorsunuz? Neden şimdi sorguluyorsunuz? Daha önce neden sorgulamadınız?” diye sorarım.

‘Onlarca yıl sustunuz da şimdi mi aklınıza geldi’ derim. 

Kaldı ki Trabzon’un büyükşehir olmadan önce, Trabzon Belediyesi zamanında eski taş binada ki tabelada adının önünde Trabzon ibaresi bile yoktu… Orada ki tabelada sadece Belediye yazıyordu… 

Ama o zamanlar kimse bu tabelada neden Trabzon yok, neden T.C. yok diye sormamış, bu durumu gündem yapmamıştı. 

“Demek şehrin böyle bir sorunu yokmuş, kimsenin böyle bir gündemi yokken neden şimdi, pişirip ortaya koydunuz, Trabzon’u T.C’yi istemeyen bir şehirmiş gibi gösterdiniz, başınız göğe mi erdi?” derim. 

“Kimse bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamaz” diyenlere de; 

“O zaman neden asmadınız kardeşim, niye bugüne bıraktınız, niye konuşturuyorsunuz, neden tartıştırıyorsunuz?” derim.

Aslında bu yeni bir şey değil, aynı konu 1,5 ay önce Ortahisar belediye meclisinde de aynı isim tarafından yani İYİ Parti Grup başkan Vekili Davut Çakıroğlu tarafından önerilmişti.

Fakat Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç bu olayı büyütmeden, “Türkiye Cumhuriyeti konusunda, bunu mutlaka yazarak değil yaşatarak yukarıya doğru çıkartarak, evet Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyet ilkesine yürüyerek yapalım. Bazıları T.C. ibaresini de küçültmek adına da kullanıyor. Türkiye Cumhuriyeti doğru olanıdır. Bir eksikliğin tezahürü olarak yazmak zorunda kendimizi hissetmeyelim. Kocaman Türkiye Cumhuriyeti’nin Ortahisar Belediyesiyiz” diyerek tartışmalara nokta koydu. 

Profesyonelce bir yaklaşımla ‘Yazmak mesele değil yaşatmak mesele’ dedi.

Hiç bir parti açıklama yapmadı, mecliste konu bir daha gündeme de gelmedi. 

Ne kriz çıktı, ne de başka bir şey. Olay böyle kapandı. 

Sonra ne oldu ise aynı konu Büyükşehir Belediye Meclisi’ne geldi.

Tüm sorunlarımız bitmiş, neredeyse 10 yıl önce hizmete giren Trabzon Belediyesi Hizmet binasında 10 yıldır sorgulanmayan aranmayan dikkat çekmeyen ‘İsim önüne T.C ibaresi konulması’ işi yeni bir konuymuş gibi meclis gündemine gelmişti.

Kimine göre dikkat çekmek, algı yaratmak, Trabzon’u tartıştırmak, kimine göre en önce olması gereken unutulmuş bir şeyi gündeme getirmek olarak değerlendirildi.

Trabzon Büyükşehrin yeni başkanı Murat Zorluoğlu meclise gelen bu öneriyi ilk geldiği gün yani bundan tam 1,5 ay önce  ‘Bu meclisin işi değildir, siyaset üstü bir konudur, bu idarenin işidir, tartışılacak bir konu da değildir, bugüne kadar konulmamışsa bir bilinen vardır, bunu bugün gündeme getirip birilerinin ekmeğine yağ sürmek birilerinin kendine, partisine çıkar sağlamasına fırsat vermeyiz’ deyip kendi sorumluluğuna alabilirdi… 

Yapmadı, “istişareye açalım hep birlikte karar verelim” dedi. 

Evet istişare her konuda önemli, Zorluoğlu buna çok önem veriyor, güzel bir düşünce ama bu konu başka, buna devletin kanunu kuralı belirler.

Burada bence taktiksel bir hata yaparak konuyu Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’na havale etti.

Bu komisyon yaklaşık 1 aylık sürenin ardından meclisin son günü yani yani Cuma günkü toplantıda görüşünü açıkladı. 

Bu meclis toplantısı öncesi AK Parti kendi içinde grup toplantısı yaptı.

Grup toplantısından Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nun açıklayacağı ‘T.C. ibaresinin tabelada yer alıp almaması meselesi meclisin oyuyla karar verilecek bir konu değildir’ kararının oy birliği ile kabul edilmesi kararı çıktı. 

Konu meclis gündemine alındı Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunun, “Çakıroğlu’nun önerisini yetkimizde değil denilerek reddeden” görüşünü aynen denildiği gibi Ak Parti ve MHP’lilerin oyları ile kabul edildi. 

İYİ Parti ve CHP’li üyeler ise  ‘Hayır kardeşim biz meclis olarak bunu isteyebiliriz, biz seçilmişler olarak bunu istemeye hakkımız var’ diyerek “komisyonun yetkimizde değil” dediği kararını reddettiler.

Yani T.C. ibaresinin belediye hizmet binası önündeki Trabzon Büyükşehir Belediyesi yazılı kısmın başına eklenip eklenmeyeceğinin meclis üyelerinin karar verebileceği bir konu olmadığı oylandı, oy çokluğu ile kabul edildi.

Mecliste AK Parti ve MHP’liler T.C’yi reddetmedi, ‘Biz bu konuda yetkili değiliz bunu kabul ediyoruz, yetkimiz yok, yetkisiziz diyerek Çakıroğlu’nun önerisin reddeden kararı’ kabul ettiler. 

Ama söz alıp ‘Biz meclis olarak yetkisiz olsak da T.C. ibaresinin asılmasında bir sakınca yoktur. konulmasını isteriz ama şimdi birileri bu işten nemalansın diye de buna malzeme olmayız’ diyemedi bir AK Partili veya MHP’li meclis üyesi. 


Her konuda mangalda kül bırakmayan sosyal medyada yeri geldiğinde fırtınalar koparan meclis üyeleri, T.C. konusunda kendi kurdukları komisyonunun kendilerini yetkisiz kıldığı kararı hep birlikte kabul etti, önceden hazırlanan birkaç açıklama da mecliste okunarak.

Çünkü evet deselerdi İYİ Parti’nin getirdiği bir öneriyi kabul etmiş olacaklardı,  “bu güne kadar düşünemediler muhalefet istedi diye T.C’yi astılar” denilecekti, “hayır” deselerdi T.C ismini reddetmiş olacaklardı.

Bazıları da ‘Bizim milliyetçiliğimizi tabelaya konulacak iki harfle kimse sorgulayıp milliyetçilik naraları atamaz, T.C üzerinden kimsenin siyaset yapıp kendine puan kazandırmasına bu şehir müsaade etmez’ dedi.

Hatta bazıları HDP’nin yüzde 62 oy aldığı Diyarbakır ile yüzde 52 oy aldığı Van ile Trabzon’u kıyaslamaya kalktı. 

Evet bir T.C krizi böyle sürüp gidiyor.

Hem de nerede, bu vatan uğruna gözünü kırpmadan can veren ve vermeye hazır olan vatan perverliği, milliyetçiliği, cumhuriyete bağlılığı bu güne kadar sorgulanmaya cesaret bile edilememiş Trabzon’da, bu kadim şehrin sakinlerinin gözü önünde.

Bence artık susun.

Hepiniz konuştukça batıyorsunuz.

Bu millet yeri geldiğinde istediğini size sormadan da yapmasını bilir.

Siz işinizi yapın, bu şehre hizmet edin.

Bu şehrin beklentilerini karşılayın. 

1 yıl oldu. 

Daha fazlasını bana, bu millete söyletmeyin…