Ancak iddianame bu kez mahkemeden döndü. İnceleme için Adli Tıp’a gönderildi. Gerekçe ise, ‘dosyada doktorları suçlayan bir nokta yok’ şeklinde gösterildi.

Trabzon’da önceki yılın temmuz ayında yeni doğan yoğun bakım ünitesinin bulunmadığı özel hastanede ‘yaş akciğer’ rahatsızlığıyla dünyaya gelen ancak uygun hastane bulunamayınca Samsun’a sevk edilmek istenen Ezgi bebeğin ölümüyle ilgili gerçekleştirilen soruşturma, aradan 2,5 yıl geçmesine rağmen hala sonuçlanmadı. Takipsizlik kararını kaldırarak “davayı açın” diyen Yargıtay’ın kararına uyan savcılık, iki doktor hakkında ‘taksirle ölüme neden olmaktan’ dava açtı. Ancak iddianame bu kez mahkemeden döndü, inceleme için Adli Tıp’a gönderildi. Gerekçe: “Dosyada doktorları suçlayan bir nokta yok.”

KUVÖZ BULUNAMADI, YOLDA ÖLDÜ
Trabzon’da 2006 yılında evlenen 34 yaşındaki Cemil ve 28 yaşındaki Keriman Işıldak çifti, bebek sahibi olamayınca tedavi için bir özel hastaneye başvurdu. Tüp bebek kararı alacakları gün, annenin hamile olduğu ortaya çıktı. Keriman Işıldak, 26 Temmuz 2010’da bebeğini dünyaya getirdi. Ezgi adı verilen bebeğin akciğerlerindeki sıvı nedeniyle solunum güçlüğü çektiği anlaşıldı. Hastanede yenidoğan yoğun bakım ünitesi yoktu. Ezgi bebek, normal kuvöze alındı. Durumu ikinci gün ağırlaşan Ezgi bebek, Trabzon’daki hastanelerde yoğun bakım kuvözü bulunamayınca Samsun’dan boş kuvöz haberi geldi. Ezgi bebek, donanımsız ambulansla 346 kilometre mesafedeki Samsun’a kara yoluyla sevk edildi ama küçücük bedeni bu yoğun tempoya daha fazla dayanamadı, doğumundan 40 saat sonra Samsun'a ulaşamadan hayatını kaybetti.

SAVCI 300 GÜN SONRA TAKİPSİZLİK VERDİ
Savcılık soruşturma başlattı. Dosyayı bilirkişiye gönderdi. Trabzon Tabip Odası Başkanı Yakup Aslan başkanlığındaki heyet, olayda kusur olmadığını savunduğu raporda, “Yenidoğan uzmanı olmayan bir hekimin 'yaş akciğer' hastalığını tanıması beklenen bir durum değildir. O halde 'hasta neden öldü?' sorusunun cevabı şudur. Bu hastalık özel ilaç ve cihazlarla tedavi edilebilir, ileriki aşamasında ölümle sonuçlanabilir. Olayda kusur yoktur” dedi. Şikayetten 300 gün sonra takipsizlik kararı verildi. Aile, Rize Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti ancak reddedildi.

BAKANLIK: “YARGILAYIN”
Işıldak Ailesi son çare olarak Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık, dosyayı incelenmesi için Yargıtay 14. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Daire, “Bilirkişi raporunda çelişkiler var. Rapor, hem suçlu hem suçsuz diyor. Soruşturma genişletilmemiş aksine daraltılmış. Dosyadaki ciddi delillerin mahkemece değerlendirilmediği kanaatine varılmış, kamu davası açılmasına karar verilmiştir” denilerek dosyayı Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Savcılık da, iki doktor hakkında ‘taksirle ölüme neden olmaktan’ Trabzon Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açtı.

HAKİM, YENİDEN BİLİRKİŞİYE GÖNDERDİ!
Ancak davanın açıldığı mahkemenin hakimi, dosyada doktorların kusurlu olduğuna dair rapor bulunmadığını öne sürerek yeniden bilirkişi incelemesi için Adli Tıp’a gönderdi. Buradan da henüz sonuç gelmezken Ezgi bebeğin ölümünün üzerinden 2,5 yıl geçmesine rağmen hala davanın açılmaması ailenin tepkisini çekti. Baba Cemil Işıldak, “Yargıtay’ın kararı açık. Oradaki bilirkişi raporundaki çelişkileri ortaya koymuş. Suç oluştuğuna dair kuvvetli kanaatini belirtmiş. Dava açılır, mahkeme gerek görürse yeniden bilirkişi incelemesi ister. Ancak hakim böyle yapmadı. Çocuğumun hakkı yıllardır savcılık, bilirkişi, mahkeme arasında gidip geliyor. Artık yorulduk. Türkiye’de adalet aramak bu kadar zor mu?” ifadelerini kullandı.