TFF’nin önümüzdeki genel kurulu belki de en kritik genel kurullarından biri.

Öyle görünüyor ki, Trabzonspor yine belirleyici olamayacak.

Bu çok normal.

Ama Trabzonspor “İşaretlenen” adayın kurullarında yeterli düzeyde; etkin olabilmesi için bütün güçlerini masaya sermeli.

Doğrusu da bu.

Bu süreçte, Trabzonspor elini güçlendirecek hamleler yapmalı

Kimseden icazet almadan(Ki, malesefe Türkiye gerçeği bu. Bu gerçeğe rağmen bir yerlere gelemiyorsunuz..) adaylığını açıklayan her Trabzonspor’la bağlantılı kişiler Trabzonspor’un elini zayıflatıyor.

Genel kurul delegeleri statüsüne bakıldığında Trabzonspor sayısal olarak güçlü değil. Ama etkileyebileceği kitlesel bir oyu olduğu da yadsınmamalı.

Buna rağmen, icazet almadan ortaya çıkan Trabzonsporluymuş gibi gözüken adayların Trabzonspor’un elini ciddi ölçüde zayıflattığı gerçeğini kabul edelim.

Peki, Trabzonspor ne yapmalı…?

Trabzonspor’un yapacağı en akıllı yöntem; federasyon delegelerini tespit ederken izleyeceği yoldur.

Trabzonspor, herkesi şaşırtacak, genel kurula yön verenleri “Vay anasına “dedirtecek, genel kurul salonunda Trabzonspor’un gücünü hissettirecek bir delege yapısı ile orada olması gerekiyor.

Trabzonspor yönetimi bütün ön yargılarından uzaklaşarak son derece profesyonel bir atak ile şunu yapabilmeli..

Delegelerini ülkenin önemli isimlerinden, camianın kabul edeceği etkin yüzlerden ve delege yapısına manevi baskı kuracak futbol dünyasının flaş adamları ile şekillendirebilir.

Delege belirlerken illaki mevcut yönetimde aktif görev alacak isimler olmalı diye bir kural yok.

Son TFF genel kurulunda, Galatasaray’ın Ergun Gürsoy ve Mehmet Ağar’ı delege olarak salona getirmesi psikolojik savaşın bir gereğiydi.

Trabzonspor’un o genel kurulundaki tüm delegeleri; elbette saygın kişilikli dostlarımız, ağabeylerimiz.

Ama bu TFF genele kurulu saha içindeki taktik savaşlarından daha sert geçecek. Bunu biliyoruz.

O halde Trabzonspor yönetimi bu anlamda bir hamle yapmalı. Rakiplerin adam adama markajına, sert oyununa ayın karşılığı vermeli.

Mesela, Trabzonspor o genel kurula, şu isimlerle girse; bize zararı mı var faydası mı..?

Bir İbrahim Cevahir.

Bir Sadık Albayrak(Başbakanın dünürü)

Bir M.Ali Yılmaz

Bir Serdar Bali

Bir Süleyman Varlıbaş

Bir Ali Özbak

Bir Özkan Sümer

Bir Ahmet Ağaoğlu, Ali Ağaoğlu

Kabul ederse yasal bir sakıncası yoksa ki yok; Faruk Özak

Bir Salih Tuna(Gazeteci spor yazarı. Son dönemin en etkili köşe yazarlarından sapına kadar da Trabzonsporlu)

Bu isimlerden oluşan bir Trabzonspor delegasyonu hem kürsüye sahip çıkacak. Hem karizmaları ile genel kurula yön verecek. Hem lobisel faaliyetlerde güç gösterisinde bulunacak. Hem de şu kritik süreçte, camianın bir bütün olduğu mesajı eşe dosta düşmana verilecek.

Trabzonspor yönetimi bu anlamda akıllı olmalı. Duygusal davranmamalı. Bilinçli harekete etmeli. TFF delegeleri ile salona girdiğinde havayı değiştirmeli. Genel kural el koymalı. Bir İbrahim Cevahir’in kürsüde konuştuğunu düşünün. Bir Sadık Albayrak’ın lobisi ile genel kurulu kaderini nasıl değiştirebileceğini varsayın. Bu isimler var olan güçlerine Trabzonspor gücü ile birleştirdiğinde Trabzonspor’un federasyon kurullarındaki kontenjanlarının da nasıl artacağını bilin.

Bir Özkan Sümer’in Şenol Güneş ile kürsüdeki hakimiyetini düşünün.Serdar Bali’nin kürsüden konuştuğunu hayal edin. M.Ali Yılmaz’ın hiçbir şey yapmadan sadece salona gelmesi genel kurulu izlemesi yeter ve artar bile.. O anda seçimin kaderi değişir.

Sadri Şener böyle bir delege yapısı ile genel kurula girmek gibi bir hamleyi cesaretle yapmalı.

Bu hamleyi bütün ön yargılardan kurtularak atmalı.

Kendisinden bunu bekliyoruz..