Ankara Direniyor

Milli Eğitim Bakanlığı torba yasa ile görevden aldığı binlerce müdürün Danıştay tarafından görevlerine iade edilmesine karşı direniyor. Sendikalar ise konuyu yargıya taşımaya ve Bakanlık hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Torba yasa ile Trabzon’da da binlerce eğitimci mağdur edilmişti.

Hepsi Başarılıydı

Görevden alınan müdürlere türlü kulplar takıldı. Kimisine sendikası yüzünden kimi ise etrafta yapılan dedikodu yüzünden kafa takıldı. Cemaatle yakından uzaktan ilişkisi olmayanlar bile bu gerekçe gösterilerek görevden alındı. Haksızlığın ötesinde adeta eğitimde cadı avı yaşandı.
 
MEB, yüksek mahkemenin kararını yok sayarak suç işliyor. Siyasîlerin zırhı var ama bürokratlar rahat olmasın. Devletin kasasından milyarlarca lira tazminat çıkacak.

Danıştay’ın 8 bin 400 okul müdürünün göreve dönmesiyle ilgili kararı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) engeline takıldı. Bakanlık, 1 Temmuz’da İstanbul Valiliği’ne yazdığı yazıda “İlgililerin dilekçelerinde belirttikleri taleplere ilişkin olarak idarece herhangi bir işlemin yapılması mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.” diyerek Danıştay’ın kararını yok saydı. Eğitimciler, MEB’in bu kararını ‘hukuk tanımazlık’ olarak değerlendirdi.

Kamuoyunda kanun zoruyla dershaneleri kapatma yasası olarak bilinen torba yasa ile Milli Eğitim teşkilatını düzenleyen kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılmıştı. Düzenlemeyle 4 yıl okul müdürlüğü yapanların görevleri sona ermiş ve 4 yıl daha görev yapmak isteyenler ise değerlendirmeye alınmıştı. Bunun sonucunda 100 puan üzerinden 75 alanların süresi 4 yıl daha uzatılacaktı.

Ancak birçok ilde okul değerlendirmesinde olumlu puan alan yöneticiler ilçe milli eğitim müdürlüğü tarafından elendi. Daha sonra da yandaş sendikalar eliyle yeni bir kadrolaşmaya gidildiği iddiaları ayyuka çıktı. Bunun üzerine sendikalar hukuksuzluğu yargıya taşıdı. Danıştay’ın 11 Haziran’daki kararıyla müdürlerin görevine dönmesinin yolu açılmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı kanunun uygulamak yerine ayak dirediğini gösteren yazışma ortaya çıktı.

Danıştay’ın vermiş olduğu kararın 30 gün içerisinde uygulanması gerekirken, bakanlık Yüksek Mahkeme’nin verdiği bu kararı yok sayarak İstanbul Valiliği’ne gönderdiği yazıda  müdürlerin göreve geri dönemeyeceğini belirtti. Danıştay kararının uygulanmamasına eğitimciler tepkili. Eğitimciler, göreve iadelerin bir an önce yapılmasını ve hak gasbına son verilmesini istedi. Eğitimcilerin karara tepkisi özetle şöyle:

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca: Milli Eğitim Bakanlığı suç işliyor, mahkeme kararı yokmuş gibi davranıyor. Bakanlık hiçbir talebi dikkate almıyor. Sanki tek başına iktidar devam ediyor gibi davranıyorlar. Bu ciddi bir hukuksuzluk. Hem Danıştay hem yerel mahkeme kararları görmezden gelinerek hukuksuzluk sürdürülüyor.

Sadece kendi sendikamıza üye olup görevden alınan müdür ve yönetici sayısı 4 bin civarında. Bunların büyük bir kısmı Danıştay’ın kararından önce de dava kazanmışlardı idare mahkemelerinde. Eğer bu süreç başlatılmazsa tekrardan dava açacağız ve bu kararı uygulamayan idareciler hakkında cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunacağız. Öyle bir açmazın içindeyiz ki hukuk kararlarının uygulanması için yeniden hukuk yolunu seçeceğiz.

Milyarlık Tazminat Davaları Kapıda

Aktif Eğitim-Sen Genel Başkanı Osman Bahçe: Bakanlığın bu kararından 400 kadar üyemiz etkilenecek. Ortada bir hukuk tanımazlık var. Şu anda siyasetçiler kendi yasal dokunulmazlık zırhlarından dolayı rahatlar. Bürokratların rahat olma lüksü yok. Bürokratlar hukuka aykırı hareketlerinin hesaplarını er ya da geç verecekler.

Hukuksuz bir eylem yapılıyor, kadrolaşma zirve noktada. Arkasından mahkeme kararı geldikten sonra nasılsa uygulama olur biter deyip uygulanmıyor. Yani yapanın yanına kâr kalıyor, zulümler yapanların yanına kâr kalıyor. Mevcut tabloda yeni davalar Türk adalet sistemini bekliyor. 8 bin 400 okul müdürü pes edecek değil.

Birileri zulmünde bu kadar ısrarcı olursa hak ve adalet isteyenlerin ısrarcı davranması düşünülemez. Danıştay verdiği karar emsal gösterilip davalar açılacak. Kazanılmaması mümkün değil. İdarenin haksız ve hukuk dışı kararları devlete ciddi maliyetler getirecek, devletin kasasından milyarlarca lira tazminat çıkacak.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: Bu kararı yazanlar önce adını değiştirsin. Hukuk müşavirliği değil de guguk müşavirliği koysun. Bu müdürler görevlerine geri iade edilecekler. Atadıkları tüm müdürleri ve baş müdür yardımcılıklarını iptal edecekler.

Dolayısıyla hukuk müşavirliğinin bu kararı asla kabul edilecek bir karar değildir. kararı yazan eğer hukukun bir tarafında ise utanması, yüzünün kızarması lazım. Bu konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacağız, kazandığımız davanın peşini bırakmayacağız.

Söz konusu karardan binlerce üyemiz etkileniyor. Bu karar uygulanmazsa her türlü eylemi meşru görüleceğinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bilinmesini istiyoruz.

TAKA